OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 21, 2005 00:00
Diyanet, evlilik vadiyle kızları kandıran erkeklerin ve kopya çeken öğrencilerin sahtecilik yaptığını belirtti. Birçok alandaki sahtecilik suçlarını iÅŸleyen Diyanet, camilerden okutacağı hutbede, dürüst ve güvenilir insanların sayısının azalmasıyla piyasaları sahte ürünlerin doldurduÄŸunu anlatacak.Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı, "Diyanet" dergisinde inançta, sözde, evrakta, evlilikte, ve meslekte "Sahtecilik" konusunu iÅŸleyen makalelere yer verdi.    Resmi yazıda, diplomada, nüfus cüzdanında, pasaport, kimlik benzeri evrak ve belgelerin taklidini yapmanın sahtecilik olduÄŸu belirtilen makalede, sahte para basmanın, korsan kitap, kaset, CD, VCD basıp satmanın, baÅŸkalarının kitap ve makalelerini referans vermeden kendisi üretmiÅŸ gibi yayınlamanın, baÅŸkalarının kredi kartının kopyasını yapıp kullanmanın ve marka taklit etmenin de sahteciliÄŸe girdiÄŸini belirtti. EVLÄ°LÄ°KTE DE SAHTECÄ°LÄ°K OLUR Makalede, evli bir erkeÄŸin kendisini bekar olarak tanıtıp bir kızı/kadını kandırmasının, eÅŸlerin birbirlerini aldatmasının, birtakım çıkarlar için formalite evlilik yapılmasının, ölen babasının emekli maaşını alabilmek için mahkemede boÅŸanıp resmi nikah yapmadan evlenmenin ve birlikte yaÅŸamanın, bir kızı evlenme vaadiyle kandırıp yüz üstü bırakmanın evlilikle ilgili sahtekarlıklar arasında yer aldığına iÅŸaret edildi. "KOPYACILIÄžIN ASIL SORUMLUSU AÇGÖZLÃœLÜĞÜN BAÅžARISINI ÖVENLERDÄ°R" "Ä°nsanın deÄŸeri ve üstünlüğü güzel ahlak sahibi olmasıyla ortaya çıkar" denilen makalede, öğrencilerin kopya çekmemeleri gerektiÄŸine de deÄŸinildi.  Makalede, kopyacılığın asıl sorumlusunun hak ettiÄŸi eÄŸitimi alamayan öğrenciler deÄŸil, kopyacılık sahtekarlığını hoÅŸ gören ve hatta bazen bir açıkgözlülük baÅŸarısı olarak öven genel anlamda kültür olduÄŸu kaydedildi.  Kopya alan kiÅŸi ile veren kiÅŸinin aynı derecede sorumlu olduÄŸu ifade edilen makalede, en büyük sorumluluÄŸun ise kopyacılığı izleme ve uygulama gayret ve cesaretini gösteremeyen eÄŸitimci ile eÄŸitimcileri uyarmayan üst yönetimler olduÄŸuna dikkat çekildi. ZEYTÄ°NÄ°N RENGÄ° NE KADAR DOÄžAL? Makalede, insanlara sunulan ürünlerin bazılarının da sahte olduÄŸu bildirilirken, insanların artık "yediÄŸim bal saf mı?", "zeytinin rengi ne kadar doÄŸal?" gibi sorulara kafa yordukları kaydedildi. Bu tarz ürünlerin insanların saÄŸlığını tehlikeye atarak kanserojen madde içerebildiÄŸine deÄŸinilen makalede, Türkiye’de sahtecilik suçlarına ait istatistikler de yer aldı. SAHTECÄ°LÄ°KTE REKOR 2002 YILININ  İstatistiÄŸe göre Türkiye’de sahtecilik nedeniyle açılan dava ve sanık sayıları şöyle:   "1998 yılında 20 bin 174 dava 33 bin 405 sanık, 1999’da 22 bin 7 dava 37 bin 664 sanık, 2000’de 25 bin 385 dava 40 bin 606 sanık, 2001’de 32 bin 12 dava 52 bin 913 sanık, 2002’de 34 bin 607 dava 52 bin 247 sanık ve 2003 yılında 42 bin 170 dava 14 bin 173 sanık."    Öte yandan sahtecilik nedeniyle verilen mahkumiyet kararları şöyle:   "1998 yılında, 6 bin 229, 1999’da 6 bin 934, 2000’de 8 bin 151, 2001’de 8 bin 38, 2002’de 15 bin 348 ve 2003 yılında 14 bin 774."   Böylece 1998 yılından 2003 yılının sonuna kadar Türkiye’de sahtecilikle ilgili açılan 178 bin 355 davada 59 bin 474 mahkumiyet kararı verilmiÅŸ oldu. HUTBEDE DE SAHTECÄ°LÄ°ÄžE YER VERÄ°LDÄ°Â Diyanet önümüzdeki günlerde camilerden okutacağı hutbede, niyette ve düşüncede, özde ve sözde, iÅŸte ve davranışta dürüst olup, her türlü sahtekarlıktan sakınmanın, dinin ve dindar olmanın bir gereÄŸi olduÄŸunu anlatacak.   "Unutulmamalıdır ki, işçi-iÅŸveren; amir-memur; hizmet alan-hizmet veren; müşteri-satıcı; eÅŸ, dost, arkadaÅŸ ve komÅŸular birbirlerine güvenmezlerse, böyle bir toplumda huzur ve mutluluktan söz edilemez. Çünkü toplumsal hayatta huzur ve barış, iÅŸ hayatında verimlilik, insanların birbirlerine dürüst davranmalarına baÄŸlıdır" denilen hutbede, eksik ölçüp eksik tartan, kalitesiz ve kusurlu bir malı kaliteli ve kusursuz gibi piyasaya süren ve yalan söyleyenlerin bu tür davranışlarını, Ä°slam’ın vazgeçilmez deÄŸerlerinden biri olan dürüstlükle baÄŸdaÅŸtırılamayacağına iÅŸaret edilecek.   Hutbe şöyle devam edecek:   "Ãœzülerek ifade edelim ki, dürüst ve güvenilir insanların sayısı azaldıkça; can, mal, namus ve nesil emniyeti tehlikeye girmekte, servetler yaÄŸmalanmakta, çek ve senetler karşılıksız çıkmakta, sahte ürünler piyasaları doldurmakta, bir çok alanda ahlaki çöküş ve çürümeler baÅŸgöstermektedir.   O halde geliniz, bu kötü gidiÅŸatı durdurmak ve dürüstlüğü davranışlarımıza yansıtabilmek için, toplum olarak üzerimize düşen görev ve sorumlulukları yerine getirelim. OlduÄŸumuz gibi görünüp, göründüğümüz gibi olalım. DoÄŸruluktan asla ayrılmayalım."Â
button