A.A
Oluşturulma Tarihi: Kasım 26, 2012 12:06
Diyarbakır'da havai fişek kullanımı İl Mahalli Çevre Kurulu kararı ile sınırlandırıldı.
Diyarbakır'da son yıllarda özellikle izinsiz gösterilerde ve düğün gibi eğlencelerde çok sık kullanılan havai fişek ve benzeri şeylerin kullanımıyla ilgili olarak İl Mahalli Çevre Kurulu'nda bazı kararlar alındı. Vali Yardımcısı Mehmet Yiğit başkanlığında kurul üyelerinin katılımıyla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü hizmet binasında yapılan toplantıda, havai fişek ve benzeri şeylerin kullanımı sınırlandırıldı.
İl Mahalli Çevre Kurulu'nca vatandaşların huzur, sükun ve sağlığını korumak için Diyarbakır ili sınırları içerisinde resmi ve dini bayramlar, yerel milli günler, resmi kurum ve kuruluşların açılış törenleri haricinde eğlence amaçlı havai fişek ve benzeri şeylerin 23.00 ile 07.00 saatleri arasında kullanılmamasının sağlanması kararı alındı.
Kurulda, havai fişek taleplerinin ilgili kurumlar olan il, ilçe emniyet müdürlükleri ile il, ilçe jandarma komutanlıklarına en az 7 gün önceden yapılması kararı çıkarken, eğlence amaçlı havai fişek ve benzeri şeylerin kullanılacağı alanların ilgili kolluk kuvveti tarafından kullanım belgeli kişilere tebliğ ve teslim edilmesi istendi.
İl Mahalli Çevre Kurulu'nda, belirlenen alanlar ve saatler dışında havai fişek ve benzeri şeylerin kullananlar hakkında 2872 sayılı Çevre Kanunu ile ilgili izin veren merci tarafından yasal işlem yapılması kararı çıktı.
Ağır metal ve kimyasal bileşikler içeriyor
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Diyarbakır Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Ali Ceylan, havai fişeğin potasyum nitrat, kükürt ve meşe odunu kömürünün karışımı ile yapılan, gökyüzünde renkli basit gösterilerde kullanılan bir kutlama aracı olduğunu belirterek, havai fişeklerin lityum, potasyum, sülfür, manganez, sodyum, alüminyum, demir tozları, strontiyum ve baryum gibi birçok ağır metal ve kimyasal bileşikleri içerdiğini söyledi.
Sağlık sorunlarına yol açıyor
Havai fişeklerin patlatılmasından sonra kükürtdioksit, karbondioksit, karbonmonoksit, asılı partiküller gibi hava kirleticileri ve lityum, potasyum, sülfür, manganez, sodyum, alüminyum, demir tozları, strontiyum ve baryum gibi birçok ağır metallerin serbest kaldığını kaydeden Ceylan, solunum yoluyla veya besin zinciri yoluyla bu kirleticilerin canlı organizmaya girmesinin sağlık sorunlarına yol açtığını bildirdi.
Havai fişeklerin ani patlama önemli ölçüde gürültü kirliliğine neden olduğunu anlatan Ceylan, “Bir havai fişek patladığında acı eşiği olarak tarif edilen 120 desibelden fazla gürültü oluşmaktadır. Bazen daha küçük çaplı havai fişek, kompeti, meşale, çatapat gibi ışık ve ses yayan yanıcı maddeler kapalı düğün salonlarında bile kullanılmaktadır. Bu durum akut astım atağı, duyarlı kişilerde solunum yetmezliği ve zehirlenme gibi olumsuz durumlara neden olabilir” diye konuştu.
Yaban hayatı olumsuz etkiliyor
Havai fişek patlaması sonucu ortama yayılan farklı ışıklar ve ani şiddetli gürültünün göçmen kuşlar ve yaban hayatını olumsuz etkilediğini vurgulayan Ceylan, şöyle konuştu:
“Depolanma esnasında patlama riski her zaman vardır ve toplumun sağlığını tehdit eden bir durumdur. Bu nedenlerden dolayı havai fişeklerin kullanımının son derece kısıtlanması ve sıkı kontrol altına alınması gerekir.”