Erkan ÇOBANOĞLU/YÜKSEKOVA(Hakkari), (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mart 22, 2012 17:07
HAKKARİ’nin Yüksekova İlçesinde, Doğu ve Güneydoğu baroları adına nevruzla ilgili basın açıklaması yapıldı. Dönem Sözcüsü Hakkari Baro Başkanı Avukat Kutbettin Beyazit, hükümetin erken nevruz kutlamaları ile ilgili aldığı kararı eleştirdi.
Hakkari, Diyarbakır, Van, Ağrı, Şırnak, Bingöl ve Bitlis Baroları temsilcileri Hükümet Konağı önünde bir araya gelerek burada basın açıklaması yaptı. Doğu ve Güneydoğu baroları adına yapılan açıklama dönem sözcüsü Hakkari Baro Başkanı Avukat Beyazit tarafından okundu. Avukat Beyazıt, dostluk, kardeşlik bayramı olan nevruzun, Türkiye’de önceki yıllarda en yakın tatil günleri öncelikli olmak üzere istenen yerlerde kutlanmasına izin verilirken bu yıl tek günle sınırlanması ve bunun dışında yasaklanması üzerine çıkan olayların şiddet ve can kayıplarının ortaya çıkmasıyla başlayan sürecin kaygı verici olduğunu anlattı. Avukat Beyazit, şöyle konuştu: "Kürt meselesinin çözülmeyişi ve bunun asayiş meselesi olarak görülmesinin toplumsal yaşamda yarattığı şiddet, can kayıpları, yıkım ve travmalara, olası kırılmalara gelinen süreçten olumlu bir toplumsal yaşama geçiş; daha fazla özgürlük, daha fazla insan hakları ve daha fazla demokrasi ile mümkündür. 12 Haziran seçimlerine yeni ve çağdaş bir Anayasa beklentisi ile girilirken
seçimler sonrasında bu beklentinin yerini giderek umutsuzluğa bırakması, demokratik uygulama ve yöntemler yerine güvenlik politikalarında ısrar, haksız ve uzun tutuklamalar ve en son nevruzun yasaklanması, Türkiye’yi giderek 1990’lı yıllara ve ötesine taşımaktadır. Ortadoğu’daki tüm halkların kutladığı ve genelde tek günle sınırlanmadığı nevruz; yeniden doğuş, barış ve kardeşlik sembolü iken maalesef Türkiye’deki yanlış yaklaşımlar ve yasakçı zihniyet sonucu şiddet ve yıkım getirmiştir. Türkiye’de dirlik ve düzenliğin; barış ve kardeşliğin inşası, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına dayalı demokratik toplum düzeninin gereklerinin yapılması, uluslar arası çağdaş düzenleme ve uygulamaların icrası ve empati ile mümkün olacaktır."
Avukat Beyazit, hukuk devletlerinde olmaması gereken yasaklama metotlarının acı ve gözyaşından başka bir şey vermediğini savunurken, şöyle devam etti:
"Yakın tarihimiz bize göstermiştir. Siyaset kurumlarının ülkeyi gerecek ve ülkenin kader ve tasada birlikteliliğine zarar verecek yaklaşımlardan uzak durması gerekmektedir. Nevruzun yasaklanması ve bunun sonucunda ortaya çıkan her türlü şiddeti tasvip etmediğimizi, esasen durumun ve sorumlularının hesap vermesi gerektiğini, bunun da demokrasilerde bağımsız ve tarafsız bir yargı ile mümkün olacağını biliyoruz. Türkiye’de yaşamın demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı ekseninde dizaynı hususunda sorumluluğu olan herkesi, yarın çok geç olmadan, sorumluluğunun gereğini yapmaya davet ediyoruz."