Diyanet'ten bunaltan sorulara ilginç fetvalar

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, çeşitli konularda kendisine yapılan başvurulara yanıt olmak üzere fetva veriyor. Diyanete sorulan ilginç soruların ve Diyanet tarafından verilen fetvaların bazıları şöyle:

SORU: Kadınların saç yaptırması ve kısaltması caiz midir?
Kadınlar uzayan saçlarını erkeklere benzememek kaydıyla kestirebilirler. Bunu tesettüre riayet etmek şartıyla kadın kuaförlere yaptırabilirler.

SORU: Kız ebeveyninden izinsiz evlenebilir mi?: Akli dengesi yerinde, ergenlik çağına gelmiş bir kızı, izni olmadan ebeveyni evlendiremez. Erginlik çağına gelmiş bir kızın kendisine denk biriyle evlenmeye hakkı vardır. Velisinin izni şart değildir.

SORU: Sürekli olarak kocasının ağzına küfreden bir kadının dini nikahı ne olur?
İnsana ve onun uzuvlarına yakışıksız sözlerle hakaret etmek, büyük vebali muciptir.

SORU: Gaipten haber vermek, gelecekten ve olacaktan haber vermek doğru mudur?
Çeşitli akıl dışı işlemlerle gelecekteki olaylar hakkında olumlu ya da olumsuz haber vermek iddiasına kalkışmak ve bunlara inanmak haramdır.

SORU:Falcıya inanmak caiz midir?
Kahve fincanı veya bir takım şeylere bakarak kişinin geleceği ile ilgili hususlarda hükümler çıkarmak yanlıştır, dinimizde yeri yoktur.

SORU: Kilisede namaz kılınabilir mi?
Zorunluluk bulunmadıkça kilisede namaz kılmak mekruhtur. Namaz kılınacak uygun başka bir yer bulnamadığı takdirde, temiz olmak kaydıyla orada namaz kılınmasında dinen bir sakınca yoktur.

SORU: Ölünün ağzında bulunan altın dişlerini sökmek caiz midir?
Ölümünden sonra, bir kimsenin ağzındaki sabit yani çıkarılıp takılmayan dişlerin sökülmesi caiz değildir.

SORU: Borç verilen paranın zekatı ne zaman verilir?
Geri ödeneceği kesin olan alacakların, her yıl alacaklı tarafından zekatlarının ödenmesi gerekir. Şayet her yıl zekatları verilmemiş ise alacak tahsil edildikten sonra, geçmiş yıllara ait zekatların da ödenmesi gerekir. İnkar edilen ya da geri alınma ihtimali görülmeyen alacaklar için, alacaklının her yıl zekat vermesi gerekmez. Şayet bu tür ümit kesilmiş alacak daha sonra ödenirse, üzerinden yıl geçtikten sonra zekatı gerekir; geçmiş yıllar için zekat gerekmez.

SORU: Hisse senetleri için zekat vermek gerekir mi?
Bir ticari veya sınai kuruluşa ortaklığı ifade eden hisse senetleri elde mevcut para gibidir. Bu bakımdan eğer nisap ve diğer şartları taşıyorsa rayiç değerine göre hisse senetlerinin de zekatı verilir.

SORU: Kadın ayyaş kocasının cebinden para alabilir mi?
Eğer erkek imkanı olduğu hale evin normal ihtiyaçlarına yetecek kadar iş ve çocuklarına elindeki paradan harcamıyorsa, eşinin geçim ve temel ihtiyaçları için kocasından habersiz olarak ihtiyaçları olan parayı almasında bir sakınca yoktur.

SORU: Tuvalette konuşmak caiz midir?
Tuvalette konuşmak caiz olmakla birlikte edebe aykırı olduğu için mekruhtur. Bir zaruret olmadıkça konuşmamak ise İslami terbiye gereğidir.

SORU: Almanya bankalarına yatırılan paraların faizi helal olur mu?
İslam ülkelerinde haram olan faizli akitlerin yapılması, İslam ülkesi olmayan yerlerde de haramdır. Kaldıki müslümanlar gayr-ı müslüm ülkelerin bankalarındaki cüz-i bir faizle bekletilen dövizleriyle bu ülkenin iktisadına hizmet etmiş, katkıda bulunmuş olurlar.

SORU: Yaş günü kutlamak için bir takım masraflar yapmak caiz midir?
Dinimizde yaş günü kutlaması diye bir şey yoktur. Müslüman yaşı sayısınca mum söndürmenin saçmalığına kendini kaptırmamalıdır.

SORU: Müslüman bir kadın pantolan giyebilir mi? Bununla namaz kılabilir mi?
Namaz için özel bir kıyafet yoktur. Tesettürü sağlayan teni gösterecek derecede ince, şeffaf ve vücut hatlarını belirtecek dar olmayan her temiz elbise ile namaz kılmak caizdir.

SORU: Avrupa'da işçi olabilmek için, müslüman olmadığını söyleyen bir müslüman dinden çıkar mı?
Bir zorunluluk olmadıkça küfrü yani dinden çıkmayı gerektiren ifadelerin telaffuzu halinde dinden çıkılmış olur. Ancak, zorlanarak küfrü gerektiren sözleri söylemek zorunda kalan kişiler, bu hükmün dışındadırlar. Avrupa'da işçi olabilmek maksadıyla, müslüman olmadığını söylemekte zorlama ile ilgili hükümler mevcut olmadığından bu sözlerin söylenmesi caiz değildir. Zira bu kişi kendi irade ve seçeneğiyle bu sözleri söylediğinden imanı hafife almış ve böylece dinden çıkmış olur.