OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 23, 2005 00:00
Devlet Bakanı Mehmet Aydın, "Kur’an Yolu Türkçe Meali ve Tefsir" isimli 5 ciltlik eser için Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı tarafından, Prof.Dr. Hayrettin Karaman, Prof.Dr. Ä°brahim Kafi Dönmez, Prof.Dr. Mustafa Çağırıcı ve Prof.Dr. Sadrettin Gümüş’e 2001 yılında brüt 300 bin dolar ödendiÄŸini bildirdi.Aydın, Ä°stanbul Bağımsız Milletvekili Emin Åžirin’in sorularını yanıtladı.    Bakan Aydın "Kur’an Yolu Türkçe Meali ve Tefsir" isimli eseri hazırlayan dört profesörün, bilimsel çalışmalarla kendilerini kanıtlamış ve halen Diyanet’te görev yapan binlerce vaiz ve müftüyü yetiÅŸtirmiÅŸ bilim adamları olduÄŸunu belirtti. "KİŞİSEL YORUMLARI İÇERMESÄ° KAÇINILMAZ" Bu tefsirin yazarlarıyla Diyanet’in yaptığı sözleÅŸmede, Diyanet’in görüşünü temsil edecek bir eserin hazırlanmasının istenmediÄŸini kaydeden Bakan Aydın, 300 bin dolar verilen tefsirin kiÅŸisel görüşler içermesinin kaçınılmaz olduÄŸunu ve Diyanet’in bu tür yorumlardan birisini seçerek resmi görüş olarak sunmasının mümkün olmadığını açıkladı. Aydın şöyle dedi: "Tarih boyunca yazılan bütün tefsirlerde olduÄŸu gibi bu tefsirin de müelliflerinin bilimsel dirayetleriyle baÄŸlantılı olarak kiÅŸisel yorumlarını içermesi kaçınılmazdır ve telif eserlerden beklenen budur.  Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı’nın bugüne kadar yayımladığı bu tür eserlerin içeriÄŸi ve taşıdığı fikirler hiçbir zaman ilim ve fikir çevrelerince BaÅŸkanlığın resmi görüşü olarak algılanmamaktadır.  BaÅŸkanlık sadece, yayımladığı eserlerin bilimsel ölçütlere göre telif edilmiÅŸ olmasına ve halkı dini konularda aydınlatmada olumlu katkı saÄŸlayacak niteliÄŸe sahip bulunmasına özen göstermektedir.  Kur’an ve hadis metinleri 14 asırlık Ä°slam geleneÄŸi içinde farklı bakış açılarına göre farklı yorumlanagelmiÅŸ olduÄŸundan, bir kamu kurumu olarak Diyanet’in bu yorumlardan birini resmi görüş olarak alıp tanıtması yerine bilimsel metodolojiye baÄŸlı olarak yapılabilecek farklı telif ve yorumlara imkan hazırlanması ve kamuoyuna geniÅŸ bir yorum/bakış açısı yelpazesi sunarak halkı din konusunda bilgilendirmesi daha doÄŸru olacaktır. Zaten yapılan da budur."   Din Ä°ÅŸleri Yüksek Kurulu’nun 6 ayrı kararıyla tefsirde düzeltme yapmasının ardından, uygun bulunduÄŸunu anlatan Bakan Aydın, Diyanet’in yayımlamayı düşündüğü her eserin Din Ä°ÅŸleri Yüksek Kurulu onayından geçmek zorunda olduÄŸunu ifade etti.  Aydın, tefsiri hazırlayan Prof.Dr. Hayrettin Karaman, Prof.Dr. Ä°brahim Kafi Dönmez, Prof.Dr. Mustafa Çağırıcı ve Prof.Dr. Sadrettin Gümüş’e 11 Mayıs 2001 tarihinde yapılan sözleÅŸmeyle 300 bin dolarlık brüt ücretin ödendiÄŸini kaydetti. ALEVÄ°LÄ°K-SÃœNNÄ°LÄ°K Mehmet Aydın, Diyanet’te Alevi görüşünün temsil edilmemesi eleÅŸtirilerini yanıtlarken, Diyanet’in Sünni olmadığını, dini ayrılmalara gidildiÄŸinde toplumsal birlik ve bütünlüğün tehdit edileceÄŸini ifade etti.  Bakan Aydın, şöyle devam etti:   "Diyanet, Sünni öğretiyi esas alan, Sünni bir kuruluÅŸ deÄŸildir. Anayasanın 136’ncı maddesi gereÄŸi genel idare içinde yer alan Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı, günümüze kadar kendisine kanunla verilen görevini mezhep, meÅŸrep, tarikat, Alevi, Sünni vb. hiçbir ayrım yapmadan Müslümanlık üst kimliÄŸinde herkesi kuÅŸatacak ÅŸekilde sürdürmüştür. Cumhuriyetimizin temel ilkelerinden olan laiklik de devletin ve bütün kamu kuruluÅŸlarının eÅŸit statüdeki vatandaÅŸlık esasına göre hizmet sunması gerektirir. Kamu hizmeti sunumunda dini alt ayrımlara ve ayrışmalara yol açması muhtemel yapılanma ve düzenlemeler sonuçta toplumsal birlik ve bütünlüğü tehdit edecektir."   Aydın, Diyanet’in kuruluÅŸ yasasının, sadece Müslümanların deÄŸil, laik ve demokratik bir ülkede yaÅŸayan diÄŸer inanç sahiplerini de sahipsiz bırakmayacak ÅŸekilde tüm semavi dinleri kapsayacak ÅŸekilde düzenlenmesi önerisini kabul etmezken, "bu konuda bir deÄŸiÅŸiklik yapılması düşünülmemektedir" dedi.Â
button