Oluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2012 00:00
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bolu gezisi sırasında Hrant Dink davasıyla ilgili sorular üzerine şunları söyledi:
- “Toplum vicdanını büyük ölçüde rahatsız etti. Toplumun tüm kesimlerinden tepki var. Özellikle böyle bir cinayetin örgütsüz işlendiğine dair verilen karar, gerçekten doğru bir karar değil. Bu konuda yüzlerce yazı yazıldı, kitaplar yazıldı, örgütün varlığı ortaya konuldu. Özellikle kamu içinde cinayete dolaylı da olsa destek verenlerin isimleri açıklandı. O dönem istihbaratta görev yapan isimler tek tek kamuoyunun önüne getirildi. Ama bütün bunların tamamı görmezlikten gelindi. Ve böyle bir karar çıktı.
- Ve o karardan ötürü hem yargıç hem savcı birbirlerine düştüler. Demek ki verilen doğru bir karar değil. Eğer onbinler verilen kararı protesto ediyorsa, demek ki toplum vicdanında kabul gören bir karar da değil. Türkiye Cumhuriyeti eğer hukukun üstünlüğüne inanıyorsa, hukukun toplum vicdanına uygun tecelli etmesi lazım.
- Ama siyasi otoritenin istemleri doğrultusunda, kararları doğrultusunda eğer siz oturup hukuk oluşturuyorsanız, bu hukuk evrensel hukukla her zaman çatışır. Geldiğimiz nokta da bu. Öteden beri üzerinde durduğumuz bir konu var. Yargı, bağımsız ve tarafsız olsun. Yargı, siyasi otoritenin eline girmesin. Ama tam tersine anayasa referandum süreci sonrasında gelişen olaylar. Yargı eskiden de bağımsız değildi, şimdi tam bağımlı hale geldi.”
Kahvaltı hatırası
KILIÇDAROĞLU ve beraberindekiler Bolu’da semt pazarında tanıştığı İsmail Uludağ’ın daveti üzerine Karacaağaç Mahallesi’ndeki evlerine gidip, yer sofrasında kahvaltı etti. Kılıçdaroğlu, İsmail Uludağ’ın takdir belgesi alan 5’inci sınıf öğrencisi kızı Ceren Uludağ’ın karnesine bakıp, tebrik etti. Ceren de, Kılıçdaroğlu’na sarılarak, “Sizi çok beğeniyorum. Hep görmek istiyordum. Evimize geldiğiniz için çok sevinçliyim” dedi. Kılıçdaroğlu da, “Ben de sizinle birlikte kahvaltı yaptığım için çok mutluyum” diye konuştu.