Güncelleme Tarihi:
Ateş, avukatı Süleyman Ateş ile Ankara Adliye Sarayı'na gelerek, suç duyurusu dilekçesini Basın Savcısı Kürşat Kayral'a verdi.Suç duyurusu dilekçesinde, Ortadoğu Gazetesi'nin 9 Aralık 2002 tarihli nüshasında, Taş'ın, Alevilik konusunda yaptığı açıklamalara yer verildi.
Taş'ın, ''Aleviye sorsanız, hemen 'Biz Müslümanız' der. Müslüman olduğuna göre, onun ibadet yeri camilerdir veya evidir. Cemevi ibadet yeri olamaz. Cemevi bir cümbüş yeri, saz çalınıyor. O zaman birlik sağlam olmaz. Diyorlar ki, Diyanet'te Alevilik temsil edilsin... Niye temsil edilsin ki... Din ona buna göre temsil edilir mi?'' şeklinde ifadeler kullandığı kaydedilen dilekçede, açıklamanın ''kasıtlı'' yldığı öne sürüldü.
Dilekçede, Necati Tayyar Taş'ın ''Alevilerin, Müslüman olmadığını söylemeye çalıştığı'' iddia edildi. Taş'ın, ''Cemevi ibadet yeri olamaz. Cemevi bir cümbüş yeri'' şeklindeki beyanının da Alevilere yapılmış büyük bir hakaret olduğunu savunulan dilekçede, cümbüş yerinin müzik çalınan, yarı çıplak kadınların dans ettiği bir yer olduğu ifade edildi.
Dilekçede, alevi inancına mensup kişilerin horlandığı, küçük düşürüldüğü ve hakarete uğradığı kaydedildi.
Din ve vicdan özgürlüğü konusunda Anayasa'da yer alan hükümlere yer verilen dilekçede, Taş hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ''dini hürriyeti aleyhinde cürümler'' başlıklı 175/3. maddesi uyarınca kamu davası açılması istendi.