Güncelleme Tarihi:
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, kentte suça itilen çocuklarla ilgili yeni bir çalışma içine girdiklerini belirterek yapılan çalışmaları anlattı. Aileleri ve çocukları suça iten kesimleri uyaran Toprak, "Hiç kimse çocuk yaşta çocuklar suça bulaştı diye cezaevine de girdi diye de kimse ah vah etmesin. Timsah gözyaşlarını da akıtmasınlar. Onun için burdan bir çağrıda bulunmak istiyorum. Herkes aklını başına almak durumundadır" dedi. Toprak, çocuklara molotof attırıp, kendi konumlarını bozmadan günahsız bedenlerin arkasında gizlenip, kötü emellerini gerçekleştirmeye çalışanlarında bu davranışlardan vazgeçmeye çağırdı.
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Dicle Üniversitesi'nde düzenlenen Dünya Engelliler Günü etkinliklerine katıldı. Etkinliğin ardından Toprak, kentte sokak gösterileri, molotoflu saldırı başta olmak üzere suça itilen çocuklarla ilgili gazetecilere açıklamalarda bulundu. Toprak, çocukların geleceğini daha güzel kılmak, her türlü suç ve suç oluşumu olan mekanlardan uzak tutmayı temenni ettiklerini belirtti.
Anne ve babaların kontrolünü sağlayamadıkları için çocukların sokaklarda her türlü suç örgütlerine, olumsuz alanlara, uyuşturucuyla ilgili alanlara kaydıklarını söyleyen Toprak, şöyle konuştu: "Tabi bunun içerisinde yine anne ve babaların çocuklar üzerindeki gerekli kontrollerini sağlayamamaları nedeniyle bizim her türlü desteğimize sosyal rehabilitasyona, maddi ve manevi katkılarımıza rağmen anne ve babalardan ola ki bu noktalarda eksiği olan varsa biz bunları psikolojik danışmanlık, diyalog geliştirme ile iletişim kurma ve her türlü maddi desteği vermeye çalışıyoruz. Eğer ki çocuklarımıza bu aşamada biz sahip çıkmazsak yarın öbür gün çok daha olumsuz noktalarda karşılaşabiliyoruz. Ah vah edebiliyoruz. Onun için ne bizlerin, ne anne ve babaların, ne de toplumun ah vah etmememesi ve vicdani, kanuni görevlerimizin yerine getirmek açısından bir takım arkadaşlarla konuştuk ve bir takım eylem planı çıkardık. Ve eylem planında da her türlü kurumların, sivil toplum örgütlerinin, emniyetin, sağlık teşkilatının, sosyal hizmetlerin, mahalli idarelerimizin bu konuda çalışmalara ve eylem planına destek vermesi noktasında hemfikir olduk."
ÇOCUKLARINA SAHİP ÇIKMAYAN AİLELERİN ÇOCUKLARI YURDA YERLEŞTİRİLECEK
Vali Toprak, çalışmaların sürdüğünü ve bir takım eksikliklerin olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Her türlü katkıya rağmen anne ve babalar bu noktada yetersiz oldu, istemeyerek herhalde o noktada başarılı olamadılar. Şimdi diyoruz ki, biz sokakta çocuğunu çalıştırmaya devam eden, su, simit, mendil sattırmaya devam edenleri elbette ki onları takip ediyoruz. Ama okula gitse dahi arta kalan zamanlarda o çocukların sosyal, kültürel faaliyetler içerisinde olması gerekiyor. Eğitim ve eğitimle alakalı konularla ilintili olması gerekirken işte o ifade ettiğimiz olumsuz alanlarda gezebiliyorlar. Biz ailelerini bu noktada uyarıyoruz. Ama görüyoruz ki ikazlara rağmen, yazı yazılmasına rağmen bu konuda anne ve babalar çocuklarının üstüne titrediklerini ifade etmelerine rağmen onları sokaktan alıp eve ve güzel mekanlara çekemiyorlar. Ve bizim çalışma mekanlarımıza gelmekten zaman zaman itina ettirebiliyorlar. Onun için biz dedik ki ikaz edelim. Ama ona rağmen eğer ki bu noktada anne ve babaları ikna edemiyorsak o zaman Kabahatler Kanunu'na göre de bir tebliğ çıkararak, Resmi Gazete'de yayınlayarak Kabahatler Kanunu'na göre ceza yazdıralım. Bizim görevimiz cezadan bahsetmek değildir. İnsanları güzelliklerle eğitim içerisinde buluşturabilmektir. Ama ona rağmen bu sağlanamıyorsa bu noktada zorunlu kalıyoruz. Kabahatler Kanunu'na göre bir idari yaptırım cezası noktasında da çalışmalarımızı yürüteceğiz. Eğer ki Kabahatler Kanunu'na göre yazılacak cezaya rağmen çocuklarını bu olumsuz ortamlardan çekmiyorsa aileler, o zaman biz Çocuk Koruma Kanunu'na göre diyoruz ki anne ve babalar o ki üstesinden gelemiyor. Devletimizin görevi anayasada yazılan sosyal devlet olmanın gereğini yapmaktır. O da anne ve babanın yetersiz kaldığı durumlarda o çocukların daha iyi mekanlarda geleceğini hazırlayabilmektir. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğümü'ze bağlı yurtlarda bunları daha iyi bir şekilde yetiştirebileceğimizi düşünüyoruz."
