Güncelleme Tarihi:
Başbakan Mesut Yılmaz, dün Hürriyet'e verdiği özel demeçte Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun Petrol Ofisi ihalesini açık artırmada üçüncü gelen gruba verme kararına getirilen eleştirileri yanıtlayarak, ‘‘Doğru olanı yaptık’’ dedi. Yılmaz, Ford-Koç ortaklığının Kocaeli'nde kurmayı tasarladığı otomobil fabrikası projesine de kuvvetli ifadelerle destek verdi. ‘‘Temeli önümüzdeki hafta atıyoruz’’ diyen Yılmaz, özetle şu açıklamaları yaptı:
ÇOK DİKKATLİ DEĞERLENDİRDİK
Kamuoyu önünde yapılan açık artırmada en yüksek fiyatı veren üç firmayı Özelleştirme Yüksek Kurulu'nda incelemeye aldık. Özelleştirme Başkanlığı bu üç firmanın hem iş planları, hem ortaklık yapılarını, hem fiyat tekliflerini içeren bir değerlendirme sundu. Biz değerlendirmemizi yaparken, bütün bu unsurları dikkate aldık. Burada önemli bir faktör grubun petrol sektöründe tecrübe sahibi olup olmadığıydı. İkincisi Petrol Ofisi gibi akaryakıt piyasasının yarısına hükmeden bir firmanın ufak bir grubun eline geçmesindense, mümkün olduğunca halka açık bir yapı içinde olması tercihiydi. Üçüncüsü bu grubun daha verimli ve daha çağdaş bir işlemecilik zihniyetine ulaşması konusunda sunduğu iş planını dikkate aldık. Fiyat unsuru üzerinde durmadık. İhalede çıkan en yüksek fiyat bizim açımızdan altına inilemeyecek bir fiyattı. Ayrıca, Kurul bu fiyatın Petrol Ofisi'nin gerçek değerinin üzerinde olduğu konusunda da mutabık kalmıştır.
İŞ BANKASI GÜVEN VERDİ
Bu unsurlar açısından baktığımızda üçüncü grubun ikinci gruba kıyasla şöyle bir üstünlüğü vardı. İş Bankası yeni özelleştirilmişti, ortaklarıyla birlikte toplam 100 bin kişilik ortaklık sayısına sahip. O grubun içinde yeralan PUİS'in 2 bin 800 ortağı bu girişime hissedar olmak için taahhütte bulunmuşlardı. Bunlar aynı zamanda, bu sektöre en çok yakınlığı olan gruptu. Ve nihayet İş Bankası'nın bu grubun içide yeralması bizi mali bakımdan da bize güven telkin etti. Bütün bu nedenlerden dolayı birinciliği bu gruba verdik ve kararımızı oy birliği ile aldık.
BU TARTIŞMA HEP OLACAKTI
Ben inanıyorum ki, biz hangi gruba verseydik, medyada kamuoyunda bir takım eleştiriler yine olacaktı. Hatta inaniyorum ki, diğer gruplara verseydik bu eleştirilerin dozu daha da ağır olacaktı. Çünkü o zaman milli bir kuruluşun belli bir sermaye grubuna, belli şahıslara verildiği iddia edilecekti.
İSTEDİĞİ ŞİRKETE VERİR
Özelleştirme yasasına göre, ÖYK'nın ihaleyi dilediğine verme hakkı vardır. Hukuki olarak bir eleştiri yönetmek mümkün değil. Ayrıca Özelleştirme Kurulu geçmişte pekçok ihalede tercihini fiyat teklifinde ikinci ve üçüncü gelenler lehinde kullanmıştır. Bunun son bir yıl içinde 4-5 örneği var.
SİYASİ BİR TARTIŞMADIR
Yapılan tartışma netice itibariyle siyasi bir tartışmadır. Takdir hakkı Kurul'a ait olduğuna ve Kurul da bununla ilgili kriterleri kamuoyuna açıkladığına göre, ben bu tartışmayı normal, doğal karşılıyorum. Bizim tavrımızı değiştirmemizi gerektirecek bir tartışma değildir. Ortaya konulan argümanların hiçbirisi bizim burada ortaya koyduğumuz hususlarla ilgili değildir.
EN BÜYÜK YABANCI SERMAYE
Ford Yönetim Kurulu Başkanı ve Sayın Rahmi Koç ile görüştüm. Ford'un bütün isteği deniz kıyısında bir alandı. Uzun araştırmalardan sonra Kocaeli'ndeki SEKA arazisini bulduk. Bu 550 Milyon dolarlık bir yatırımdır. Türkiye'ye bugüne kadar tek kalemde yapılacak olan en büyük yabancı sermaye girişini göstermektedir. Türkiye'de bu güne kadar yapılacak en büyük yabancı sermaye yatırımıdır. Yılda bir milyar dolar ihracat imkanı sağlayacaktır. Ford'un yeni bir tasarımı dünyada ilk kez Türkiye'de üretilecektir. Bu Türk otomotiv sanayi için dev bir adımdır.
