Güncelleme Tarihi:
GeçtiÄŸimiz yılın 12 Nisan tarihinde Din Ä°ÅŸleri Yüksek Kurulu BaÅŸkanı RaÅŸit Küçük’ün baÅŸkanlığında Kurul toplanmış ve ’İnsan Sütünün Saklanması ve Bebeklere Verilmesi’ konusunda müzakerelerde bulunmuÅŸtu.Â
Son zamanlarda ihtiyaç sahibi bebeklere verilmek üzere süt bankası kurularak, kadınlardan alınan sütlerin muhafaza edilmesi şeklindeki uygulamanın ortaya çıktığı ve bazı Batı ülkelerinde yaygınlaştığı ifade edilen açıklamada, böyle bir bankanın kurulmasının İslam’a göre caiz olup olmadığı konusunun, bireysel olarak İslam alimlerinin, kurumsal olarak da fetva kurullarının gündemine girdiğine yer verildi. Bazı fetva kurullarının, süt bankası uygulamalarının süt emme konusunda karışıklık meydana getireceği, bunun da farkında olmadan İslam’ın yasak kıldığı süt akrabaları arasında evlenmelere yol açabileceği gibi gerekçelerle bu bankaları kurmanın caiz olmayacağına karar verdikleri belirtilen açıklamada şu hususun altı çizildi;
"Ancak bu hüküm meselenin özüne yönelik olmayıp, kendilerinden süt alınan anneler ile süt verilen bebekler arasında oluşacak süt akrabalığı konusunda hassasiyet gösterilmeyerek, sütlerin ve süt akrabalıklarının karışması sonucu dinin yasakladığı evliliklere götürebileceği endişesinden kaynaklanmaktadır.
Prensip olarak, ihtiyaç duyulması halinde çocuklara annelerinden başka kadınların sütlerinin emzirme yoluyla verilmesinde bir sakınca olmadığı gibi, kadınlardan alınan sütlerin bekletilerek daha sonra ihtiyaç duyan bebeklere verilmesinde de sakınca yoktur. Ancak, süt akrabalığının getireceği evlilik yasaklarının ihlal edilmemesi için her türlü tedbirin alınması ve bu tedbirlerin hassasiyetle uygulanması gerekir."
Kurul müzakereler sonucunda insan sütünün saklanmasının ve ihtiyacı olan bebeklere verilmesinin din? açıdan sakıncası olmamasının aşağıda belirtilen şartların dikkate alınması kaydıyla uygulanabileceği sonucuna vardı.
"1. Süt verecek kadının kendi çocuğunu sütten mahrum bırakmaması,
2. Başka kadının sütünü içen çocuklar arasında oluşacak mahremlik dairesini, olabildiğince daraltmak için, pratik bir tedbir olarak, bir kadından alınan sütün sadece erkek veya sadece kız çocuklara verilmesi,
3. Süt veren kadın ile süt verilen çocuğun kimliklerinin, kayıt altına alınması ve bu bilginin her iki tarafa da verilmesi,
4. Bu hususun yasal düzenleme ile güvence altına alınması,
5. Evliliğe engel teşkil eden süt akrabalığı dairesinin daha da genişlememesi için, birden fazla anneye ait sütlerin karıştırılmaması,
6. Süt veren anneye, masrafları dışında bir ücret verilmemesi, alınan sütlerin para karşılığı satılmaması,
7. Kendi annesinin sütü ile beslenme imk?nı bulunan çocukların, bu sistemden yararlandırılmaması."
MÃœEZZÄ°NOÄžLU'NA SORULMUÅžTU
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu birkaç gün önce konuyla ilgili soruya cevap vermişti.
Bir gazetecinin "Anne sütü bankası oluşturmak yönünde bir çalışmanız vardı. Bununla ilgili din adamlarının süt kardeş konusunda sıkıntı olabileceği yer aldı basında. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?" şeklindeki soruya Bakan Müzezzinoğlu şu yanıtı vermişti:
"Böyle bir çalışma var. Yanılmıyorsam 8 Mart’ta İzmirde açılışını yapacağız. Bir defa anne sütü çok önemli anne sütünün yerini alabilecek dünyada bir ürün yok. Bebek için hele hele anne sütü bulamayan bebek için en iyi nimeti ona sunmamız lazım.
Bu en iyi, en doğal en tabi nimeti sunabilmek adına inançlar gereği bazı sıkıntılar varsa, buradaki nedir kayıt sistemidir. Bugün parmağın ucunda milyonlarca işlemi yapabildiğin bir teknolojide, hangi anne sütü hangi bebeğe verildi, bu bebeğin künyesi nedir, sütünü aldığımız annenin künyesi nedir? Bütün bunları paralel bir şekilde yürütebiliriz.
Dolayısıyla bu konuda duyarlılığı olan insanımızı da bu süt nüfus cüzdanını eline veririz. Dolayısıyla bunda bir sıkıntı olacak kanaatinde değilim. Kesinlikle kayıt olacak. Bankada bir kuruş farklı olabilir mi? Bir gram süt muhatabı farklı olabilir mi? Banka cümlesi bir defa sistemin A’dan Z’ye kayıt sistemidir. Bir dernek sistemi değil, banka sistemi. Bu konuda bir sıkıntı olacağı kanaatinde değilim ama tabi ki bütün duyarlılıkları da önemsiyoruz. Hele hele bu konudaki duyarlılıklara teşekkür ediyoruz. Onların da vicdanen rahatlayacağı sistemi onlara da anlatırız. Yine varsa açıkları, o açıkları da telafi edecek tedbirler alırız."