Diyanet, klonlamayla yakından ilgileniyor

Berlin Humbold Üniversitesi ile Münih Ludwig Maxsimilians Üniversitesi Tıp Ahlakı Formu tarafından ortaklaşa düzenlenen Hücre Nakli ve Klonlama sorunu konusunda Bilimlerarası Uzmanlar Konferansı`na katılmak üzere İlahiyat Fakültesi mezunu müfettiş Yaşar Çolak görevlendirildi.

Konferansta Diyanet İşleri Başkanlığı`nın genetik klonlama sorunu konusundaki görüşlerini aktaran Çolak, kök hücrelerinin tedavi amaçlı kullanılmasının ele alındığı, felsefeciler, politikacılar ile bilim adamlarının yanı sıra Katolik, Protestan ve Müslüman din adamlarının katıldığı konferansta, Başkanlık adına bir sunum yaptığını bildirdi.

 İnsanların genetik teknolojisinden yararlanabileceÄŸi görüşünü dilegetirdiÄŸini, ancak klonlamanın insan geleceÄŸi açısından dini ve ahlaki sakıncalarının olduÄŸunu anlattığını belirten Çolak, Ä°slamiyet`in bilimsel çalışmalara prensip olarak karşı çıkan bir din olmadığını dile getirdiÄŸini ifade etti. Çolak, ÅŸunları söyledi:Â

``Bilimsel çalışmalar, yüce Allah`ın kudretinin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olması bakımından da teşvik edildiği bilinen bir gerçektir. Ancak, bilim ile dinin ve ahlakın işbirliği halinde çalışmalarını sürdürmesi, insanlığın geleceği bakımından zaruridir. Klonlamanın 2 boyutta ele alınması gerekir. Bitki ve hayvanların klonlanması ile insanların klonlanması...``

Bitki ve hayvanların klonlanmasının genel olarak bir eko-sistem sorunu olduğunu, doğal dengeye zarar vermemek koşuluyla bitki ve hayvanların klonlanmasının insanın geleceği bakımından olumlu sonuçlardoğuracağını dile getirdiğini anlatan Çolak, ``Nesli tükenmekte olan hayvanların neslinin devamına fayda sağlayacağı, açlık sorununun çözümüne katkıda bulunacağı için buna olumsuz yaklaşılamaz`` diye konuştu.

Ä°NSAN KLONLAMASI
Ä°nsan klonlanması sorununun ise hukuk alanından ahlak alanına, din alanından doÄŸaya kadar pek çok sorunu beraberinde getirdiÄŸini ifade ettiÄŸini belirten Çolak, ``Mücerret olarak insan klonlanmasının Ä°slam`ın genel ilkeleri bakımından sakıncaları ortaya çıkaracağı düşünülmektedir. Ä°slam`ın kutsal saydığı aile kurumuna zarar vereceÄŸi, özel hayatın gizliliÄŸi ilkesini ihlal edeceÄŸi, Allah`ın yarattığı biyolojik çeÅŸitliliÄŸe ve tabiattaki dengeye müdahale olacağı Ä°slam`ın üzerinde hassasiyetle durduÄŸu nesep meselesine zarar verecektir`` dedi.Â

Klonlamanın birtakım genetik hastalıkların tedavisinde kullanılmasının mümkün olabileceği görüşüne yer verdiğini bildiren Yaşar Çolak, ``Kalp, şeker, kas hastalıkları gibi bazı hastalıkların tedavisinde klonlama yapılabilir. Kök hücreler, klonlanarak bozuk olanorganların iyileştirilmesinde kullanılabiliyor. Hücrelerin klonlanaraktedavi amaçlı kullanılması, tedavi olmayı dini bir görev sayan İslam`ın genel ilkelerine aykırı değildir`` diye konuştu.

Çolak, genetik klonlamanın Kuran-ı Kerim`de doğrudan yer almadığını belirterek, bu sorunu İslam`ın genel ilkeleri açısından değerlendirdiklerini söyledi. 

Söz konusu konferansta, ``Hücre Tedavisi ve Organ Nakli``, ``Aktif Hücrelere Karşı Dondurulmuş Embriyo Hücreleri``, ``Hukuk Felsefesi Açısından Klonlama ve Organ Nakli Ana Hücre Araştırmalarının Uluslararası Karşılaştırılması``, ``Homer Çağından Beri Ahlak Tarihi``konuları ile sorunun dini, ahlaki ve siyasi boyutu tartışılmıştı.