AA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 31, 2012 16:45
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, öğrenciler, gençler, kadınlar, iş dünyası ile cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlüler üzerinden yapmaya çalışılan provokasyon olayının tutmadığını söyleyerek, "İş yerini açanı oraya ertesi gün belli görevlileri gönderip ceza yazdırmakla tehdit ediyorlar. Bunların hepsi biliniyor” diye konuştu.
Mustafa Toprak, “1 milyon 600 bin kişinin yaşadığı bir yerde 3-5 bin kişinin istismar edilebilecek noktalarda toplanmasını normal karşılamak lazım” dedi.
Vali Toprak, dünkü izinsiz gösterilerde taşlı saldırı sonucu hasarın meydana geldiği Bağlar Kadın Destekevi'nde incelemesi sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada, vatandaşı sokağa dökemeyenlerin, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlüleri istismar ettiğini belirterek, terör örgütünün dağ kadrosundakilerin sözü üzerine bazı kişilerin harekete geçtiğini söyledi.
Öğrenciler, gençler, kadınlar, iş dünyası ile cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlüler üzerinden yapmaya çalışılan provokasyon olayının tutmadığını bildiren Toprak, vatandaşların bu tür olumsuzluklara itibar etmediğini kaydetti.
Toprak, mahalli idarelerin şehrin temiz tutulmasından, çöplerin toplanmasından birinci derecede sorumlu olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
“Vatandaşımızın itibar etmemesi nedeniyle çok şükür bir olumsuzluk olmamıştır. Birkaç kamu güvenlik görevlisinin yaralanması dışında vatandaşa yönelik olumsuzluk meydana gelmemiştir. Kadın destekevinin camları kırılmış, molotofkokteyli atılmak istenmiştir. Kadınlarımızın, kızlarımızın gençlerimizin ve çocuklarımızın geleceklerinin güzel olmasını istemiyorlar. Şiddet ortaya koymak suretiyle insanları sindirmeye, ürkütmeye çalışıyorlar. Olaylar cezaevine yakın yerlerdir. 1 milyon 600 bin kişinin yaşadığı bir yerde 3-5 bin kişinin istismar edilebilecek noktalarda toplanmasını normal karşılamak lazım. Bu olaylar vatandaşlarla yakından uzaktan alakalı değildir. Diyarbakır'da dün eğitim ve öğretim kesilmedi.”
“Kaybeden Diyarbakır'ın imajı oluyor”
Toprak, günlük hayatta belediye ve halk otobüsleri ile minibüslerin vatandaşı okuluna, evine iş yerine ve alışveriş merkezine götürdüğünü ancak dün bunun aksinin yaşandığını söyledi.
“Dün bir zulmün bir kesiti yaşanmıştır” diyen Toprak, şöyle dedi:
“Burada kaybeden Diyarbakır halkı, Diyarbakır'ın imajı oluyor. Biz birlikten ve beraberlikten, güzellikten bahsediyoruz. Diyarbakır'ın imajı ile ilgili insanlar arasında bir ön yargı oluyorsa bunun sebebi hayatı kilitlemeye çalışan, çöpü zamanında toplamayan, kendi üzerinden uygulamayıp tutuklu ve hükümlüler üzerinden birtakım menfaat sağlamaya çalışanlardır. Allah nasıl biliyorsa öyle yapacaktır. Ama birileri ortaya çıkıp yakmaktan, yıkmaktan, bozgunculuktan, kırmaktan ve hayatı çekilmez hale getirmekten bahsediyor. Vatandaşlarımızın oylarını alarak bir yer temin edenler de belediye otobüslerini çalıştırmayarak, yangın çıkan yere itfaiyeyi göndermeyerek, iş makinelerini insanların üzerine ve güvenlik görevlilerinin üzerine sürerek bu hainliği yapıyorlar. Akşama kadar ahlak ve vicdandan bahsediyorlar. Kendi ahlak ve vicdanlarında zihinlerinde yaşamadıklarını bu memleketin çocuklarına, vatandaşlarına tattırmazlar. Yola çıktıklarında insan haklarından bahsetmesinler.”
Toprak, her hafta kadına yönelik şiddetle ilgili açıklama yapanların kadın destekevine yönelik saldırılarda sessiz kaldığını dile getirerek, “Biz bunların lafına bakmıyoruz. Lafları insanları kandırmak, sokağa dökmek ve şiddet uygulamaktır. Bunların görevi budur. Bunu sözde vatandaşlar adına yaptıklarını söylüyorlar. Yazıklar olsun. O vicdanlarını Allah'a havale ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Ceza yazdırmakla tehdit ediyorlar”
Dün okula giden çocukların birileri tarafından evlerine geri gitmeleri için yönlendirildiğini kaydeden Toprak, şöyle devam etti:
“Okulların yollarını kesip, minibüsün kontağını kapattırmaya çalışıyorlar. Bu gerçek bir irade değildir. Vatandaş gerçek iradesiyle çocuğunu okula göndermiyorsa, kepengini indiriyorsa dersiniz ki bu kişinin kendi düşüncesidir. Ama yüzde yüzde böyle değildir. Vatandaş itibar etmiyor, vatandaşı tehdit ediyor. İş yerini açanı da oraya ertesi gün belli görevlileri gönderip ceza yazdırmakla tehdit ediyorlar. Bunların hepsi biliniyor.”
