Diyarbakırlı düğün müzisyenlerinden 'bahşiş' eylemi...

AA'nın haberine göre Diyarbakır'da düğün salonlarında çalışan müzisyenler bahşiş olarak geçersiz döviz verilmesine davul ve zurna ile tepki gösteriyor. Pazar günü Merkez Bağlar ilçesi Göletli Park'ta bir araya gelen müzisyenler davul zurna çaldı, halay çekti.

Sahte dövizleri havaya atarak tepkisini yansıtan müzisyenler adına açıklama yapan İbrahim Dağdelen, Diyarbakır'da düğün salonlarında çalışan müzisyenlerin verilen bahşişle geçindiğini söyledi.

"Eğer ortaya para atılırsa evine bir iki lokma ekmek götürebilecek, ortaya para atılmazsa o gün parasız eve gidecek. Bir de bunun üzerine sahte dolarlar çıktı. Sahte dolarlar atılınca o da gitti. Müzisyenler ekonomik sıkıntı nedeniyle bunalıma giriyor" ifadelerini kullanan Dağdelen, müzisyenlerin yaşadığı sıkıntılara değindi.

Dağdelen, düğün salonu işletmecilerinden ekonomik sorunlarına çare olması için yevmiye talep ettiklerini dile getirdi.

"Buradan bütün Türkiye'ye, büyüklerimize duyurmak istiyoruz. Salonlar yevmiye vermeye başlayana kadar bütün arkadaşlarımızın direnişi devam edecektir. Hepimiz dimdik buradayız, yevmiyesiz çalışmayacağız." diyen Dağdelen, sorunlarının bir an önce giderilmesini beklediklerini aktardı.

Müzisyenlerden Nimetullah Yıldız ise insanların nişanlarında, düğünlerinde müzisyenlerin bu mutlu günlerine ortak olduğunu vurgulayarak, buna rağmen müzisyenlerin uğradığı haksızlığa dur demek için bu tepkiyi gösterdiklerini belirtti.

'SALON SAHİPLERİNE KARŞI ENSTRÜMANLARIMIZI KALDIRDIK'

BBCTürkçe'nin haberine göre ise sosyal medya hesapları üzerinden örgütlenen müzisyenlerden biri, "Düğün salonu sahiplerine karşı biz de kazan yerine enstrümanlarımızı kaldırdık" diyerek gülüyor.

Ses sanatçısı İbrahim Nuhat yaklaşık 70 salonda üç gündür canlı müzik yapılmadığını söylüyor. İbrahim Nuhat, salon sahiplerine mühlet verdiklerini, talepleri gerçekleşmezse Diyarbakır'daki tüm düğün salonu müzisyenlerinin iş bırakma eylemi yapacaklarını açıklıyor.

Nuhat müzisyenlerin talepleri ile ilgili şunları söyledi: "Her salonda sekiz, on kişi çalışıyor. Büyük paralar talep etmiyoruz, en azından müzisyen salona gelip düğünde çaldığında, evine döndüğünde cebinde en azından bir elli lira olsun. Evine, çocuğuna süt, ekmek alabilsin. Birçok salon sahibini kutluyorum, bu şartı kabul etti ama çoğunu kınıyorum, yüz lira pazarlığına girenler var, vermem diyenler var" diyor ve şöyle devam ediyor.
"Şimdi artık çelik kasalara para doldurma zamanı bitti, düğün sahibinden al beş bin lira, onu çelik kasaya kapat. Kalbi dursa müzisyenin, sahnede düşüp ölse ne sigortası var, ne yevmiye…Hiçbir şey yok. Bu insanların hakkını savunmak için hepimiz buradayız. 

ÇEVREDEKİ MÜZİSYENLERE ÇAĞRI YAPTILAR

Nuhat'ın bir çağrısı da çevre il ve ilçelerdeki müzisyenlere: "Salon sahipleri burada düğüne çıkacak müzik grubu bulmayınca çevre il ve ilçelerdeki müzisyenleri çağıracaktır ama onlara buradan sesleniyorum, arkadaşlarının direnişine sahip çıkıp saygılı olsunlar. Gelip burada bedavaya çalışmasınlar.

SAHTE DOLAR ATIYORLAR

Eylemin öncülerinden olan Hacı Sevinç, Alatura denen bahşişin nasıl ortadan kalktığını anlatıyor. "Salonlarda müzisyenler düğünde atılan bahşişleri alırdı. Eskiden yeterliydi ama son on yılda bu durum değişti. Tabi önceleri sokak düğünleri olurdu ve müzisyenin eline düğünden sonra belli miktarda para geçerdi. Ama şehir büyüyünce sokak düğünler kalktı, düğün salonları arttı. Müzisyenler alaturayla geçinirdi. Ama Gaziantep'ten başlayıp bölgeye yayılan düğünde sahte bir dolar atma furyası biz müzik gruplarını çok dara soktu. Eskiden bir lira ya da bir dolar atılırdı, ama şimdi ekonomik sebeplerden kimse para atamaz oldu. Onun yerine de sahte bir dolar atılmaya başlandı. Müzisyen bahşişle hayatını kazanıyor ama artık hiç bahşiş atılamıyor. Bu da hepimizi çok zorlayan bir durum. Mecburen böyle bir eyleme yöneldik.

"Diyarbakır'da hem müzik yapmak zor hem genel anlamda yaşamak" diyen Sevinç "Müzisyen arkadaşlarımız Kürtçe şarkı söyledikleri için örtülü bir baskı altındalar, öte yandan birçoğu düğün salonlarında çalan bu arkadaşlarımız yıllarca bazı hak ihlallerine uğradılar" diyor. 

Sanatçı Nimetullah Yıldız ise sözlerini şöyle bitiriyor:

"Bahşiş yoksa delilo da yok!"