Güncelleme Tarihi:
Martı yaptığı açıklamada, başkanlığın kadınlara yönelik çalışmaları hakkında bilgi verdi, güncel konuları değerlendirdi.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nca kadınların sorunlarına yönelik ilahiyatçı kadın akademisyenlerle "İslam ve Kadın" başlıklı istişare toplantısının yapılacağını belirten Martı, stratejik eylem planının ilahiyatçı kadın akademisyenlerle paylaşılacağını bildirdi.
İlahiyat fakültelerinde kadın akademisyenlerin sayısının her geçen gün arttığına işaret eden Martı, "Bu bizim için büyük bir kazanıma dönüşecek. İlahiyat fakültelerinde şu anda görev yapan kadın akademisyenlerimizin hem çalışma alanlarına dair hem de iletişim bilgilerine dair bilgi talep ettik" dedi.
Bu kapsamda, İslam'da kadının konumu, hakları, saygınlığı, değeri gibi konuların doğru algılanmasına ilişkin bilgilendirme yapılacağını ifade eden Martı, İslam ve kadın konusunda gündemdeki tartışmalara da çözüm üretileceğini söyledi.
'KADININ CİNSEL OBJE OLARAK ALGILANMASINA NEDEN OLAN SUNUMA KARŞIYIZ'
Medyada kadının, erkeğin ve ailenin imajını da değerlendiren Martı, kadının medyada bedeni üzerinden cinsel bir obje şeklinde algılanmasına neden olan her türlü sunuma karşı olduklarını vurguladı.
Bu durumun İslam ve kadın tartışmalarında da çok ciddi yaralara sebebiyet verdiğine dikkati çeken Martı, şöyle devam etti:
"Eğer siz kadını bir özne olarak değerlendirmezseniz, kadını kimliği, kişiliği, aklı, bilgisi, tecrübesi ve topluma olan katkısıyla ele almazsanız, aksine kadını sadece bedeni, fitne olması, toplum içerisinde huzursuzluğa sebep olmasıyla nesneleştirerek konuşursanız, bunun medyadaki yansıması da çok acı oluyor. İnsanların algı dünyasını bozması da maalesef mukadder oluyor. Onun için hem aile hem çocuk görsellerinin hem de sağlıklı erkek modelinin, ailesi içerisinde adaleti, merhameti, fedakârlığı öne çıkaran sağlıklı erkek modellerinin kesinlikle medyada yaygınlaşması lazım."
'KADININ CAMİYLE İRTİBATI ÇOK KÖKLÜ'
Martı, Hazreti Muhammed döneminden beri kadının camiyle çok köklü bir irtibatının bulunduğuna işaret ederek, caminin bir eğitim mekânı olduğunu söyledi.
Hazreti Peygamber'in "Allah'ın kadın kullarının, Allah'ın mescidine gelmesine engel olmayın' diyerek Ashabı Kiram'ı yönlendirdiğini hatırlatan Martı, şu ifadelere yer verdi:
"Çünkü kadın geldiği zaman toplum içerisindeki her türlü gelişmeden camide haberdar olur. Dini orada sağlıklı kaynaklardan öğrenir. İbadetin huzurunu, caminin, mescidin bereketini tadar. Özellikle çocuklara ibadet alışkanlığı kazandırmada annenin çocuğuyla camide olması çok kıymetlidir. Bunlardan dolayı Peygamber Efendimiz kadınların camiye gelmesine asla engel olmadı."
KADINLARIN İBADET ETTİĞİ ALANLARA 'STANDARDİZASYON' BELGESİ
Diyanet İşleri Başkanlığı'nca yürütülen proje sayesinde cami mimarisine bir standart getirileceğini anlatan Martı, "Camilerimizin gelişigüzel inşa edilmemesi, belli bir standardı olması için yürütülen bu projenin bir ayağı da camide kadın ibadet yerlerinin uygunlaştırılması ve camilerde kadın ibadet yerlerinin hem yeterli genişliğe hem de temizliğe ulaşması. Mevcut camileri de bu proje kapsamında tek tek elden geçiriyoruz" dedi.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nce il ve ilçe müftülüklerine camilerde kadınların ibadet ettiği ve hizmet aldığı alanların uygunluğuna dair standardizasyon belgesi gönderildiğine işaret eden Martı, kadınların camiye davet edilmesinin yanı sıra camilerin onlar için uygun hale getirilmesinin de önemli olduğunun altını çizdi.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR