DoÄŸan: Borçlarını ödesinler medyayı yıkayalım

Güncelleme Tarihi:

Doğan: Borçlarını ödesinler medyayı yıkayalım
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 24, 2003 00:00

"Medya sektörü istila altında" diyen DoÄŸan Holding Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Aydın DoÄŸan, "Devlete borçlarını ödesinler, mesleÄŸi yeniden yıkayalım" çaÄŸrısında bulundu.Son zamanlarda kendisine yönelik yayınlar üzerine DoÄŸan Holding'de kendisine yöneltilen bütün soruları tek tek yanıtladı.Aydın DoÄŸan, kameraların önüne çıkmak istemeyen diÄŸer medya patronlarıyla da istedikleri zaman Gazeteciler Cemiyeti'nde biraraya gelip medya sektöründe yaÅŸananları tartışmaya hazır olduÄŸunu söyledi. "Çamura batmış bu insanların sıçrattığı pislikler benim de üstümü başımı kirletmeye beni de rahatsız etmeye baÅŸladı'' diyen Aydın DoÄŸan, ''Bizim sektörümüz Haliç'in eski haline dönmüşse, ben de oradaki büyük balıksam orada kendimi korumaya çalışıyorum'' dedi. Sıçratmalardan yara aldığını söyleyen Aydın DoÄŸan, şöyle konuÅŸtu: ''Türk medyası o kadar kötü bir bataklığın, o kadar kötü bir pisliÄŸin içine girdi ki, marka vermek istemiyorum, ama hepsi ellerindeki yayın kuruluÅŸlarını birer taarruz aracı olarak kullanmaya baÅŸladılar. Åžu anda Türkiye'de yapılan bu. Bizi sana benzetemiyoruz Aydın DoÄŸan, seni çekerek bize benzeteceÄŸiz' diyorlar. Çamura batmış bu insanların sıçrattığı pislikler benim de üstümü başımı kirletmeye beni de rahatsız etmeye baÅŸladı. Okumuyorum, bakmıyorum.''"MEDYA BÄ°RÄ°NCÄ° İŞİMÄ°Z"Medyadan para kazanan biri olarak bu yaÅŸananlara çok üzüldüğünü belirten Aydın DoÄŸan, ''Ben medyadan para kazanıyorum. Bütün ailem ve çocuklarım medyada çalışıyor. Medyayı birinci iÅŸimiz görüyoruz, bunun geleceÄŸine kendimizi adadık'' dedi.DoÄŸan, şöyle devam etti: ''Medyada elimde bulunsun yarın lazım olur, yarın benim üzerime gelirlerse onlara ÅŸantaj yaparım. Birkaç gazeteciyi de kiralarım, ondan sonra Aydın DoÄŸan mı haber yapıyor, ben de ona yazarım. MesleÄŸimiz kirlendi. Hepimizin paçalarından tuttular pisliÄŸin içine çekmeye çalışıyorlar. Ben o pisliÄŸin içine girmemek için gayret sarfediyorum. Ama o sıçratmalardan ben de maalesef yara alıyorum. Ama ben başımı yastığa koyunca rahat uyuyorum. Alnımdan kara sinek geçmedi.''"YOLSUZLUKLA SAVAÅžTIÄžIMIZ İÇİN SUÇLAMA MEKANÄ°ZMASI İÇİNDE BULUNUYORUM"Aydın DoÄŸan, dün basın mensuplarının sorularını yanıtlamaya baÅŸlamadan önce yaptığı konuÅŸmada, 2001 yılında yaÅŸanan krizin Türk halkını tepeden tırnaÄŸa olumsuz etkilediÄŸini, krizin ana nedeninin bankacılık sektörünün olduÄŸunu hatırlattı. ''Kriz basın sektörünü de olumsuz etkiledi. Maalesef batan bankaların yarısına yakının elinde medya vardı'' diyen Aydın DoÄŸan, ÅŸunları söyledi: ''Medya kuruluÅŸlarının bankalarından usulsüz olarak kullandıkları paraları ve yolsuzlukları haber yaptığımızda, olaya bir medya savaşı görünümü vermeye girdiler. Devletten mal kaçırmalar, bir gecede ismi deÄŸiÅŸtirilen