CUMHURBAŞKANI DA BENİM GİBİ KARARLI
Bu yatırıma çok büyük önem veriyorum. Sayın Cumhurbaşkanı da aynı şekilde büyük önem veriyor. Bu yatırım Türkiye'nin önüne yepyeni bir perspektif açacaktır. Temel atma törenini 26 Temmuz Pazar günü gerçekleştireceğiz. Burada önemli olan, bu işin siyasi istismar konusu yapılmasının, böyle bir dev yatırımı engellemesine izin verilip verilmeyeceğidir.
Rahmi Koç vazgeçmek istedi karşı çıktım
Bu arada beni üzen bir olay oldu. Dün, Sayın Rahmi Koç beni telefonla arayarak, ‘‘Bu konuda sizin hakkınızda gensoru verildi. Hukuki engeller var. Biz bu durumda yatırımdan vazgeçtiğimizi açıklamak istiyoruz’’dedi. Ben de kendisine, ‘‘Gensoru benim meselemdir. Ben onu aşarım. Ancak hukuki engel kalmamıştır. Danıştay yürütmeyi durdurma kararını kaldırdı. Bu durumda hukuki engel kalmadı. Biz hükümet olarak vazgeçmiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'nın da ricası var’’ karşılığını verdim. Sayın Koç da ‘‘Madem siz kararlısınız, o zaman devam edelim’’ dedi.
Vicdanım rahat
Başbakan Yılmaz, açıklamaları sırasında, ‘‘Kararımız bir öncelik kararıdır. Birinci olan grubun taahhütünü yerine getirememesi halinde ihale ikinci olan Doğuş-Garanti grubuna aynı koşullarla verilecektir’’ dedi. Mülakatın bundan sonraki bölümü şöyle geçti:
Hayyam Garipoğlu bu kiriterleri tutturamıyor mu?
Bu kriterler açısından yapılan değerlendirmede bu iki grubun bu işe ehil olduğuna kanat getirdik.
Ayhan Şahenk, bu koşullar kendilerine teklif ediyseydi, rahatlıkla karşılayabileceklerini, ancak kendilerine böyle bir şans tanınmadığını belirterek, kararı eleştirdi.
Halka açıklık tek başına bir kriter değil, sektöre olan tecrübesi de önemli bir faktördür.
Açık artırma sonuçlandıktan sonra ihale ile ilgili yeni koşul ve takdir ölçülerinin getirilmesi doğru bir davranış mı?
Bunlar koşul değil, dikkat edin... Bunlar sadece tercih nedenidir. Özelleştirme Kurulu'na gelen üç grupta gerekli koşulları sağlamışlardır. Ama Özelleştirme Kurulu'nun makro ekonomiye dayalı mülahazalarla bunlar arsında tercih ve takdir yapma etkisi vardır. Bu kullanılmıştır. Yoksa bu firmalar Özelleştirme İdaresi'nin ortaya koyduğu koşullar açısından yetersiz değildir. Hepsi bu koşullara sahiptir. Özelleştirme Kurulu'nun, makro ekonomi düzeyindeki değerlendirmesi, önceden ortaya konulan bu objektif kriterler üzerinden yapılmamaktadır.
AYHAN BEY ESKİ DOSTUM
Kamuran Çörtük'le kişisel düzeydeki dostluğunuzun da bu kararda rol oynadığı eleştirilerini nasıl karşılıyorsunuz?
Benim Hayyam beyle hiçbir tanışıklığım yok ama oradan bakarsanız, Ayhan (Şahenk) beyle daha köklü dostluğum var. Şahsi dostluklar burada rol oynamaz. Yani biz alacağımız kararı kendimiz açısından hem vicdanı, hem siyasi sorumluluk getireceğini bilerek aldık. Vicdanım son derece rahat.
Sayın Çörtük'le ihale konusunu hiç görüştümüz mü?
İhaleden sonra beni aradılar. Hem Ayhan beyle, hem Kamuran beyle görüştüm. Ayhan beye bunun kurulun ortak takdiri olduğunu söyledim. Bundan üzüntü duymuştu ama buradaki kriterlerin kendi gruplarıın itibariyle herhangi bir şekilde ilgili olmadığını ifad ettim. Diğerine de hayırlı olmasını diledim.
Toyota'da yapılan hatayı yaptırmam
Ford-Koç ortaklığının içinde Kocaeli'de gerçekleştireceği projeyi kararlılıkla savunuyorum. Bu kararlılığımdaki temel faktörlerden biri, geçmişte Türkiye'nin elinden önemli bir fırsatı kaçırmasıyla ilgilidir. ANAYOL Hükümeti dönemindeki başbakanlığım sırasında TOYOTA firması Türkiye'de benzer bir yatırıma girişmek istemişti. Ben Toyota'nın yönetim kurulu başkanıyla da görüşmüştüm. Türkiye, Toyota'ya yatırım kolaylıkları sağlayamayınca bu şirket tercihini Fransa lehine kullandı. Çünkü Fransız hükümeti Toulese'da Toyoto'ya karşılıksız olarak arazi tahsis etti. Ben bu tecrübeden sonra Ford'un yatırımını ne yapıp yapıp Türkiye'de gerçekleştirmesi için bütün imkanları sereferber ettim. Türkiye'nin böyle bir yatırım imkannı kaybetmesini istemedim.