Güncelleme Tarihi:
İnsan gen haritası 90’lı yıllarda çalışılmaya başlayıp 2003 yılında tamamlandığından beri tıp dünyasının tedavilere bakış açısı büyük ölçüde değişti. Aynı tedavi, bir hastada çok iyi sonuç verirken başka bir hastada hiç işe yaramamasının genlerimiz ile alakalı olabileceği anlayışı yaygınlaştı. Ancak biliminsanları zamanla genetiğimizin yanı sıra bir de çevresel faktörlerin genler üzerindeki etkisini incelemeye aldı. İyi beslenme, hava koşulları, temiz gıda ve temiz suya ulaşmak, hareketli yaşamın kalıtsal etkilerinin de DNA kadar önemli olduğu ortaya çıktı.
BESİNLERE DİKKAT
2-3 Eylül tarihlerinde İstanbul’da bulunan Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Osmanlı Arşivi Külliyesi’nde bir Nutrigenetik ve Epigenetik Kongresi düzenlenecek. Dünyanın birçok yerinden biliminsanları epigenetiği ve nutrigenetiği masaya yatıracak. Nutrigenetik ve Epigenetik Derneği Başkanı Doç. Dr. Gülsen Meral, kongre öncesinde bu kavramlarının hayatımıza etkisini anlattı: “Hassas tıp, kişiye özel bir tedavi ile kronik hastalıkları önlemeye yardımcı olan ve tedavi başarısını arttıran yeni bir bilim dalı. Burada iki önemli nokta var. Birincisi genleri tanıyarak kişiye özel beslenme, yaşam tarzı sağlayarak hastalıklardan korumak. Besinler genler üzerinde ifadelenmeler dediğimiz epigenetik değişiklikler yapıyor. Mesela kanser önleyici bir gen çalışmazsa kişinin kansere yatkınlığı artar.
8 HAFTADA 3 YIL KAZAN
Bir diğer önemli konu ise nutriepigenom denilen kavram. Burada önemli olan kişinin anne karnında başlayan programlanmasında annenin çevre koşulları, yaşadığı olaylar, kullandığı vitaminler, bağırsak florası bebeğin programını etkiliyor. Bir çalışmaya göre kişiye özel bir dizayn ile beslenmeyi 8 hafta değiştiren kişilerin biyolojik saatinin 3 sene geriye gittiği bulunmuş. Artık dünyada bazı hastalıkların tedavisine epigenetik testler ile karar veriliyor. Kanada ve İngiltere’de bazı genetik testlerin sonuçlarının olduğu kartlar veriliyor insanlara. Bu kartlar ile kişiler tedaviye gidiyor ve ilaçlara, ilaçların dozuna karar veriliyor. Dünya artık buna doğru gidiyor.”
BİYOLOJİK YAŞ GERİ ALINABİLİR
- Doç. Dr. Gülsen Meral, “DNA kaderiniz değil” diyor ve bunu şöyle anlatıyor: “Mesela herkese spor öncesi kahve içmenin yağ yaktırdığı söyleniyor. Ancak kişilerin genetik testleri yapıldığında bir bakıyoruz ki kahve içmek bu kişiye iyi gelmiyor. Çünkü o insanın epigenetiği farklı ve başka şeylere ihtiyacı var. Doğru beslenme, doğru bir yaşam tarzı ile genetiğindeki olumsuz faktörleri iyiye çevirebilir. Bu şekilde biyolojik yaşı da geriye almak mümkün.”