ÅŸirketler, kurumlara deÄŸil ÅŸirketlere saÄŸlanan ayrıcalıklar ve bunların yarattığı zararlar. Ä°ÅŸte ben bu haksızlıklara ve yolsuzluklara karşı çıktığım için kendimi garip bir suçlama mekanizması içerisinde buluyorum. Haksızlıklarla ve yolsuzluklarla mücadele etmeye kararlı olduÄŸum için bazı çevrelerin sürekli olarak karalamalarına muhatap oluyorum. Elinde medya gücü olmayan kiÅŸilerin yaptığı yolsuzluklara karşı çıktığımız zaman alkışlanıyoruz. Ama elinde medya gücü olan ve yolsuzluk yapan kiÅŸilerle mücadele ettiÄŸimiz zaman da buna 'Medya Savaşı' deniyor.''Aydın DoÄŸan, ''medya sektörü, maalesef gazete ve televizyonlarını ellerindeki öteki iÅŸlerin taarruz birliÄŸi ve savunma kalkanı olarak kullanan bir iÅŸadamı türünün istilası altında. Bu olayın içine girdiÄŸinizde karşımıza cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk ve usulsüzlükleri çıkıyor'' dedi. DoÄŸan, devleti hortumlayanlarla, devleti bir kazanç kapısı olarak görenlerle, medyayı halk adına kullanma çabası içinde olanlar,  birbirinden ayrılması gerektiÄŸine dikkat çekti. DoÄŸan, ''Namuslu ile namussuz , iyi ile kötü arasındaki fark,  ancak mesleÄŸini korkusuz, tarafsız, dürüst ve araÅŸtırmacı olarak yapan siz deÄŸerli arkadaÅŸlarım tarafından halka gösterilebilir'' dedi.ALTIN HÄ°SSENÄ°N GEREĞİ ORTADAN KALKMIÅžTIRAydın DoÄŸan, Petrol Ofisiïnde ''altın hisse''nin neden kalktığına iliÅŸkin bir soruyu şöyle yanıtladı: "Petrol Ofisi özelleÅŸtirme ÅŸartnamesinde açıkça diyor ki, PO stratejik bir kuruluÅŸ, Ordu'ya mal temin eden kuruluÅŸlardan biri. Stratejik görüldüğü için 5 yıl süreyle burada altın hisse tutulacaktı. Ancak Ordu da 5 yıl içinde PO'dan ayrılabilecekti. Ordunun ihtiyacını karşılayan Ant adlı kuruluÅŸ vardı. Ordu 5 yıl içinde ayrılacağı için o süre içinde altın hisseyi elinde tutmak istiyordu.Ancak biz aldıktan 6 ay sonra ordu PO'dan ayrıldı. Ordu PO'dan ayrılınca altın hissenin var olma nedeni ortadan kalktı. PO'nun yüzde 95ïi Ä°ÅŸ Bankası - DoÄŸan Holding'in. Devlet niye PO'da hangi mantıkla altın hisse tutsun.''Altın hisse konusunda DoÄŸan Holding Yönetim Kurulu BaÅŸkan Vekili Ä°mre Barmanbek de ÅŸunları söyledi: ''Altın hissenin kaldırılması sadece PO'ya özel sir uygulama deÄŸil. Daha önce Deniz Nakliyat'ın özelleÅŸtirilmesinde de aynı gerekçeyle altın hisse vardı. Çünkü Milli Savunma Bakanlığı'nın taşımalarını Deniz Nakliyat yapıyordu. Milli Savunmaïnın taşıma iÅŸleri Deniz Nakliyatïın bünyesinden çıkınca altın hisse de ortadan kalktı. Çünkü gereÄŸi ortadan kalkmıştı.''TEMÄ°NATLARIMIZ YETERLÄ°Aydın DoÄŸan, PO'nun alımında teminat gösterilen hisselerin deÄŸerinin yeterli olmadığına iliÅŸkin bir soruyu da şöyle yanıtladı: ''PO'nun yüzde 25.8'ini 387 trilyona aldık. 116 trilyon lirasını peÅŸin ödedik. Devlet beni mi kandırdı? Neden bu usulsüz olarak adlandırılıyor.''