Güncelleme Tarihi:
Ultrasonografi 1960’lı yıllardan beri en yaygın kullanılan inceleme yöntemlerinin başında geliyor. En yaygın kullanım alanlarından biri olan doÄŸum öncesi dönemde bu yöntemin güvenilirliÄŸi konusunda anne ve baba adaylarının kafalarında soru iÅŸareti olabiliyor. Günümüzde gebeliÄŸi sırasında  en az bir çoÄŸu zamanda birkaç kere ultrasonografik inceleme yöntemi uygulanan kadın sayısı hayli fazla. Anne babalar çoÄŸunlukla hevesle bekledikleri  bebeklerini doÄŸum öncesinde görmek için heyecan duyuyorlar. Â
Üç boyutlu görüntü elde edilebilen ultrason aygıtlarıyla doÄŸum öncesi görüntü için anne babanın düş gücüne pek de gerek kalmıyor.ÂBu bütün dünyada yaygın olan heyecan verici yöntemin geliÅŸmesiyle birlikte güvenilirliÄŸi konusunda sorular da ortaya atıldı. Utrasonografi, temelinde insan kulağının duyamayacağı yüksek frekanslı ses dalgalarının gönderildikleri farklı dokulardan farklı ÅŸekilde geçip yansıması ve bu yansımaların monitörde görüntülenmesi esasına dayanır.
Ultrasonografinin temel biyolojik etkileri, vücut ısısında yükselme ve gaz dolu boşlukların oluşumudur. Tanı koydurucu ultrason incelemesi sırasında vücut ısısında bir dereceden daha az bir artış olduğu gösterilmişse de insanlar üzerinde böyle bir etki tam olarak ortaya konamıyor. Benzer şekilde deneylerde kavitasyon denilen gaz dolu boşlukların oluştuğu izlenmiş ancak insanlarda örneğine pek rastlanmamış. Ultrasonografinin bebeğin büyümesini engelleme, doğumdan sonra ise öğrenme güçlüklerinin ve hatta kötü huylu tümörlerin oluşumuna yol açtığına ilişkin kuşkular başlangıçta varsa bile bunlara yönelik yapılan araştırmalarda da hiçbir kanıt elde edilemedi. Aynı şekilde yapılan aştırmalar sonucunda ultrasonografi uygulanmış ve uygulanmamış çocuklarda nörolojik ve algılamaya yönelik testlerde fark görülememiştir.
Son yıllarda yeni geliÅŸtirilen cihazların anne karnındaki bebeÄŸin neredeyse fotoÄŸraf kalitesindeki görüntülerini elde etmesiyle baÅŸta Amerika olmak üzere bazı ülkelerde doÄŸum öncesi fotoÄŸraf stüdyoları bile açıldı. DoÄŸmadan önce bebeÄŸinin yüzünü görmek elbette her anne baba için inanılması güç ve bir o kadar da heyecan verici bir durumdur. Ancak saÄŸlık nedeniyle yapılmayan bu ultrasonografik incelemelerin bebeÄŸe zarar verebileceÄŸi kaygısı ile FDA (Food and drug administration) doÄŸum öncesi fotoÄŸrafÂstüdyolarını yasakladı.ÂHer ne kadar zararsız görünse de bazı çalışmalar fazla ultrasonografi uygulanan bebeklerde konuÅŸmada gecikme olabileceÄŸi kaygısı uyandırdı.
Sonuç olarak söyleyebiliriz ki tanısal ultrason deÄŸerlendirmelerinin biyolojik etkileri olduÄŸuna dair kanıt yoktur. Ancak tanısal deÄŸeri tartışılamaz olan bir inceleme yöntemi olan ultrasonografi, uzman hekimlerin denetiminde ve gerekli görüldüğü kadar kullanılmalıdır. Teknolojinin ilerlemesi kadar bu konuda eÄŸitimli doktor sayısının artmasıyla da doÄŸum öncesi hastalıkların ve bozuklukların saptanmasıÂtoplumsal saÄŸlık ve yaÅŸam kalitesini arttıracaktır.
Â
    Dr.Göksel'in yenibir.com'da yayınlanan diğer yazıları: Kadınların korkulu rüyası: Menepoz! Burun kanaması hayat kurtarıyor Gürültü sağlığımızı tehdit ediyor
Baş ağrsı ve sinüzit
Ses kısıklığını önemseyin!
Her 10 kadından birinin kabusu: Meme kanseri!
Burundan estetik ameliyat olmadan önce...
Horlama Seksi Öldürüyor
Çocuklarda Alerji ve Sinüzit
Lazer ile Gözlüğe Elveda!
Ciddi bir hastalık: Şişmanlık (Obezite)
Denge Bozukluğu: Baş Dönmesi (Vertigo)
Gırtlak Kanseri ve Sigara Bağımlılığı
Yaz geliyor, güneş lekelerine dikkat!
Anti-aging: Bir yaşam biçimi
Stres kaynaklı diş hastalığı: Bruksizm
Bilgisayara bağlı göz yorgunluğu
Klimadaki tehlike: Lejioner hastalığı
Belki de ‘depresyondayız’
Åžanssız bir yaÄŸ aldırma öyküsü üzerine Â