Güncelleme Tarihi:
Eğer tatilden beklentiniz şehrin gürültüsünden ve kalabalığından kaçıp kafa dinlemekse sizin için güzel önerilerimiz var. Turizmci, gezgin ve seyahat yazarları İpek Evci, Bahar Gündoğdu, Oğulcan Tatar, Erdoğan Gümüş, Burcu Gürtürk Kadak ve Nurgül Büyükkalay'a biraz olsun kafa dinlenecek kasabaları sordum. Birbirinden güzel 10 kasabayı önerdiler.
MARMARA: KASABA CENNETİ
Bursa, Kırklareli, Çanakkale
Marmara Bölgesi’nde kısa tatiller ya da hafta sonu kaçamakları için tercih edilebilecek pek çok kasaba bulunuyor. Peki en güzelleri hangisi? Bölgeyi iyi bilen, gezgin ve seyahat yazarı Bahar Gündoğdu ile İpek Evci üç şehirden üç kasabayı önerdi.
Bursa’nın tarihi kasabası: Trilye / Bursa
Trilye Bursa’nın en özel balıkçı kasabalarından bir tanesi… Mudanya’dan minibüslerle kolaylıkla gidebileceğiniz, aracınızla seyahat ediyorsanız Bursa’dan ulaşacağınız güzel bir sahil kasabası. Burada deniz kenarında ya da şehrin sokaklarında sakin ve huzurlu vakit geçirmeniz mümkün.
“Kahve sonrası kendinizi dar sokaklardan Trilye’nin merkezine doğru salın. En uçtaki sahilinde denize girebilirsiniz. Tatlı sokaklarında gezebilir zeytin ve zeytinyağı satın alabilirsiniz. Balık yemeden, muhteşem gün batımını görmeden asla dönmeyin. Kalayım derseniz sahilde deniz manzaralı odaları bulunan küçük pansiyonları tercih edebilirsiniz. Fiyatlar gecelik 200-300 lira arasında değişiyor.”
Kasaba gezisi sonrası harika bir kamp deneyimi: Kıyıköy / Kırklareli
Kıyıköy Kırklareli’nin Vize ilçesinde bulunuyor. Pabuç ve Kazan derelerinin arasında kalan, antik çağdan günümüze kadar uzanan keşfedilmesi gereken bir güzellik. Bu özelliğinden dolayı Kıyıköy’e ayak bastığınızda pek çok tarihi esere de rastlıyorsunuz.
Gezgin Bahar Gündoğdu, Kıyıköy’de ücretli ya da ücretsiz kamp yapabileceğiniz pek çok yer bulunuyor diyor ve en favori yer olarak da Korsan Koyu civarını söylüyor.
Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı bir kasaba olan Küçükkuyu deniziyle, oksijen deposu dağlarıyla, doğal güzellikleriyle kendisine hayran bıraktıran bir adres. Bu bölgede geçirdiğiniz her an çok keyifli olacak.
Gezgin İpek Evci, Küçükkuyu’da geleneksel halk pazarında meyve ve sebzelerin gerçek tadına varabileceğiniz gibi geleneksel Türk pazarı bolluğu ve çeşitliliğini de göreceksiniz diyor. Ayrıca Evci, bölgede gezilecek yerlerin başında Adatepe ve Yeşilyurt Köyü geliyor diye de ekliyor.
“Adatepe'de restore edilen ve kendisine hayran bıraktıran evlerin arasında, Arnavut kaldırımlı, dar ve kıvrımlı sokaklarda dolaşmaktan büyük zevk alacaksınız. Oksijen oranının yüksekliğiyle bilinen Kaz Dağları’nda yer alan köyde konaklamak, kahvaltı yapmak ya da bir şeyler yemek isterseniz oldukça güzel alternatifler karşınıza çıkacak. Adetepe’de konaklama fiyatları gecelik 500 liradan başlıyor.”
Kazdağları eteklerinde başka bir oksijen deposu da Yeşilyurt Köyü… Deniz kenarına sadece 3 kilometre uzaklıktaki köydeki evler taş mimarinin en güzel, en kıymetli örneklerinden. Gezgin İpek Evci, doğal yaşamı seven ailelerin müdavimi olduğu hatta burada yaşamayı tercih ettiği köyde, sanatçılar sokağını gezmeyi es geçmeyin diye uyarıyor.
“Ayrıca manlama yemeyi ve otlu dondurmanın tadına bakmayı da listenize ekleyin. Bir dönem Rumların yaşadığı köyün meydanında yer alan caminin minaresi yapımında Yunanlı ustalar çalıştığı için daha ilginç bir mimariye sahip. Köy meydanında kahvenizi keyifle yudumlarken manzaranızdaki bu detayı inceleyebilirsiniz.”