ÇOCUKLARINI SOKAĞA İTEN AİLELERE CEZA KESİLECEK
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, ebeveynlik hakkını kötüye kullanan ailelerle ilgili ceza kanununda hükümler bulunduğunu belirterek, ancak kendilerinin güzel iletişim ve güzel ortamlar kurmayı istediklerini söyledi. Aileleri bu konuda uyaran Toprak, şöyle dedi: "Ama olmuyorsa o zaman da bu noktada bize gelmeyen ve bu konuda çocuğunu olumsuz mekanlardan çekmeyen suç ve suçluluğa giden noktalardaki bu çocuklarımızın anne ve babalarına karşı o zaman bu ceza kanununun ilgili hükümlerini çalıştırma noktasında olacağımızı da ifade ediyoruz. Ama sonuç itibariyle diyoruz ki, tüm bu anlatımlarımızın temelinde çocuklarımızın geleceğini güzel kılmak, çocuklarımızın her türlü yabancı ve zararlı madde kullanımı dahil hırsızlık kapkaç ve çeteciliğe giren suçlardan uzak tutmak. Ve yine kontrolsüzlük nedeniyle bir takım sokak hareketleri içerisinde suç örgütlerinin elemanları gibi çalışan, ister mendil satsın, ister bir başkasına taş atsın, birilerinin kötü emellerine o çocuk yaşlarında uysunlar o zaman bizim sosyal devlet olmanın gereği olarak, anayasada devletimizin bizlere verdiği ve devletimizin hükümlülüğünde olan görevleri de biz bu noktada yerine getireceğiz."
'ÇOCUKLARIMIZ CEZAEVİNE GİRDİ DİYE HİÇ KİMSE AH VAH ETMESİN'
Ailelerinin kontrolsüzlüğü ya da sahip çıkmaması nedeniyle her türlü olumsuz mekanlarda barındırılan çocukların da kontrol altına alabileceklerini söyleyen Toprak, şöyle dedi: "Gerekse sokaktaki her türlü olumsuz mekanlarla görülen çocukları kontrol altına alalım. Sonrada hiç kimse göz yaşı akıtmasın. Hiç kimse çocuk yaşta çocuklar suça bulaştı diye, cezaevine girdi diye kimse ah vah etmesin. Timsah gözyaşlarını da akıtmasınlar. Onun için burdan bir çağrıda bulunmak istiyorum. Herkes aklını başına almak durumundadır. Bu çocukların üzerinden politika yapan, çocukların geleceğini karartmaya çalışan, 'çocukların hak ve hukukunu koruyoruz' adı altında ellerine mendil veren, su satma noktasında ileri süren, dilendiricilik yaptıran, taş ve molotof attıran ama kendileri kendi konumlarını bozmadan rahat rahat o çocukların, o günahsız bedenlerin arkasına gizlenerek kötü emellerini gerçekleştirmeye çalışanlara da buradan çağrıda bulunuyorum. Bu hadiselerden lütfen vazgeçsinler. Çünkü kaybedilen bir nesil, kaybedilen bizim geleceğimizdir. Kaybedilen bu üzerlerine esirgediğimiz gençlerimizdir. Bunların geleceklerini yok edenlerle ilgili elbette ki devletimizin bize vermiş olduğu her türlü kanuni görevi iyilikle, güzellikle ikaz ederek yapacağız. Eğer olmuyorsa da elbette ki bununla ilgili TCK'nın ilgili kanunlarla getirilen müeyyidelerini uygulamaya çalışacağız. Sonuç, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini güzel kılmak, bataklığı kurutmaktır. Bataklığın kurutulması için her türlü özveriyi tüm arkadaşlarımızla birlikte ama bize devletimizin vermiş olduğu yetkiler ve diyalog içerisinde yapmaya devam edeceğiz."