Güncelleme Tarihi:
Diyarbakır’ın Çermik İlçesi’nde 112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu’nda hemşire olarak görev yapan Emel Çoldur, geçen Aralık ayında doğum yapmak üzere il merkezindeki özel hastaneye yattı. Sezeryan yöntemiyle Eslina Emel adı verilen bir kız çocuğu doğuran Çoldur, iddiaya göre ameliyat sırasında doktorun ’spanç kaybettik’ (gazlı bez kaybettik) sözünü duydu. Bir süre sonra şiddetli ağrıları başlayan Çoldur, sağlık görevlisi olması nedeniyle doktorun ameliyat sırasında konuştuğu kayıp gazlı bezin karnında unutulduğundan şüphelenip aynı hastanede röntgen filmi çektirdi. Röntgende karnında rulo şeklinde gazlı bez unutulduğu ortaya çıkan Emel Çoldur, ameliyat edilerek, unutulan gazlı bez çıkarıldı. Hemşire Emel Çoldur, polis memuru eşi Hüseyin Çoldur ile birlikte avukatları Hülya Tuba Çandır aracılığıyla hastane hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunup 41 bin liralık tazminat davası açtı.
Dilekçesinde, röntgen filmi ve raporları delil olarak gösterip müvekkilinin karnında gazlı bez unutulduğunu belirten avukat Çandır, kanaması olduğu halde iyileşmeden taburcu edildiğini savundu. Çandır, "Olay ortaya çıktıktan sonra ikinci kez ameliyat olması gerektiği söylenerek yeniden imza alınmaya çalışılmıştır. Lokal anestezi ile kapalı ameliyat yapılacağı söylenmesine rağmen aynı gün içinde genel anestezi yapılarak uyutulmuştur. Ameliyat yeri yeniden kesilerek ikinci kez ameliyat edilmiştir. Müvekkil iki ameliyat olmasına ve şikayetleri devam etmesine rağmen hastaneden taburcu edilmiştir. Ağır tıbbi hataya maruz kalan müvekkilim bebek emzirdiği halde tekrar uyutularak narkoz ve uyuşturucu ilaçlara maruz kalmıştır. İkinci ameliyata rıza göstermediği için yapılan işlem yasal düzenlemeye aykırıdır. Müvekkil bu hata yüzünden ruhsal çöküntü yaşamıştır. Sağlığı halen düzelmemiş ve tedavisi devam etmektedir. Müvekkilin eşi zorla evrak imzalatılmak istendiği için sinir krizi geçirmiş, kendisine yatıştırıcı iğne yapılmıştır. Müvekkilin hayatı dikkatsizlik ve tedbirsizlik nedeniyle riske atılmıştır" dedi.
AMELİYAT SONRASI SAYIMDA SARGI BEZİ EKSİK ÇIKTI
Ameliyat ile Çoldur’un karnından çıkarılan ve Antalya’daki bir laboratuara gönderilen maddenin üçe katlanmış bir sargı bezi olduğu belirtildi. Hastanenin doğum raporunda da ameliyat sonrası yapılan sayımda bir adet gazlı bezin bulunamadığı kaydedildi. Raporda, yapılan taramada bir bulguya rastlanmaması sonucu kesilen bölgenin cerrahi usule göre kapatıldığı, genel anestezi altında yapılan ikinci ameliyat ile kayıp olan bir adet rulo şeklinde gazlı bezin çıkarıldığı belirtildi. Hastanede hazırlanan ikinci epikriz raporunda da Emel Çoldur’un durumu ’Cerrahi ve tıbbi bakım esnasında vücutta kaza ile yabancı cisim bırakma’ olarak tanımlandı. Raporda, eksik gazlı bez nedeniyle hastanın klinikte takip altına alındığı ve bir gün sonra gazlı bezin ameliyatla alındığı kaydedildi. Çoldur’un eşi Hüseyin Çoldur olayların ardından tedavi evraklarını vermediği iddia edilen hastane yönetimi hakkında ’Görevi kötüye kullanmak’ iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Soruşturma başlatan ve hastaneye yazı yazan savcı, Çoldur’a verilmeyen tedavi evraklarının acil olarak polise teslim edilmesini istedi. Bunun üzerine hastane tedavi evraklarını savcılığa gönderdi. Savcılığa dilekçe veren Emel Çoldur da rızası dışında ikinci ameliyata alındığını belirterek, şikayetçi olduğunu söyledi. Olayla ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma devam ederken, tazminat davasının ise önümüzdeki günlerde görüleceği belirtildi.
DENETİMLER ARTIRILSIN
2009 yılında evlenen ve 6 yaşında Gökçesu adında bir kız çocukları olduğunu söyleyen Emel Çoldur sağlık personeli olduğu için doktorun konuşmasından olayı anladığını belirterek, "Doğum sırasında gazlı bezin kaybolduğunu duydum. Ağrım artınca eşim doktora söyledi. Röntgen filminde gazlı bez ortaya çıktı. Önceki kızım da sezaryenle doğdu. Doktor normal olduğunu söyledi ama sezaryen ağrısı değildi. İğnelere rağmen ağrım kesilmedi. Sonra tekrar ameliyata alındım. Halen şikayetim devam ediyor. İyileşmeden taburcu edildim. Özel hastanede bunların olmaması gerekiyor. Özel hastaneyi tercih etmemizin sebebi bu sıkıntıları yaşamak istemememizdi. Yetkililerden yardım etmelerini istiyoruz. En azından denetimler artırılsın ve başka insanların başına gelmesin. Sağlıkçı olduğum için fark ettim. Başka bir vatandaş olsa fark etmezdi. Suç duyurusunda bulunduk. Olaydan sonra bir süre evraklarımız verilmedi. Hakkımızı aramaya çalışıyoruz. Doktor bunu normal karşıladı. Bizi taburcu edecekti. Ancak biz olmak istemedik ve ısrar ettik. Gayet normal davrandı. Eşim şikayetçi olduğu için bizimle ilgilenmedi bile. Tam iyileşmeden 2 günde iki ameliyat geçirip bizi taburcu ettiler. Zaten acilen ameliyata alındım. Enfeksiyon açısından bir hafta gözlem altına almaları gerekirdi ama almadılar" dedi.