Güncelleme Tarihi:
Aydın Doğan, Kurul’da yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Değerli arkadaşlarım, 7 Haziran’a az bir zaman kaldı. Bu toplantının amacı, seçim öncesi yayınlarımızın ilkelere uyumunu değerlendirmek. Katıldığınız için hepinize teşekkür ederim. Seçim sürecine girdiğimizden bu yana, yayınlardan sorumlu tüm arkadaşlarımıza tavsiyemiz şu olmuştur:
‘Biz bağımsız ve tarafsız yayıncılık yapan bir medya grubuyuz. Hiçbir siyasi parti ile bağımız yok. Tek sorumluluğumuz, okuyucu ve izleyicilere karşı. Onlara objektif haber vererek, bilgi alma haklarını karşılamamız lazım. Hiçbir siyasi partiye haksızlık yapmamaya dikkat edelim. Tüm partilere eşit mesafede duralım. Kararı seçmenlerin hür iradesi verecek. Kimse bu iradeye gölge düşürmesin.’
TERÖRİST BİLE İLAN EDİLDİK
Bizim söylediklerimiz bundan ibaret olmuştur. Seçim süreci başladığından bu yana, grubumuz ve medyamız ağır suçlamalar, hatta iftira ve tehditlerle karşı karşıya geldi. Hiçbir alakamız, en ufak ilgimiz yokken ‘cemaatçi’ olmakla suçlandık. İş bununla da kalmadı. Terörist bile ilan edildik. Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın alçakça ve haince öldürülmesinin faturasını bize çıkarmaya çalıştılar.
Benim fotoğrafımı, başımda terör örgütünü simgeleyen bere ile birinci sayfaya koydular. En son, ‘Dünyayı şoke etti’ başlığı ile Mısır’ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi hakkında verilen idam cezasına tepkimizi internet sayfasında gösterdik. Buradan haksız ve insafsız imalar çıkardılar.
ÖZGÜR MEDYASIZ DEMOKRASİ OLMAZ
Biz demokrasiye bağlıyız. Demokrasi olmadan özgür medya olamaz. Özgür medya olmadan da demokrasi olmaz. Varlığımızı ancak özgür bir ortamda, hukuk güvencesi altında sürdürebiliriz. Ülkemizde zaten kaldırılmış olan idam cezasına karşıyız. Bu cezayı çağdışı buluruz. Seçilmiş bir siyasetçinin idamından mutluluk duymak, hele hele bunu Türkiye için bir örnek olarak göstermek en büyük şerefsizliktir. Bazı siyasetçiler ve iktidara yakın medya, seçim öncesinde, en küçük bir gerekçesini dahi göstermeden bizi düşman olarak yaftalamaya çalışıyor ve haksız ve çirkin iftiralarda bulunuyor. Zaruri olmadıkça biz bu saldırı ve iftiralara cevap vermiyoruz.
HAKSIZ VE İNSAFSIZCA HEDEF ALIYORLAR
Dürüst ve objektif yayıncılık çizgimizden sapmamaya özen gösteriyoruz. Yayınlarımızda bir hata olmuşsa, özür dileyip, bunu düzeltmekten de hiç kaçınmıyoruz. Nitekim Şehit Savcı Kiraz’ın, terör örgütü mensuplarınca rehin alınması olayını haberleştirirken kullandığımız fotoğraflar bizce hatalı olmuş, yayın ilkelerimize aykırı görülmüştür. Olayın sıcaklığı içinde hemen aynı gün kurulumuzun o an ulaşabildiğimiz üyeleri ile istişare ederek bir değerlendirme yaptık. Bu değerlendirmenin kamuoyuna süratle açıklanması gerektiği hususunda mutabık kaldık. Açıklamayı Volkan (Vural) Bey yaptı. Biz bu dürüstlüğü gösterirken, yalan ve uydurma olduğu aşikâr haberlerle haksız ve insafsızca hedef tahtası yapılıyoruz.
SİYASİ RAKİP DEĞİL SADECE GAZETECİYİZ
Şu hususu bir defa daha vurgulamak isterim.
Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın ve AK Parti’nin muarızı değiliz. Rakibi hiç değiliz. Biz sadece gazeteciyiz. Mesleğimiz ve işimiz bu. Bu işten para kazanıp, bağımsız yayıncılık yapıyoruz.
Ne eskiden ne şimdi, hiçbir hükümetten özel bir himaye görmedik, ayrıcalık ve hakkımız olmayan hiçbir şey istemedik ve almadık.
GECEKONDU İŞADAMI DEĞİLİM
Değerli arkadaşlarım, Ben 1959 yılında iş hayatına atıldım. Aynı yıl, kendi adıma vergi dairesine kaydımı yaptırdım. Anadolu’nun köklü bir ailesinden geliyorum. 40 yıldır Türkiye’de yüksek seviyede vergi verenler arasındayım. Yani gecekondu işadamı değilim. 36 yıldır yayıncılık yapıyorum. Hayatımın her sayfasının, her fotoğraf karesinin hesabını alnım açık bir şekilde vermeye hazırım.
Şimdi bazı türedi, sözde yayıncılar ortaya çıktı. Ellerindeki yayınları her gün bana hakaret etmek için kullanıyorlar. Her gün sayfalarından sadece bana hakaretler yağdırıyorlar. Sanki mevcudiyetlerinin hikmet-i sebebi bu.
