Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 2004 00:00
Kaplumbağa beyninde manyetik harita varDeniz kaplumbağalarının nasıl okyanusları aşıp yolunu şaşırmadan yumurtlayacağı sahilleri bulduğu anlaşıldı.Deniz kaplumbağaları beyinlerindeki manyetik harita sayesinde dünyanın manyetik alanındaki en küçük kuvvet farklılıklarını algılayarak binlerce kilometre uzaklıktaki beslenme veya kuluçka bölgelerini bulabiliyorlar. Kuzey Carolina Üniversitesi’nden Catherine Lohmann’a ait sonuçlar Nature dergisinde yayımlandı. Deniz kaplumbağalarının okyanuslarda yollarını ne şekilde buldukları bir sırdı. Sadece yavru kaplumbağalarının ilk yolculuklarına biyolojik bir pusulayla buldukları biliniyordu. Ancak yetişkin deniz kaplumbağalarında keşfedilen yeni konumlama yöntemi basit bir pusuladan daha gelişkin. Bilim adamları hayvanların pozisyonlarını belirleyerek kendilerini hedefe götürecek yolu kesin bir şekilde saptayabildiklerini söylüyorlar. Deniz biyologları deneyleri için iki katlı ev boyutlarında elektromanyetik bir alan bobini hazırladıktan sonra bununla Cape Canaveral’de dünyanın manyetik alanını tasarlamışlar. Bobinin içindeki bir havuzda yüzen yeşil deniz kaplumbağaları, manyetik alanın gerçek pozisyondan 350km daha kuzeyde tasarlanması halinde kıyıya ulaşabilmek için güneye doğru, manyetik alanın güneye göre ayarlanması halinde ise kuzeye doğru yüzmüşler. Lohmann çifti geçtiğimiz yıl da benzer bir konumlama duyusunu ıstakozlarda keşfetmişti. Kuşlar yavrularını sinyal sesiyle susturuyorKuşlar tehlike anında, yuvalarında ötmekte olan yavrularına bir sinyal sesi gönderiyorlar ve yavrular uyarı sesini duyar duymaz susuyorlar. Canberra Üniversitesi araştırmacıları Dirk Platzen ve Robert Magrath, Proceedings of the Royal Society: Biological Sciences dergisinde yayımladıkları yazıda sinyal sesinin yavruların yerini gizlediğini söylüyorlar. Yavru kuşlar yeme kavuşmak için sabahtan akşama dek durmadan öterler. Tabii bu gürültüyü sadece anne kuşlar değil onları
yemek için can atan hayvanlar da duyar. Bilim adamları sinyal sesinin varlığını iÅŸte bu ÅŸekilde açıklıyorlar. Ä°lginç sonuç yapay kuÅŸ seslerinin yavrulara dinletilmesiyle elde edilmiÅŸ. Yapay ses sinyaline anneleri yokken tepki veren yavrular annelerini gördüklerinde yeniden ötmeye baÅŸlıyorlar. Bu da yavru kuÅŸların kendilerini güvende hissetmeleriyle ilgili diyor araÅŸtırmacılar. Ayrıca en yüksek sesle öten yavru daha fazla yeme kavuÅŸur.Müzede yeni bir balina türü Japon bilim adamları 25 yıldır müzede bulunan iskeletin yeni bir balina türüne ait olduÄŸunu buldular. Yeni balina türünün sekiz örneÄŸi yetmiÅŸli yıllarda yakalanmış olmasına raÄŸmen bilim adamlarının Nature dergisinde de açıkladıkları gibi hiçbiri bilinmekte olan türlere sınıflandırılamamıştı. Fakat 1998 yılında bulunan bir kadavranın kısa bir süre önce incelenmesinden sonra bilim adamları artık balinanın yeni bir türe ait olduÄŸundan eminler. DiÅŸsiz balinaya Balaenoptera omurai adı verildi. Yeni balina türü dış görünümü açısından çatal kuyruklu balinaya (Balaenoptera physalus) benzese de 12m’lik boyuyla çok daha küçük diyor Yokohama Ulusal Balıkçılık Enstitüsü’nden Shiro Wada. Balaenoptera omurai’ın kafatası çok geniÅŸ ve basık. 200’ü bulan boynuz çubuklar da diÄŸer balinalara göre daha az. Balina çubukları (fanonlar) olarak da isimlendirilen bu çubuklar hayvanın damağında yer alır ve sudaki besinleri süzmeye yarar. Beden yapısı, kemikler ve kalıtımın incelenmesi sayesinde dokuz balinanın da aynı türe ait olduÄŸu ortaya çıktı. Ayrıca yeni tür dört diÅŸsiz balina ailesinden birini oluÅŸturan Balaenopteridae (kambur balina) türlerinden ayrılmakta. DNA analizleri ÅŸimdiye dek Balaenoptera edeni türüne sınıflandırılan ‘Bryde’s whale’ balinasının da ayrı bir tür oluÅŸturduÄŸunu göstermiÅŸ. Böylece kambur balina ailesindeki türler altıdan sekize çıkmış oldu. Â
button