EGE: POPÜLER OLANLARA ALTERNATİF
Fethiye
Ege'de kasaba dendi mi akla hep bilindik yerler geliyor. Uluslararası Turizm Gazetecileri Yazarları Federasyonu üyesi ve aynı zamanda seyahat yazarı olan Oğulcan Tatar'a "Ege'de saklı ve keşfedilmeyi bekleyen kasaba var mı?" diye sordum. Fethiye'deki Yeşilüzümlü'yü önerdi.
Ege’nin güzeli: Yeşilüzümlü / Fethiye
Fethiye’nin merkezine yaklaşık 25 dakika uzaklıktaki Yeşilüzümlü kasabası tarihi, coğrafyası ve dokumalarıyla ön plana çıkıyor. Denize uzak olmasına rağmen İngilizlerin burayı keşfetmesiyle gayrimenkulün epey pahalı olduğu bir yer Yeşilüzümlü... Seyahat yazarı Oğulcan Tatar, Yeşilüzümlü’nün merkezine 8 kilometre mesafedeki Kadyanda Antik Kenti görülecek yerler listesinde ilk sırada diyor.
“Doğa yürüyüşünü bu tarihi alanda yaparken Helenistik dönemden kalan ve Roma devrinde onarılan hamam, koşu pisti, sarnıç, tiyatro ve tapınağı görebilirsiniz. Coğrafi işaret tescil belgesi alan Yeşilüzümlü’ye ait bir dokuma çeşidi olan Yeşilüzümlü dastarı da kasabanın öne çıkan kültürlerinden biri. Eskiden sadece içlik ve başörtüsü yapımında olan dastar, günümüzde turistlerin de kullanacağı giysi ve hediyelik eşyalarda kullanılıyor.”
Kasaba çevresinde kalınacak butik oteller de bulunuyor. Gecelik fiyatları 600-700 lira arasında değişiyor.
KARADENİZ: EN HUZURLU KASABALAR BURADA
Zonguldak, Bartın
Karadeniz daha çok yaylaları ile popüler. Fakat az da olsa keşfedilmeye değer kasabalara da sahip. Sıklıkla bölgede doğa gezileri yapan, turizmci ve seyahat yazarı Erdoğan Gümüş iki şehirden iki kasabayı önerdi.
Nostalji sevenlere: Filyos-Çaycuma / Zonguldak
Zonguldak ilinin Çayçuma ilçesine bağlı Filyos, Batı Karadeniz’in küçük ve şirin bir balıkçı kasabası. Çaycuma ilçesine 10, şehir merkezine 25 kilometre mesafede yer alıyor. Denizi, sahili, milattan öncelerine kadar uzanan tarihi geçmişi ve sıcakkanlı insanlarıyla keşfedilmeyi bekleyen adeta saklı bir cennet…
Ayrıca kasabanın önünde uzanan, sıcak yaz aylarında deniz, kum ve güneş üçlüsünün tadını çıkaracağınız Filyos Plajı, bölgenin en çok tercih edilen yerlerinden...
“İster Ankara’dan ister İstanbul’dan yola çıkın, etrafınızı saran yemyeşil vadilerin arasında süren keyifli bir yolculuğun sonunda ulaşırsınız Filyos’a… Nostaljiye meraklıysanız Zonguldak’tan Filyos’a uzanan harika bir tren yolculuğu yapmanız da mümkün. Karadeniz’e kadar gelmişken balıkçı lokantalarında muhteşem manzara eşliğinde, usta ellerde hazırlanmış enfes lezzetiyle balığı ve yanında yeşilliklerle dolu salatanın tadına bakmayı es geçmeyin.”
Konaklama için en uygun seçenek günlüğü 350 liradan başlayan fiyatlarla Çayçuma’daki oteller…
Biraz yeşil biraz mavi: İnkumu / Bartın
Yeşil ile mavinin buluşma adresi İnkumu, Bartın’a yaklaşık 16 kilometre mesafede yer alıyor. Doğal güzelliği ve gün batımının izlenebileceği ülkemizin en nadide yerlerinden. Yemyeşil ormanlarla çevrili doğası, yaklaşık 3 kilometrelik plajı ve harika kumsalıyla Karadeniz’in en güzel tatil kasası burası.
Her ne kadar denize girmek ve güneşlenmek için ideal aylar temmuz ve ağustos ayları olsa da kavurucu yaz sıcaklarının devam ettiği şu sıralarda da bu şansı yakalamak mümkün…
İç Anadolu daha çok ovalar diyarı olarak bilinse de görülmesi gereken harika kasabalara da ev sahipliği yapıyor. Peki en güzelleri hangisi? Gezgin ve seyahat yazarı Burcu Gürtürk Kadak iki şehirden iki kasabayı önerdi.