TV’LERİ İZLENMİYOR, GAZETELERİ SATMIYOR
Bir dünya görüşünü, bir ideolojiyi benimseyerek yayın yapanlara saygı duyarım. Bir siyasi partiyi destekleyen yayın organlarını da anlayışla karşılarım. Ancak, mesleği gazetecilik olmayan, medyayı başka işler için basamak ve paravan olarak kullanan kişilerin kirlettiği bir medya dünyası ile karşı karşıyayız. Basın tarihimizde benden daha kıdemli gazete sahibi yok. Bu duruma üzülmemi herhalde anlarsınız. Gazeteleri satmıyor, televizyon kanalları izlenmiyor, zarar ediyorlar. Kimse de, bu değirmenin suyu nereden geliyor diye sormuyor.
ÇİZGİMİZİ DEĞİŞTİREMEYECEKLER
Yayıncı olarak, seçim kampanyasının bir tarafı veya aktörü olarak gösterilmekten rahatsızlık duyuyoruz. Bunu hiçbir şekilde hak etmiyoruz. Seçim, partiler arasında bir yarıştır. Biz parti değiliz ve bu yarışta yokuz. Bizi taraf olarak göstermek ve düşman ilan etmek inandırıcı değildir.
İstedikleri kadar gayret etsinler, tarafsız, hakkaniyetli, her görüşe yer veren yayıncılık çizgimizin değişmesini başaramayacaklar.
TEK ARZUMUZ BAĞIMSIZ YAYINCILIK
Her partiye eşit mesafedeki duruşumuzu, hiçbir partiyi düşman olarak görmeyen tarafsız yayıncılığımızı sürdürmeye devam edeceğiz.
Tek arzumuz ve amacımız, uluslararası standartta, bağımsız yayıncılık yapabilmek ve bu yolla ticari varlığımızı sürdürürken ülkemizde demokrasinin gelişmesine katkıda bulunmaktır. Biz bunun için çalışıyoruz ve bu düşüncemizde ısrar ediyoruz.
Şimdi gündeme geçmek için sözü Volkan Bey'e bırakıyorum.
Beni sabırla dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum.”
VURAL: DOĞAN YAYIN İLKELERİ, SEÇİM SÜRECİNDE TİTİZLİKLE GÖZETİLDİ
Doğan Yayın İlkeleri Kurulu toplantısında alınan kararları değerlendiren Doğan Holding Başkan Danışmanı Volkan Vural, “Kurul'daki bütün arkadaşlarımızın ortak görüşü; Doğan Yayın İlkeleri'nin seçim sürecinde titizlikle gözetildiği ve Doğan Medya Grubu'nun bugüne kadar seçimlerle ilgili izlediği tutumun doğru, hakkaniyetli olduğu teslim edildi" dedi.
"SANTİMETREKARE HESABI YAPTIK"
Toplantının ardından açıklama yapan Volkan Vural, toplantının gündeminin seçim sürecinde Doğan Grubu yayınlarının, yayın ilkelerine uygunluğunu değerlendirmek olduğunu söyledi. Vural, toplantıya, Doğan Yayın İlkeleri Kurulu üyelerinin yanı sıra Doğan Medya Grubu'ndaki üst düzey yönetici ve genel yayın yönetmenlerinin de katıldığını belirterek, “Toplantıya katılan Doğan Medyası'nın üst düzey yöneticileri, 'yayın ilkelerine büyük bir titizlikle uyulduğunu, tüm siyasi partilere mümkün olduğunca eşit süre ve imkan vermeye çalıştıklarını, hatta bu konuda santimetrekare hesabı yaptıklarını' söylediler. Ancak partiler arası gösterdikleri bu dengenin Sayın Cumhurbaşkanımızın da yoğun etkinliklerle, kampanyanın önemli bir unsuru haline gelmesiyle AK Parti lehine bir görünüm kazanmasının kaçınılmaz olduğunu ifade ettiler" dedi.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ TEHDİT EDİYOR
Toplantıda söz alan kurul üyelerinin değerlendirmelerini aktaran Vural, “İlkelere uyum konusunda bir aykırılık görmediklerini belirttiler. Son zamanlarda Doğan Medyası'nı hedef alan suçlamalar ve iftiraların basın özgürlüğünü tehdit ettiğini ifade ettiler. Dolayısıyla bütün bunlar karşısında belki de fazla tarafsız yayıncılık yapıldığını ifade ettiler. Bu tehditlere karşı da mutlaka, bunlara aldırmadan aynı yayın çizgisinin devam etmesi gerektiğini söylediler" dedi.
"HERKESE EŞİT MESAFEDE DURAN BİR ÇİZGİ"
Volkan Vural, kuruldaki tüm üyelerin ortak görüşlerinin ise, “Doğan Yayın İlkeleri'nin seçim sürecinde titizlikle gözetildiği ve Doğan Medyası'nın bugüne kadar seçimlerle ilgili izlediği tutumun doğru, hakkaniyetli olduğu teslim edildi. Bu çizginin bağımsız, herkese eşit mesafede duran bir çizgi olduğu ifade edildi. Ve bu çizginin de mutlaka devam ettirilmesi gerektiği ifade edildi" şeklinde özetledi.