Güncelleme Tarihi:
Aydın Efeler'de yaşayan Merve Kotan, 19 yaşında hayat dolu bir kızdı. 3 kardeşi, anne ve babasıyla mutlu bir hayatı vardı. Üniversite sınavına hazırlanmış, ek tercih sonuçlarını bekliyordu. Çok girişken ve sosyal bir insandı. Sokak hayvanları onun birinci önceliğiydi. Hayvanlarla ilgili başlatılan imza kampanyalarına ve yardım etkinliklerine destek olur, bireysel olarak da sokak hayvanları için çabalardı.
SANATA ÇOK İLGİLİYDİ
Yeni Asır’dan Hacer Önoğlu Ülger’in haberine göre; Hayatı boyunca şahit olduğu hiçbir haksızlığa sessiz kalamayan Merve, olaylara anında müdahale ederdi. Aynı zamanda çok yetenekli bir kızdı. Çizime ve sanata hem sevgisi hem de ilgisi vardı. Kendi yaptığı bileklikler, rüya kapanları, çizimler ve birçok tasarımı bulunuyordu. Yaptığı bilekliklerin sayısı artıp insanlar tarafından beğenilince instagram'da sayfa açıp satmaya başlamıştı. Bu onu çok motive etse de sınava hazırlanırken çok zaman ayıramamaya başlamıştı.
ARKADAŞLARIN RİCASIYLA
Bu yılın başlarında tanıştığı Muhammet Gürsoy'la (27) bir ilişkisi vardı ama ilk önceleri iyi giden ilişkide sorunlar çıkmaya başlamıştı. Merve tartışmaların boyutu büyüdüğünde birkaç kez Muhammet'ten ayrılmaya karar verdi. Her defasında arkadaşlarının araya girmesiyle yeniden başlıyordu ilişki.
Cinayetlerin yaşandığı park. 3 kişi bu parkta doğum günü kutlamak için buluşmuşlardı. Ancak bu doğum günü partisi, Gürsoy'un korkunç planının bir parçasıydı.
İKİSİNİ DE ÇAĞIRDI
Muhammet'e geri dönmesinde biraz da yaşadığı korkunun etkisi vardı. Çünkü Muhammet onu sindirmişti. Merve'yi her defasında tehdit ediyor ve korkutuyordu. Ailesine de bir şey anlatamayan genç kız çaresiz geri dönüyordu Muhammet'e. Ancak Merve'nin kendisinden bir gün sonsuza dek ayrılacağını bilen Muhammet bu sırada korkunç planının hazırlığı içindeydi. Tarihler 15 Ağustos'u gösterdiğinde Muhammet, "Bugün doğum günümü kutlayacağız" diyerek arkadaşı Ekim Türkmen'i (22) arayıp Nevzat Biçer Parkı'na gelmesini söyledi. Hemen ardından Merve'yi arayıp doğum gününe çağırdı.
'NE OLUR YAPMA' DEDİ
Üç kişi parkta oturmuş sohbet ediyor, bir şeyler içiyordu. Ama o 3 kişiden biri oraya cinayet işlemeye gelmişti. Çünkü Muhammet'in arabasında iki gün önce satın aldığı silah vardı. Muhammet, parkta geçirdikleri vaktin sonunda kendisinden ayrılmak istediğini söyleyen Merve ile tartışmaya başladı. Gözü dönmüş adam otomobilinden aldığı silahla önce bir el havaya ateş etti. Bu sırada Merve ona yalvarıyor, 'Ne olur yapma' diyordu.
2 KİŞİYE 3 KURŞUN
Ancak Muhammet silahı doğrulttuğu Merve'yi gözünü kırpmadan başından tek kurşunla vurdu. Katilin işi daha bitmemişti. Sıra Ekim'deydi ve Ekim'e de iki kurşun sıktı. İki genç oldukları yere yığıldılar. Çevredekiler silah sesleri üzerine polisi ve sağlık ekiplerini aradı ama ikisi için de artık çok geçti. Merve ve Ekim oracıkta can verdiler. Muhammet Gürsoy olay yerinden kaçsa da polis tarafından kısa sürede yakalandı. İki cinayetten tutuklanan Gürsoy, 14 Kasım'da hakim karşısına çıktı.
Baba Salih ve anne Fadime Kotan, kızlarının katili Muhammet Gürsoy'un en ağır cezayı almasını istiyor.
BABASI İSYAN ETTİ
Soğukkanlı katil mahkemede anlattıklarıyla da kan dondurdu. Çünkü onun iddiasına göre, Merve ve Ekim'in ilişkisi vardı, o da bu cinayetleri namusunu kurtarmak için işlemişti. Katil, 'Aldatıldım ve öldürdüm' dedi. Duruşmada tanık olarak dinlenen baba Salih Kotan da bu açıklamaya tepki göstermekte gecikmedi. Acılı baba, Merve ve Ekim'in arasında bir ilişki olduğunu reddetti. Muhammet Gürsoy'un ikisini de o gün bilerek oraya çağırdığını; böylece olaya kolayca 'namus meselesi' süsü vermeyi planladığını söyledi.
AİLESİNE SALDIRDI
Babanın, "Böyle cani bir insan namustan bahsedemez" dediği sırada duruşma salonu karıştı. Elleri kelepçeli Muhammet Gürsoy, Salih Kotan'a saldırdı. Bu sırada babasını korumaya çalışan 16 yaşındaki Emre Kotan'ın da boğazını sıkan Muhammet Gürsoy'a polis ekipleri müdahale etti. Ara verilen duruşmanın ardından olaylar yine durulmadı. Aile yakınları arasında arbede çıktı. Emre Kotan, darp raporu alıp Gürsoy'dan şikayetçi oldu. Kotan ailesi o gün kendileri için koruma kararı aldırdı. Çünkü aile boyu tehlike altında olduklarını düşünüyorlar.
'BU CİNAYETLERİ DURDURABİLİRİZ'
DURUŞMADA kendilerini yalnız bırakmayan çok sayıda kuruluşa teşekkür eden abla Esra Kotan, "Türkiye'deki tüm kadın kardeşlerimi hem bu mücadelenin parçası olmaya hem de çevrelerinde şahit oldukları bu gibi durumlarda sessiz kalmamaya davet ediyorum. Kendileri yardım edemiyor olabilir belki ama mağdur olan kadınların haklarını ve nasıl koruyabileceklerini kendilerine anlatacak kurumlara yönlendirebilirler. Çünkü biliyoruz ki bu gibi ölümler çoğunlukla önlenebilir ölümler. Kişiler hayattayken bu durumların önüne geçmek için çabalamamız şart. Kadın cinayetlerini durdurmak için hepimize görev düşüyor" dedi.