“Diyarbakır halkına zulmetmekten vazgeçsinler”
Vali Toprak, Diyarbakır'ın kültür şehri olduğunu, bu nedenle çöplerin zamanında toplanıp, daha temiz bir kent olması gerektiğini belirterek, şöyle dedi:
“Bayram süresince gezdim, her yer pislikten geçilmiyor. Nasıl oluyor da bu görevi yapmak zorunda olanlar bunu yapmıyorlar. Vatandaşlar bunu sorgulasınlar. Ne zamanki bu şehirde 1-2 gün öncesinden çöpler toplanmıyor, 2-3 gün sonra sokak olaylarına davet çıkarıldığını analiz edin. Bu şehirde ne zaman çöpler toplanmıyorsa arkasından bakınız bazı olaylar oluyor. Bakınız bayram süresince çöpler alınmadı. Maalesef dün bu çöpler ve lastikler olaya konu olanlar tarafından yakıldı. Bir de ağızlarına dolamışlar ekoloji ekoloji diye. Ekoloji tanımlamasına gidenler lastik yakar mı lastik yaktırır mı? Toplamadıkları çöpleri ve lastikleri yakmaya elverişli ortam hazırlıyorlar. Bunları tarih yargılayacaktır. Vicdanlar zaten yargılıyor. Diyarbakır halkına zulmetmekten vazgeçsinler.”
“Hasta oldum numarasını da bıraksınlar”
Toprak gazetecilerin bazı öğretmenlerin izinsiz gösteriye katıldığı ve öğrencilere okula gelmemeleri yönünde telkinde bulunduğuna ilişkin sorusunu şöyle yanıtladı:
“Çocukları eğitmekle mükellef olan bazı görevlilerin bu tür hadiselere katkı sağladığına ilişkin bilgi var. Onlarla ilgili inceleme ve soruşturmayı başlatmış bulunuyoruz. Dün eğitim ve öğretim devam etti. Aksama olduysa belediye araçlarının gayriahlaki ve gayrikanuni olarak çalıştırmamalarından kaynaklandı. Bu nedenle çocuklarımız okula gidemediler. Okul önlerinde 'okula gelmeyin' diyenler oldu. Devletin görevlisi olmakla birlikte sınıfta çocuklar beklerken bazıları izin olmaksızın eyleme katıldılar. Eğer vicdanlılarsa, ahlaklılarsa hastaneye gidip hasta oldum numarasını da bıraksınlar. Eğer gönüllü olarak yapıyorlarsa o zaman o belgeleri, sonradan hastaymış görüntüsünü ortadan kaldırsınlar. Ahlak ve vicdana aykırı davranış içerisine girmesinler. Çocuklar dershanede beklerken onlar soruşturma geçirmemek üzere gidip hastaymış gibi sevk alma numaralarıyla sokakta şiddet olaylarının içerisinde olmasınlar. Kanundan kaçabilenler, kendi vicdanları varsa vicdanlarına yakalanacaklardır.”
“Cehalet okul ve fakülte bitirmekle olmuyor”
Dün gözaltına alınan şahıslar arasında öğretmen, psikolog ve doktorların bulunduğuna ilişkin başka bir soru üzerine Vali Toprak, Diyarbakır'da 56 kişinin gözaltına alındığını söyledi.
Kanunların ortaya koyduğu hükümlerin herkesi bağladığını vurgulayan Toprak, şunları söyledi:
“Suç ve suçluluğa karışan kim varsa adı, unvanı ve görevi ne olursa olsun o kanun o kişileri bağlar. Bunda ilginçlik yoktur, ilginç olan eğitim ve öğretim gören insanların bunları unutarak, cehaletin içerisindeymiş gibi yanlış ortam ve davranış içerisinde olmalarıdır. Okullarda, eğitim vermekle, ilgili birimlerde vatandaşa hizmet etmekle görevli olanların, görevini bırakıp, olay, suç ve suçluluk içerisinde yer almaları kabul edilir bir şey değildir. Geriye çekmesi gerekirken, taş attırmaya çalışıyor. Cehalet okul ve fakülte bitirmekle olmuyor. Kanun gereğini yapıyor, yapacaktır.”