Doğa turizminin yıldızı parlıyor

Turizmin her geçen yıl gelişme gösterdiği Türkiye'de firmalar, alternatif turizme önem vermeye başladı. Firmalar, tatilini plajla otel arasında geçirmek yerine, gizli kalmış cennetleri, dağları görmek, yerel kültürle tanışmak isteyenler için alternatif programlar düzenliyorlar.

İstanbul'da 20'ye yakın turizm firması, her geçen gün zenginleştirdikleri programlarla alternatif turizme katkı dabulunmaya çalışıyor. Firmaların düzenlediği etkinliklerin bazıları şunlar:

DAY HIKING:

İstanbul çevresindeki yerlere günübirlik yapılan gezilere ‘‘day hiking’’ adı veriliyor. Yıl boyunca hafta sonlarında Abant, Ballıkayalar, Erikli Yaylası, Sünnetgöl, Sülüklügöl ve Sudüşen gibi 30'a yakın merkeze bu tür turlar düzenleniyor.

TREKKING:

Yüksek rakımlı bölgelerde yük hayvanlarının yardımı ile yapılan uzun turlar... Kaçkarlar ve Toros dağlarında çadır konaklamalı yapılan bu turlarda buzullar, ormanlar, çiçekler, yaban hayvanları katılımcılara eşlik ediyor. Katılımcıların 15-20 arasında sınırlı olduğu bu turlarda eksik kamp malzemeleri ve yemek, organizasyonu gerçekleştiren firma tarafından karşılanıyor. Eğitimli tur rehberleri eşliğinde düzenlenen bu turlar özellikle haziran-eylül döneminde ilgi görüyor.

HIKING:

Kırlarda yapılan uzun yürüyüşler... Bu programlarda Türkiye'nin en güzel doğasına sahip Kaçkar Dağları'nda Ayder, Çat ve civardaki yaylalarda ahşap pansiyonlarda konaklamalı günlük yürüyüş programları mevcut. Bu turlarda, Sümela Manastırı, Uzungöl, Kaçkar Dağı Milli Parkı, Hatila Vadisi Milli Parkı gibi doğal ve tarihi zenginliklerin büyüleyici güzellikleri keşfedilip, yayla ortamında Karadeniz'in tadı doyumsuz yöresel yemekleri yeniyor.

DISCOVERİNG:

Doğada yapılan keşif turlarına bu ad veriliyor. Bu turlarda rota ve program, şartlara göre belirlenerek önceden hedeflenen amaca ulaşılmaya çalışılıyor. Kaçkar, Bolkar, Verçenik ve Altıparmak dağlarına düzenlenen bu gezilerde koşullara göre, çadır, pansiyon, dağ evi gibi mekanlarda konaklanılıyor. Doğanın sürprizlerine açık olan bu gezilerde keşfetmenin hazzı yaşanıyor. Alternatif turizm programları düzenleyen Ogzala Turizm yöneticisi Erhan Saraloğlu, doğa turlarında hedefin ‘‘insanları aktif olarak turizme katmak’’ olduğunu belirtti. Bu turlarda, tarihsel ve doğal mekanları görmenin yanında yöre halkıyla da kaynaşmanın sağlandığını ifade eden Saraloğlu, şunları söyledi: ‘‘Doğa turlarına ülkemizde ilgi 1990'lı yıllardan itibaren artmaya başladı. İlk zamanlar, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimize yabancı gruplar geliyorlardı. Ancak PKK ve Körfez Savaşı nedeniyle Karadeniz Bölgesi ağırlık kazanmaya başladı. Eğer Türkiye dağlarının alt yapısı oluşturulur ve tanıtımı iyi yapılabilirse ülkemize bu alanda önemli oranda döviz girdisi sağlayabiliriz.’’

Doğu turizmle tanışmadı

Erzurum'da Palandöken Dağı kış turizminin gözde mekanlarından olmayı sürdürüyor. İldeki turistik yer ve tesislerin tanıtımı için envanter çıkarma çalışmaları, 15-22 Nisan arasındaki ‘‘Turizm Haftası’’ etkinliklerine yetiştirilecek. 1993 yılından bu yana bölgedeki turizm sezonu ölü geçti. Ağrılı turizmciler, Ağrı Dağı, Nuh'un gemisi, meteor çukuru gibi büyük potansiyellere rağmen sektörde terör nedeniyle hiçbir girişim olmadığını söylüyorlar. Bitlis'te, son 4 yıldır turizm acenteleriyle bağlantı yapılamadı. Nemrut krater gölü, milli park ilan edildi; ancak bugüne kadar uygulamaya konulmadı. Mardin, Siirt, Şırnak ve Hakkari ise ‘‘turizmle tanışamayan’’ yöreler. Bu merkezlerde turizme yönelik herhangi bir faaliyet bulunmuyor.