Güncelleme Tarihi:
Uluslararası Af Örgütü ve Çocuk İhmal ve İstismarını Önleme Platformu’nun gönüllüleri, çocuklarla resim çalışması yaptı, Haklı Çocuk Oyunu’nu oynadılar. Coca Cola Mutluluk Bandosu’nu oluşturan Zil Zurna ekibiyle ritm tutan çocuklar, Coca Cola’nın karaoke vagonu önünde kuyruklar oluşturdu. Aynı vagonda Diyarbakır Valisi H. Avni Mutlu da “Yıldızların Altında” adlı şarkıyı söyledi. Hürriyet Treni’nin temasının çok etkileyiciği olduğunu belirten Vali Mutlu, “Hürriyet ailesine teşekkür ediyorum. Tren toplumsal duyarlılığı olan temalara hep ağırlık vermiştir” dedi. Belediye Başkan Vekili Ali Şimek ise Hürriyet trenini çok önemsediklerini söyledi ve “Diyarbakır’a sahip çıkılması açısından bu tren bizim için çok önemli. Biz de belediye olarak bu özgürlük trenine her türlü katkıyı sunmaya hazırız” diye konuştu.
Coca Cola Hayata Artı Vakfı ve BM Kalkınma Programı desteğiyle Dicle Nehri’nde yaşanan tarımsal kirliliği azaltmak için “Verimli Tarım Temiz Dicle” projesini başlatan Diyarbakırlı gençler de dün Hürriyet Hakkımızdır Treni’ndeydi. Projelerini hem Vali Mutlu’ya, hem kamuoyuna anlattılar.
Bölge için büyük bir öneme sahip olan Dicle Nehri, endüstriyel, evsel ve tarımsal atıklarla kirleniyor. Kirlenmenin en önemli nedenlerinin başında yanlış tarla sürümü geliyor. Yatay yerine dikey sürüm ve sonrasındaki sulama, erozyona ve tüm tarımsal atıkların Dicle Nehri’ne akmasına neden oluyor. Projeyi başlatan gençlerse, “paralel sürümle kirliliğin önüne geçilebilir” diyor. Projeleriyle örnek bir eğitim ve uygulama gerçekleştirecek, çiftçinin paralel sürüm ve sulamaya geçmesine önayak olacaklar. Daha sonra da projeyi yaygınlaştıracaklar.
Verimli Tarım Temiz Dicle projesini Dicle Üniversitesi Coğrafya Öğretmenliği Bölümü mezunu ve öğrencileri Fidan Doğan, Ercan Türkmen ve Cahit Atagün yürütüyor. Proje sahibi Dicle Üniversitesi Öğrencileri ve Mezunları Derneği. Ortakları arasında DSİ, Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Tarım İl Müdürlüğü var. Destekçiler ise Ziraat Odası, Sur İlçe Kaymakamlığı ve Çevre Orman Müdürlüğü.
Hasankeyf’e Yüksek Sadakat
VALLA kıskandırmak gibi olmasın. Hasankeyf Hasankeyf olalı, yani tam 12 bin yıldır, önceki gece gibi bir gece yaşamadı ve biz Tren İnsanları, o gecenin içindeydik. Tüm Hasankeyf dostlarıyla...
Ama Süperstar Ajda Pekkan ve süpsüper grup Yüksek Sadakat’le coştuğumuz saatlerden öncesi de var: Dicle kıyısındaki mağara-restoran Yolgeçen Hanı’nın önünde, kimimiz nehir üstündeki “taht”lara kurulmuş, kimimiz masalarda, Diyarbakırlı Selim Usta’nın yemekleriyle güzel bir günbatımı yaşadık.
Her şey büyüleyiciydi de maalesef bir ara Hürriyet Hakkımızdır Treni, Hasankeyf ve konser unutulur gibi oldu. Biz keyfimizi sürerken içeride bazı arkadaşlarımız üzülmekle meşguldü çünkü. Galatasaray’ın da Ankaragücü’nden üç gol yiyeceği zamandı yani! Önce Milliyet Yazarı Hasan Cemal çıktı, yüzü darmadağın. Sonra “Bu skor Ankaragücü’nden çok Fenerbahçe’yi sevindirecek, tüh” diyen bir Kanat Atkaya.
Poşucunun yüzü güldü
Herkes onlara şefkat göstermeye çalışırken, Hürriyet, Milliyet, Vatan, Posta gazetelerinin yönetici ve yazarları, bahçeden içeri başlarında poşularla girince, başka bir gündem oluştu Dicle topraklarında. Batman DHA’dan Arif Arslan’ın yalancısıyız, o gün Hasankeyf esnafı bu misafirlerine 500 puşu satmış! Normalde haftada ortalama 100 tane satıyorlarmış...
Neyse Galatasaray hezimetini atlatıp poşu ekonomisini de canlandırdıktan sonra, “karşı kıyıya”, konser alanımıza doğru yola çıktık. Daha önce DSİ’ye yazı yazılmıştı, baraj kapaklarını bu özel konser nedeniyle açmadıkları için Dicle’nin suyu çekilmişti. Deniz ve çöl kumu karışımı bir zeminde nehre doğru yürüyüş çok güzeldi. Saatler sonra -ne hikmetse- suyun biraz yükseleceğinden ve Ajda Pekkan’ın yorumladığı “Caney Caney”, “Kara Üzüm Habbesi”, “Ağrı Dağın Eteğinde” gibi türkülerle coşan kalabalıkların, bildiğiniz nehirde halay çekece-ğinden haberimiz yoktu henüz.
