DNA testi yapın babamınkiler olabilir

Güncelleme Tarihi:

DNA testi yapın babamınkiler olabilir
Oluşturulma Tarihi: Ocak 26, 2012 00:00

Kültür mirası dolayısıyla sit alanı ilan edilen Diyarbakır’ın Saraykapı Semti’ndeki İçkale kazılarında insan kemikleri bulunması, yakınları kayıp olan 26 ailenin acısını da, umudunu da tazeledi.

Kemiklerle karşılaştırılması için DNA testi başvurusunda bulunanların kayıp öyküleri, genellikle yakınlarının beyaz bir Toros otomobile bindirilmeyle başlıyor. Kimi babasını, kimi oğlunu, kimi de kardeşini bir daha göremedi. İşte sarsıcı öykü ve duygular:

Beyaz Toros’la

Cemal Özdemir’in (27) babası Mehmet Özdemir, 1997 yılında gözaltına alınmış. Bir daha da haber alınamamış. Cemal Özdemir, şöyle anlatıyor öyküsünü: “Babam kıraathaneden 2 sivil polis tarafından caddede bekletilen beyaz Toros bir araca götürülüyor. Araçta bekleyen üçüncü şahsı görünce babam binmek istemiyor, ancak zorla sürüklenerak bindiriliyor. Bir gün sonra Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe ile başvurduk. Emniyet müdürlüğü kaşesiyle gözaltına alındığı doğrulandı. 4 günlük gözaltı süresi dolunca mahkemeye çıkmasını bekledik. Ancak mahkemeye getirilmeyince tekrar başvurduk. Bize böyle bir gözaltı olmadığını söylediler. 2004 yılında AİHM’ye başvurduk. 2008 yılında AİHM, Türkiye’yi mahkûm etti. Kazılarda ortaya çıkan 23 kemiğin arasında babamın kemikleri olduğuna inanıyorum. ”

Ellerinde telsiz

Kulp’ta 33 yıl muhtarlık yapan, 70 yaşında gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamayan Fikri Özgen’in oğlu Nevzat Özgen: “1991’de bir kardeşim dağa çıktı. 1992 yılında ise aldığımız tehditler ve evimizin yakılması sonucu ilçeyi terk ederek Diyarbakır’a yerleştik. 1997 yılında babam astımı nedeniyle ilaç almak için evden çıkarak 30 metre uzaklaştıktan sonra sivil giyimli, ellerinde telsiz olan 4 kişi tarafından beyaz Toros bir araca bindirilip götürüldü. Emniyet, jandarma, savcılığa başvuruda bulunduk. “Biz almadık”, “Bizde yok” “Haber alırsak, size haber veririz” dediler. Kemikleri oradan çıkarsa sevineyim mi, üzüleyim mi bilemiyorum. Çok karmaşık bir duygu. Ama hiç olmazsa torunlarına ‘Dedenizin mezarı budur’ diyebilirim.”

Biraz rahatlatır

19 yaşındaki kardeşinden 17 yıldır haber yok Sabahattin Demirkıran’ın. 1995’te bir gece sivil giyimli ellerinde telsiz ve silahlı kişiler tarafından evlerine baskın yapılır. Gerisini Demirkıran’dan dinleyelim: “Kardeşim yoklamasını yaptırmış, İskenderun’da askerlik yapacaktı. Aralarında beyaz Toros’un da olduğu 3 araçla geldiler. Evdeki telefon kablolarını keserek kardeşimi karakola götürüyoruz diye aldılar. 1-2 saat sonra karakollara başvurmamıza rağmen bulamadık. 17 yıldır bilgi alamadık. Elbette buradan kardeşimin kemiklerinin çıkmasını istiyorum. En azından o acıyla yaşamayacağız. Umutsuz bekleyiş ve çaresizlik dünyanın en acı olayıdır. Kemiklerin bulunması bizi bir nebze rahatlatacaktır.”

5 kişi geldiler

68 yaşındaki Süleyman Yıldız, 29 yaşındaki oğlu Mehmet Yıldız’ı 18 yıl önce Mersin’e gitmek için evden uğurladı ve bir daha haber alamadı. Baba Yıldız, kayıp oğlunun hikâyesini anlatıyor: “Oğlum Mehmet, gözaltına alınınca Diyarbakır’ı terk ederek Mersin’e yerleşti. Diğer oğlum askere gidince Mehmet de Diyarbakır’a gelerek kardeşini askere uğurladıktan sonra Mersin’e dönmek için akşam evden ayrıldı. Bir saat sonra ellerinde telsiz 5 kişi eve gelerek Mehmet’i sordular. Mersin’e gitmek için evden ayrıldığını söyledik. O günden beri oğlumdan haber alamadım. Diyarbakır’da mı, yoksa yolda mı götürdüler bilemiyorum. Burada kemikler çıkınca başvuruda bulundum. Bir umut benim için. Ömür boyu acı çekmektense oradaki kemikler oğluma ait olsun diye dua ediyorum. Onu çok özlüyorum.”

Hiç haber alamadık

Hayvan tüccarı ve tütüncülük yapan babası Abdülselam Çelik’in 1997’de beyaz bir Toros ile Kalaşnikoflu kişiler tarafından kentin merkezinde güpegündüz götürüldüğünü söylüyor Hadin Çelik. Ve babasının başına gelenleri aktarıyor: “Babam Lice’de 100 milyarlık alacağını alarak minibüsten indikten sonra Diyarbakır kent merkezinde beyaz bir Toros yanında durarak ellerinde Kalaşnikoflarla zorla araca bindirilerek götürülüyor. Başvurularımız sonuçsuz kaldı. 15 yıldan beri babamdan bir haber alamadık. 23 kişiye ait kemikler bulundu. Babam da aralarında olabilir.”

Kafatası sayısı 23’e yükseldi

DİYARBAKIR’daki tarihi İçkale’de, insan kemiklerinin bulunduğu bölgede valiliğin yeni görevlendirdiği 20 işçiyle başlatılan kazılarda 4 kafatası daha bulundu. Böylece kazılarda çıkarılan kafatası sayısı 23’e yükseldi. Geçen hafta tarihi İçkale bölgesinde kazı çalışmalarında ortaya çıkan kafatası ve kemikler DNA tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmişti. Burada yapılacak işlemin ardından, yakınlarının kayıp olduğunu iddia eden vatandaşlardan alınacak kan örnekleriyle, kemiklerden elde edilen DNA’ların karşılaştırılıp kimlik tespitleri buna göre yapılacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!