Doğalgaz faciasında bilirkişi raporu açıklandı

Güncelleme Tarihi:

Doğalgaz faciasında bilirkişi raporu açıklandı
Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 2010 12:46

Çankaya Birlik Mahallesinde 7 üniversite öğrencisinin öldüğü doğalgaz faciasıyla ilgili, eski EGO Genel Müdürü İhsan Fincan ve eski BAŞKENTGAZ Genel Müdürü Veysel Karani Demir'in de arasında bulunduğu 13 sanık hakkında açılan davada raporunu sunan bilirkişi heyeti, evdeki kombinin bakımını yapan teknik servis yetkilileri, müteahhit, ev sahibi ve kiracının olayda kusurlu olduğu yönünde görüş bildirdi.

Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz 10 sanık, ölen gençlerin yakınları ile tarafların avukatları katıldı.

Mahkeme Başkanı Hakkı Elvan, bilirkişi raporunun gönderildiğini açıkladı.

Bilirkişi heyeti, sanıklardan evdeki kombinin bakımını yapan teknik servis yetkilisi Levent Kuzu ve Erdal Us'un görevlerini tam olarak yapmadığı, ev sahibini kombinin ve baca bağlantısının eksikleri konusunda bilgilendirmedikleri iddiasıyla 2. derecede kusurlu buldu.

Ev sahibi Cemal Özdemir'in, ömrü 2 yıl olan kombinin spiral borusunun değişip değişmediğinden haberinin olmadığını ileri sürdüğü ifade edilen raporda, bu borunun eve 2002'de ilk takılan boru olabileceği, Özdemir'in borudaki ezik ve deliklerle, boruda sızdırmazlık bandının olmadığını görmesi gerektiği, bu nedenle 3. derecede kusurlu olduğu savunuldu.

Kiracı Okşan Rabia Attila (ölen gençlerden Turan Özgür Attila'nın annesi) yıpranmış spiral borunun kullanılması nedeniyle 3. derecede; müteahhit Emre Kaan Karadağlı ise bacanın gerektiği gibi yapılmaması nedeniyle 1. derecede kusurlu olduğu öne sürüldü.

İnşaat Mühendisi Hasan Işıldak, Makine Mühendisi Halil Dalak ve Makine Mühendisi doğalgaz uzmanı Erdal Çetiner'in oluşturduğu bilirkişi heyeti, diğer sanıkları kusurlu bulmadı.

Sanıklardan müteahhit Karadağlı'nın avukatı, mahkemenin delil toplamadan bilirkişi raporu aldığını öne sürdü.
Duruşma, sanık ve müşteki avukatlarına, bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmaları için süre verilerek, ertelendi.

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ATEŞ

Bu arada adliyeye gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, duruşmanın ardından, ölen gençlerin yakınlarından bilgi aldı.

Daha sonra adliye önünde gazetecilere açıklama yapan Ateş, davanın püf noktasının gençlerin ölüm saati olduğunu ifade ederek, olayın üzerinden 15 ay geçmesine rağmen bu konunun halen belirlenemediğini kaydetti.

Doğalgaz kaçağı ihbarının olay sabahı 05.09'da yapıldığını, 15 dakika içinde eve gitmesi gereken ekibin 05.39'da ulaştığını ve telkinlere rağmen, gençlerin bulunduğu evi kontrol etmeyerek, 3 dakikada binadan ayrıldığını anlatan Ateş, “Böyle bir ihmalkarlık sonucu 7 gencin hayatını kaybettiğini” söyledi.

Birçok ilde, anahtar deliğinden bile sokulabilen teli olan bir cihazla doğalgaz kaçağının belirlenebildiğini anlatan Ateş, bunun Ankara'da uygulanmadığını ifade etti.

Ankara'da 1994'ten 2009'un ilk üç ayına kadar benzer bin 370 olay meydana geldiğini, 393 kişinin hayatını kaybettiğini, 2 bin 100 kişinin tedavi gördüğünü bildiren Ateş, şöyle konuştu:
“Dosya tamamen, kamuoyu duyarlılığını yitirme, sumen altı yapılma gayretleriyle yürütülmektedir. Buna kayıtsız kalmak söz konusu olamaz. Eğer Ankara'nın merkezinde, duruşma salonu beli silahlı bir takım kişiler tarafından abluka altına alınarak, zaten mağdur olan ailelere gözdağı verilerek, silahlar gösterilerek, bir dava götürülüyorsa... Böyle bir şey olabilir mi?”

Davanın üzerine gideceklerini söyleyen Ateş, “ihmalin hesabını soracaklarını” kaydetti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ateş, bir gazetecinin, “Silahlı bazı kişilerin olduğunu söylediniz. Bu, bugün mü oldu?” sorusu üzerine, “Bütün duruşmalar böyle geçiyor. Ben de bu duyumlar üzerine geldim. Neymiş bu Ankara'nın merkezinde, yakınlarına ceketleri açarak, silah göstererek... Ne oluyoruz? Ankara'yı mafya mı yönetiyor? Burası çete devleti mi? Silahı olan silah göstererek mi, aileleri, yargıyı etki altına alacak? Buna kesinlikle müsaade etmeyiz” diye konuştu.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Yılbaşını geçirmek üzere Birlik Mahallesi'nde Okşan Rabia Attila'ya kiralanan evde toplanan Elif Koyuncuoğlu, Büşra Bek, Ceren Okkalı, Erol Can Özdokumacı, Tarık Şükrü Yılmaz, Oğuzhan Tozburun ve Turan Özgür Attila, 1 Ocak 2009'da karbonmonoksit zehirlenmesinden ölü bulunmuşlardı.

İddianame hazırlanırken alınan bilirkişi raporunda, “Baca borusunu takan ve taktıran inşaat firması yetkilisi sanık Emre Kaan Karadağlı'nın; gerekli standartta malzeme kullanmayan tesisat yüklenici firma yetkilisi Ferit Vanlı'nın; yıllık kombi bakım ve tamir işlemini yetkili firmaya standartlara uygun şekilde yaptırmayan, sadece arızaları tamir ettiren daire sahibi Cemal Özdemir'in; kiraladığı meskenin kombi ve baca bakımını kışa girerken yaptırmayan Okşan Rabia Attila'nın; kombinin bakımını yapan teknik servisin yetkilileri Mustafa Erdal Us ve Mehmet Levent Kuz ile tesisat projesini yapan Yusuf Koç'un tali kusurlu olduğu” savunulmuştu.

Bilirkişi raporunda, “Günün teknolojisine uygun kalite ve standartta malzeme bulundurma zorunluluğu getirmeyen, ayrıca bacaların yılda en az 1 kez temizlenmesini tüketici inisiyatifine bırakan EGO Genel Müdürlüğü ve BAŞKENTGAZ'da yöneticilik yapan İhsan Fincan, Kazım Usta, Ethem Uludağ, Haldun Aydın, Veysel Karani Demir ve Yusuf Büyük de yine tali kusurlu olarak” gösterilmişti.

İddianamede, bu sebeplerle, sanıkların “taksirle ölüme neden oldukları” gerekçesiyle, 2'şer yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!