Ama kimin umrundaydı ki. Tersine, tepede dolunay, ayaklarınızda Dicle, arkanızda Hasankeyf’in antik köprüsü varken beş altı bin kişi olarak deliler gibi şarkı söylemek, insanın her zaman başına gelebilecek bir şey değildi.
Manzaraya bakın: Hasankeyf’’ten, köylerinden, çevre illerden ve tabii İstanbul ve Ankara’dan gelen izleyicilerin istisnasız hepsi, Hasankeyf’in en sadık ve vefalı grubu Yüksek Sadakat’in ve Ajda Pekkan’ın şarkılarını ezbere biliyor, hep bir ağızdan eşlik ediyor. Sahne önünde Ertuğrul Özkök’ünden Vuslat Doğan Sabancı’sına, Ayşe Sözeri’sinden Fikret Ercan’ına Hürriyet yöneticileri halayda! Süperstar, şarkı aralarında “12 bin yıllık tarih, 100 yıllık bir projeye kurban edilemez!” gibi laflar ediyor, büyük alkış alıyor. Batman’ın DTP’li belediyesi, ona Batman’a özel battaniyeler, şallar hediye ediyor. Ajda belli ki battaniyeyi değil ama şalı pek beğenmiş; içeriye sesleniyor “Bunu benim için saklayın” diye, başına bir şey gelmesinden korkuyor. Hasankeyf Belediye Başkanı’nın eşi Şükran Kusen, kulağımıza eğilip “Belki çok farkında değilsiniz, ama Hasankeyf için öyle büyük bir şey yaptınız ki anlatılamaz” diyor.
Dicle akar, yolunu bulur
E böyle bir gece yaşadıktan sonra, ertesi gün Diyarbakır’da Vali H. Avni Mutlu’ya soruyoruz, “Ne olacak Hasankeyf’in hali?” diye. Kültürel mirasın korunmasından yana olduğunu söylüyor elbette. Ancak terazinin diğer kefesine de bölgenin tarım için suya, insanlarının da işe olan ihtiyacını koyuyor. Hasankeyf’in tamamen başka bir yere naklini içeren bir projeden de söz ediyor ancak çok anlamıyoruz, toprağın üstü değil, altındakilerin de çıkarılması kaç yıl sürer, her şeyi, mesela mağaraları, kalesi, atmosferi taşınabilir mi... Hem bölgede baraj yapılacak tek yer burası mı...
Sonunda, bir sonraki Hasankeyf etkinliğine kadar tartışmaları ortada bırakmaya karar veriyoruz; su, Hasankeyf, Dicle, neyse akar yolunu bulur nasılsa. Zaten hâlâ Hasankeyf’e Yüksek Sadakat ve Ajda Forever’in sarhoşluğu içindeyiz... Bırakalım bu tatlı sarhoşluk biraz daha sürsün.
Hürriyet Yayın Koordinatörü Fikret Ercan ve Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Hasankeyf Derneği Başkanı Cemil Kurtay’la izledi konseri.
Soldan sırasıyla Hürriyet Reklam Grup Başkan Yardımcısı Gönül Birkiye, İcra Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, Hürriyet yazarı Gila Benmayor, Posta Yazarı Yazgülü Aldoğan ve Hürriyet Gazetesi Yayın Koordinatörü Fikret Ercan, Hasankeyf ekonomisini canlandırdıktan sonra... Fotoğraf: Evrim SÜMER
Diyarbakır ümidin şehri
DİYARBAKIR Valisi H. Avni Mutlu (sağda), Hürriyet Yayın Koordinatörü Fikret Ercan (sağdan ikinci), Diyarbakır Belediye Başkan Vekili Ali Şimşek (solda), Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam (Soldan ikinci), Hürriyet Yazarı Ömür Gedik, proje sorumlusu Emel Armutçu, TCDD ve Coca Cola temsilcileri konferans vagonunda Hasankeyf, Diyarbakır ve insan haklarını konuştu. Vali Mutlu, Diyarbakır’a yönelik önyargılardan kurtulmak gerektiğini söylerken, “Binlerce öğrenci okula gitmiyor diye haberler çıkıyor. Diyarbakır’da ilköğretimde okullaşma oranı yüzde 98’le Türkiye ortalamasının üzerinde. Lisede ise yüzde 56 ile Türkiye ortalaması düzeyindeyiz. Projenize konu olan çocukların eğitimi, kadınların aile içindeki yeri gibi konularda çok çalışma yapıyoruz. Diyarbakır artık ümitli bir şehirdir, lütfen herkes böyle bilsin, treni ümitle doldurarak yollayalım” dedi.
Güneydoğu Anadolu Projesi’nde geçen yıl “sosyal projeler” için bütçe açıldığını, geçen yıl 47 projenin desteklendiğini, bu yıl bu sayının 70’e çıktığını söyleyen Vali, “Ama sorunlarımız devam ediyor elbette, özellikle geleneksel aile uygulamaları yüzünden. Onlarla da mücadele ediyoruz” diye devam etti.
BUGÜN MALATYA YARIN GAZİANTEP’teyiz