Ä°mre Barmanbek de, ''ÖzelleÅŸtirme Ä°daresiïne bu hisselerin deÄŸerinin borcu karşılamaması halinde isteyebilecekleri her türlü teminatın verilmesi konusunda Ä°ÅŸ Bankası ve DoÄŸan Holding'in almış olduÄŸu kararlar ÖzelleÅŸtirme Ä°darese'ne de iletildi. ÖzelleÅŸtirme Ä°daresi bu hisselerin deÄŸerinin yeterli olmadığı iddiasında bulundu. Biz de yeterli olduÄŸu iddia ettik. ÄŸer yetersizse verdiÄŸimiz tahahhütler çerçevesinde bu açığı kapatmaya hazırız'' dedi. PO, BÄ°RLEÅžMEDEN ZARAR ETMEDÄ°Aydın DoÄŸan, ÖzelleÅŸtirilmeden önce karlı ve vergisini veren PO'nun özelleÅŸtirme sonrasında birleÅŸtirme nedeniyle zarar ettiÄŸine iliÅŸkin bir soruyu da ÅŸu sözlerle yanıtladı:''PO, ortaklarına 1 milyar 700 milyon dolara mal oldu. Amortisman indirimine raÄŸmen 6 aylık faaliyet karı 129 trilyon lira. PO birleÅŸmeden dolayı zarar etmedi. GeçmiÅŸ borçlarını mahsup edene kadar vergi ödemeyeceÄŸiz. PO 3-4 yıl vergi ödemeyecek ama sonra daha çok vergi verecek. BirleÅŸmeyi devlet teÅŸvik etmiÅŸ, ben uydurmadım. Ä°ki ÅŸirket var, Ä°ÅŸ DoÄŸan otogaz iÅŸi yapıyor, petrol ithal ediyor, petrol sevkiyatı yapıyor. 100 kiÅŸi çalışıyor. PO, petrol dağıtımı yapıyor. Biz bunların hepsini birleÅŸtirdik. PO'ya bir ciro da taşıdık, büyüttük. Yasadan da yararlandık. 1.7 milyar dolara aldığımız ÅŸirketi batıracak mıyız? Vergi muafiyetinden yararlanma, yasaların getirdiÄŸi hiçbir ÅŸeyden istifade etme,bankalardan kredi de kullanma, ne yapayım? PO sayesinde devletin kasasına nakit 1.260 milyon dolar girdi. Tek kalemde bugüne kadar gerçekleÅŸen en temiz, en büyük, en ÅŸeffaf özelleÅŸtirme. BirleÅŸen diÄŸer ÅŸirketleri niye görmüyorsunuz. Bu bizim için özel bir uygulama deÄŸil. BaÅŸkaları birleÅŸti kimseden ses çıkmadı. Garanti Bankası, Osmanlı Bankası, Körfezbank birleÅŸti, Koç Yatırım - Koç Holding birleÅŸti, Maret-Sek-Tat birleÅŸti kimse birÅŸey demedi. Devlet birleÅŸmeyle büyüyün, ben sizi teÅŸvik ederim, zararlarınızı mahsup ederim diyorsa ben niye bundan yararlanmayayım?''PO'YA 500 MÄ°LYON DOLAR ÖZKAYNAK KOYDUKAydın DoÄŸan, PO'nun alımında ne kadar kredi kullanıldığına ve borcun neden ötelendiÄŸine iliÅŸkin bir soruya da ÅŸu yanıtı verdi: ''250 milyon dolar Ä°ÅŸ Bankası, 250 milyon dolar DoÄŸan Holding, 500 milyon dolar özkaynak koyduk. Yüzde 40'ı peÅŸin, üç yıl vadeli, 7 büyük, 11 küçük bankadan 760 milyon dolar kredi kullandık. Bunun da 60 milyon doları Vakıfbank'tandı. Bu 79 trilyonluk borcun 50 trilyonunu ödedik, 19 trilyon lirasını Kasım'da ödüyoruz. Faizlerini arkaya attık. Bu borç anlaÅŸmamıza göre 2005'te bitiyordu zaten. Sanki bugün bitecek 270 trilyonu 2007'ye erteledik gibi yansıdı. Bu kadar büyük bir ciro yapan bir ÅŸirketin borçlarını ötelemesi çok doÄŸal.''