Dünyanın sayılı güzelliklerinden biri: Göreme-Kapadokya / Nevşehir
Kapadokya, Türkiye’nin hatta belki de dünyanın en mistik bölgelerinden biri. Oluşumunu doğa olaylarına borçlu ve günümüzdeki halini alması tamı tamına 60 milyon yıl sürmüş. Doğa onu adeta ilmek ilmek dokumuş. Sonunda da muhteşem bir sanat eseri ortaya çıkarmış.
Önce Erciyes ardından Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgâr tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkan Kapadokya, günümüzde yerli yabancı turistlerin gözdesi durumunda. Özellikle Kapadokya’nın içinde yer alan Göreme kasabası ise görülmeye değer bir oluşum.
“Günümüzde yaklaşık 2 bin nüfusu bulunan kasaba, Orta Çağın başlarında Hristiyanlar için önemli bir dini merkezmiş. Nevşehir-Ürgüp-Avanos üçgeni arasındaki etrafı vadilerle çevrili bölgede yer alan Göreme, Dünya Miras Listesi’nde yer alan dünya üzerindeki özel bölgelerden biri.”
Göreme’de konaklama yapabileceğiniz harika oteller bulunuyor. Gecelik fiyatları ise 400 liradan başlıyor.
Tarihi evleriyle dikkat çekiyor: Hamamönü /Ankara
Ankara’nın en eski yerleşim yerlerinden olan Hamamönü, tarihi dokusu, Osmanlı mimarisi izlerini taşıyan eski evleriyle şehrin en çok ziyaretçi çeken adreslerinden biri. Hamamönü her ne kadar kayıtlarda Altındağ ilçesine bağlı semt olarak geçse de dokusu ve küçük bir yerleşim olması nedeniyle sevimli bir Osmanlı kasabası havasında…
Gezgin Burcu Gürtürk Kadak, 17'nci yüzyıldan 19'uncu yüzyıla ait mimari özelliklere sahip evleriyle dikkatleri üzerine çeken bu tarihi beldede, Osmanlı’dan kalma evler, konaklar, camiler, anıtlar ve müzeler başta olmak üzere yaklaşık 250 tarihi yapı bulunuyor diyor.
AKDENİZ: KASABA DENİNCE ZİRVE ANTALYA'DA
Antalya
Yaz ve bahar aylarının hiç bitmediği, kışın sadece şöyle bir selam verip geçtiği bir bölge Akdeniz... Bakir doğası, tertemiz denizi, havası, sakin ve ılıman iklimiyle büyük şehirlerden gelenleri hemen tavlıyor. Peki bölgede kasaba tatili yapmak istesek, nereye gitmeli? Uzun süredir Antalya’da yaşayan, gezgin ve seyahat yazarı Nurgül Büyükkalay Akdeniz’deki en güzel iki kasabayı anlattı.
Akdeniz’in en fotojeniği: Side / Antalya
Birçok uygarlığın izlerini taşıyan Side, Antalya’da yolunuzu düşürmeniz gereken en güzel yerlerden biri. Manavgat’a 7 kilometre, şehir merkezine ise 80 kilometre mesafede yer alıyor.
Gezgin ve seyahat yazarı Nurgül Büyükkalay, bölgede yakalayacağınız en güzel fotoğraf karesi için günü Apollon Tapınağı’nda batırmak gerektiğini söylüyor.
“Helenistik, Roma ve Bizans dönemi eserlerinin sergilendiği Side Müzesi’ni de mutlaka ziyaret edin. Side konaklama seçenekleri açısından çok zengin. İster Manavgat’ta doğanın içerisindeki bungalovlarda kalın, ister butik otellerde, isterseniz de 5 yıldızlı resortlarda… Merkezdeki butik otellerde fiyatlar gecelik ortalama 400 liradan başlıyor.”
Bozulmamış dokusuyla büyülüyor: Kalkan / Antalya
Doğası, tarihi ve muhteşem koylarıyla Akdeniz’in en şirin tatil kasabalarından biri Kalkan. Bozulmamış kent dokusu, yamaçlara kurulmuş evleriyle Akdeniz’e karşı manzarası harika... Dünyanın en uzun doğal plajlarından birine sahip Patara ve Patara Antik Kenti de mutlaka görmeniz gereken yerlerden.
Gezgin ve seyahat yazarı Nurgül Büyükkalay, Kalkan-Kaş yolu arasında kalan, ülkemizin en meşhur ve en güzel plajlarından Kaputaş’ta mutlaka yüzme molası vermelisiniz diyor. Ayrıca Büyükkalay, Kalkan çeşitli butik otel ve pansiyon seçenekleri sunsa da en yaygın konaklama şeklinin villa kiralamak olduğunun altını çiziyor.