Güncelleme Tarihi:
Emekli Büyükelçi İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Görevlisi Oğuz Çelikol, CNN TÜRK canlı yayınında şu ifadeleri kullandı:
"ATİNA HÜKÜMETİ KENDİ KAMUOYUNU DA ALDATIYOR"
"Bu yeni bir olay değil. Yunanistan, sanki Türkiye ile AB sorunuymuş gibi yansıtmaya çalışıyor. Israrlı girişimlerde bulunuyor ve AB'yi sürekli olarak taciz ediyor. Dün Almanya'nın Yunanistan'a tamamen karşı çıktığı, Mısır'la yaptığı anlaşmadan bahsedilmesini istediği ve muvaffak olamadığı yönünde haberler var. AB içerisinde Fransa ve Avusturya gibi bazı ülkeler ve yetkilileri sözlü olarak bile olsa Yunanistan'a destekler sağlıyor ama AB içerisinde Türkiye'ye yaptırım uygulanması ve Yunanistan'ın tezlerinin desteklenmesi konusunda görüş birliği olmadığı ortaya çıkıyor.
Atina hükümeti kendi kamuoyunu da aldatıyor. AB'den, Avrupa'dan Akdeniz'deki bazı ülkelerden destek gördüğü yönündeki abartılı haberler tansiyonun yükselmesinde rol oynuyor. Yunanistan'ın yapması gereken; dün AB Bakanlar Konseyi'ndeki kararlar da bunu gösteriyor. ABD'nin yaptığı açıklama da bunu gösteriyor. Yunanistan ve Türkiye'nin masaya oturup sorunları halletmesi isteniyor. Ancak Yunanistan bunun yerine, devamlı olarak Türkiye'yi yalnız bırakmak, AB ile Türkiye arasını açma konusunda diplomatik girişimler yürütüyor.
Yunanistan'ın konuyu uluslararasılaştırma ki Ege'de bunu yapmıştı 70'lerde 80'lerde... Bunlardan vazgeçip Türkiye ile masaya oturup konuyu görüşmesi gerekiyor. AB'nin aklı başında olan ülkelerinin de istediği bu. Fransa gibi birkaç ülke menfaatleri nedeniyle farklı olabilir. Ama AB'nin Yunanistan'ın arkasında yer alacağı gibi bir durum çıkmış değil."
"YUNAN DENİZCİ ARKADAŞLARIMIZA YAZIK OLUR"
Emekli Tümamiral Ali Deniz Kutluk ise şu ifadeleri kullandı:
"Açıklama Yunan tarafından kaza olarak, istek dışı olarak beyan edildi; inanırsanız tabi. Gemilerin birbirine ne kadar yaklaşacağıyla ilgili temel kurallar var ama en azından kusurlarını kabul etmiş oldular. Bu eylemler, kazaen savaşa da yol açabilir. Bunun da bilincinde olması gerekir sözde müttefikimiz Yunanistan'ın.
Korunan Oruç Reis Araştırma Gemisi, hem değerli bir gemi hem önemi artmış durumda. Bu ikisi yan yana gelince korunması önem taşıyor. Dün de siyasi liderliğin açıkladığı gibi, bu gemiye yapılacak eylem bunu yapanlara ağır zarar verebilir. Yunan denizci arkadaşlarımıza yazık olur diye endişe edebilirim. Yunan siyasetçileri itidale davet ediyorum. Ateşle oynamanın alemi yok. Bundan sonra silahların gücü ve taktik üstünlüğü etkili olabilir. Bu noktaya sürüklenmemek becerisini göstermemelidirler.
Başlamış olan yasal, bilimsel deniz araştırması iki boyutlu sismik çalışması ve gereken yerlerde delme platformu getirilip devam edecektir. Yunanistan'ın bölgede kıyısı yok. Yunanistan'ın bölgede devlet gibi hareket edecek adası yok. Kendisine bağımlı adası var. Bunlara deniz yetki alanları verilmediğine dair hukuki uygulamalar var. 82'den bugüne kadar 32 yıl geçti. 18 tane alınmış yargı kararı var. Yunanistan'ın da buna uygun hareket etmesi lazım. AB, ABD veya Fransa'nın arkasına saklanmak onun meselesini çözmez."
AK PARTİLİ ÇELİK: AVRUPA BİRLİĞİ BU SİYASİ TİYATRONUN FİGÜRANI OLMAMALIDIR
Öte yandan, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de Twitter hesabından şu açılamaları yaptı:
"Doğu Akdeniz’deki “Yunan tiyatrosu” hukuksuzluk ve şımarıklıktan başka bir şey değildir. Buna eklenen Fransız tehditkarlığı ise ciddiyetsizliktir. Avrupa Birliği bu siyasi tiyatronun figüranı olmamalıdır.
Yunanistan’ın diplomasiden anladığı kendi şımarıklığını Avrupa siyaseti haline getirmektir. Macron yönetimi ise el attığı her konudaki başarısızlığını Akdeniz’de laf kalabalığı ile örtmeye çalışıyor. Kabadayılık, mahalle dayanışması ve şımarıklık üçlüsünden siyaset çıkmaz.
Mavi vatan’da tek damla sudan taviz vermeyeceğiz. Kendi Mavi vatanımızda siyasi oyun oynatmayız. Türkiye ile hak ve hukuk temelinde konuşan kazanır. Türkiye’ye tehdit diliyle konuşan kaybeder. Nokta."
Doğu Akdeniz’deki “Yunan tiyatrosu” hukuksuzluk ve şımarıklıktan başka birşey değildir.
— Ömer Çelik (@omerrcelik) August 15, 2020
Buna eklenen Fransız tehditkarlığı ise ciddiyetsizliktir.
Avrupa Birliği bu siyasi tiyatronun figüranı olmamalıdır.