ÖTELENEN BORÇ AKTÄ°FÄ°MÄ°Z YÃœZDE 10'U GEÇMÄ°YORAydın DoÄŸan, borç ötelemesinin neden kamuoyuna açıklanmadığına yönelik soru üzerine de, ÅŸunları söyledi: ''Bu konu gazetelerde çıkınca ben de Yönetim Kurulu BaÅŸkanı olarak bunu sordum. Neden gizlediniz diye sordum? Hayır gizlemedik denildi. Kamuyu bilgilendirme tebliÄŸinde bir hüküm var, aktifinizin yüzde 10'unu geçiyorsa kamuya açıklamak zorundasınız. Yani ötelenen borç miktarı, aktiflerinizin yüzde 10'unu geçiyorsa açıklama gereÄŸi doÄŸuyor. Biz yasayı çiÄŸnemedik. Ötelenen borcumuz yüzde 10'un çok altında olduÄŸu için Yönetim açıklama gereÄŸi duymamış. Özellikle gizlenmiÅŸ deÄŸil. Ben de samimiyetle onu sonradan öğrendim. Devlet bankalarından kredi aldı, cebinden bir kuruÅŸ özkaynak koymadı deniyor. Hayır kardeÅŸim, 500 milyon dolar özkaynak koyduk. 1 milyar 260 milyon doları ödedik. Åžu ana kadar devlete bizden daha yüksek para ödeyen olmadı tek kalemde. Zaten iÅŸletmeleri yüzde 100 özkaynakla alan var mı? Biz devlete tek kalemde 1 milyarn 260 milyon dolar ödedik. Devlet bizim 60 milyon dolar tartışılan rakam, iki yıl ertelemiÅŸ. Bununla bizim usulsüzlük yaptığımız etik davranmdığmız söyleniyor. Biz usülsüzlük yapmadık, çünkü açıklama mecburiyetimiz yoktu. Etik de davrandık. Gizleme demek suç olan ve yasal olmayan bir ÅŸeyi gizlemektir. Bu öteleme DoÄŸan Grubu'nun deÄŸil de baÅŸka bir grubun ötelemesi olsaydı haber bile olmazdı. MesleÄŸimizin yüzkarası bir olay var. PO'nun borç ertelemesinin haberini Aydın DOÄŸan'ın resmini koyarak yapıyorlar. POAÅž'ın yüzde 50'si Ä°ÅŸ Bankası'nın, yüzde 50'si DoÄŸan Holding'in, DoÄŸan Holding'in de yüzde 34'ü halka açık. Ä°ÅŸ Bankası'nın onbinlerce ortağı var, önemli bir kısmı halka açık. Bu olay Aydın DoÄŸan'ın ÅŸahsiyla ilgili deÄŸil. Neden ötelediÄŸimizi yazmadığımız soruluyor, diyorum ki yazmak için bir neden yoktu. Dün akÅŸam ne yediÄŸimi de yazacak mıyım.?''Ötelemenin gerekçesine iliÅŸkin bir baÅŸka soruyu da, ''5 milyar dolar ciro yapan bir grup 60 milyon dolarlık borcu ötelemiÅŸ, akıllıca da bir iÅŸ yapmış bence. Bununla grubun zor durumda olması diye bir baÄŸlantı olabilir mi? Grubun kasasında 100 milyon dolar olduÄŸunu CEO'muz Tufan Darbaz açıkladı'' diye yanıtladı.Ä°STEYEN VARSA DEMÄ°R HALK'I ALDIÄžIM FÄ°YATA SATARIMDemir Halk Bank'ın BDDK'dan ucuza alındığı yolundaki iddiaları da yanıtlayan Aydın DoÄŸan, ÅŸunları söyledi: "HSBC, Demirbank'ı alırken Demir Halk'ı pahalı bulup bıraktı. BDDK bunu ayırıyor, 5-6 ay satışta kalıyor kimes almıyor. Demir Halk Bank'ı biz ucuza almadık. Demir Halk, BDDK'nın elinde 5-6 ay askıda kaldı, kimse almadı. Biz alınca kıymete bindi. Kör öldü badem gözlü oldu. Burada biz kar edip, kamu zarar ettiyse, ben aldığım fiyata vermeye razıyım. Bu sözümü taahhüt olarak kabul edin. Tabii üç yıllık banka faizlerini katarak, isteyen varsa, Demir Halkïı aldığım fiyattan satmayı, kim talipse vermeyi taahhüt ediyorum.''DÄ°ÄžER GAZETELERE DESTEĞİMÄ°Z TÄ°CARÄ°Ilıcaklar'ın Tercümanı, Vatan ve Yarın gazetesini ÅŸahsi hesabından mı ÅŸirket hesabından mı desteklediÄŸine iliÅŸkin bir soru üzerine de, ''Åžahsi hesabımdan deÄŸil. VerdiÄŸimiz destek ticari bir destek. Dağıtımını bizim grup yaptığı için bayilerimiz bu dağıtımdan daha çok menfaat salıyor. Baskısını yaparak boÅŸ kapasitemi kullanıyorum. Ticari bir anlaÅŸmadır, baskı yapıyoruz, dağıtıyoruz, belli oranda kredi yapıyoruz, yaÅŸamları için destekliyoruz. Kimseyi sübvanse etmiyoruz. Biz devlet deÄŸiliz. Yeni makinalar getiriyoruz, kapasitemiz boÅŸ olursa baÅŸka gelenleri de basarız'' diye konuÅŸtu. SÄ°YASETÇİ DEĞİL GAZETE SAHÄ°BÄ°YÄ°MAydın DoÄŸan, siyasi konularda kendisine yöneltilen sorular üzerine de, ''Ben siyasetçi deÄŸilim, ben gazete sahibiyim. Biz yayıncılık yapıyoruz. Siyaseti yönlendirmiyoruz. Siyaseti ÅŸuraya buraya götürme misyonumuz yok'' dedi. DoÄŸan, AKP ile iliÅŸkilere yönelik sorular üzerine de, ''Ne AKP'nin politikalarına belirlemeye soyunduk, ne de bütün faaliyetlerini onaylıyoruz. Özgür basın yoksa demokrasi olmaz. Ãœlkeyi iyi yönetenlerin, halkın yanında. Kötü yönetenlerin her zaman karşısındayız'' diye konuÅŸtu. TEKEL DEĞİL, EN ÇOK SATAN GRUBUZAydın DoÄŸan, CumhurbaÅŸkanı Ahmet Necdet Sezer'in medyada tekelleÅŸmeye iliÅŸkin görüşlerinin anımsatılması üzerine, Türkiye'de medya tekeli bulunmadığını savunarak, ''Sayın CumhurbaÅŸkanı medyada tekelleÅŸme konusunda maalesef peÅŸin hükümlü. Türkiye'de medya tekeli varsa o da Çukurova Grubu'dur'' dedi. Aydın DoÄŸan, medyada tekelleÅŸme olduÄŸu yolundaki iddialara iliÅŸkin soruları da ÅŸu sözlerle yanıtladı: ''Tekel deyince sadece yazılı basın kastediliyor. Türkiye'de 4 milyon 350 bin gazete satılıyor, bunun 1 milyan 750 bini benim grubumdaki gazetelerden oluÅŸuyor. Tekel var diye peÅŸin hükümle olmamak gerek. Benim gazetelerim çok satıyor.''BUGÃœNKÃœ AKLIM OLSAYDI BANKACILIÄžA GÄ°RMEZDÄ°M''Bugünkü aklım olsaydı bankacılığa girmezdim'' diyen Aydın DoÄŸan, bankacılığa iliÅŸkin sorular üzerine de ÅŸunları söyledi: ''Bankam Türkiyeïde ratingi en yüksek üç bankadan birisi. Ama benim çocuklarım bankacılık yapmak istemiyor. Ben de yılda bir yemeÄŸe gidiyorum. Niye aldınız derseniz, artık dünyada medya kuruluÅŸları büyük sanayi kuruluÅŸları haline geldi. Ama bugünkü aklım olsaydı bankacılığa girmezdim. UZANLA Ä°KÄ° SAAT GÖRÜŞTÃœKAydın DoÄŸan, Cem Uzan ile ilgili bir soru üzerine de ÅŸunları söyledi:''Cem Uzan iki yıl evvel Bodrum'daki evime geldi 2 saate konuÅŸtuk. CEm Uzan'ın asıl istediÄŸi Motorola ile ilgili haberleri yapmamızı istedi. Biz de bu haberleri dünya basını yapıyor, görevimizi yapmayız dedik. Yalan, çarpıtıcı, kasdi bir haber olmayacağı garantisini verdik. Sonra daÄŸtım ÅŸirketimizin bir kısmını satmamızı istedi, satabiliriz dedik. Ama ikisini karıştırmamasını söyledik. O da bunları cebindeki teybe kaydetmiÅŸ. Motorola haberlerini yapma, 50 milyon dolar vereyim demek ama adamlar herseyi bitirmiÅŸ artık. Gangester.''BÄ°LGÄ°N BORCUNU ÖDEMEDÄ°Aydın DoÄŸan, Sabah grubundan alacağına iliÅŸkin olarak yöneltilen bir soru üzerine de ''Dinç Bilgin hapisteyken, 36 milyon dolara yakın finanse ettim Sabah'ı. Satıştan alıyordum, bizden ayrıldıkları dönemde 6-7 milyon dolar borçları kalmıştı. Onu taksite baÄŸlamıstık, sonra ödeyeceÄŸiz dediler. Ödemediler, mahkeme hala devam ediyor'' yanıtını verdi.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!