Güncelleme Tarihi:
“İlahiyat fakültelerinde ses, makam, solfej eğitimi yoktur. Konservatuvarlarda bu eğitimi almış insanların bu eğitim merkezlerinde öğretim faaliyeti yürütebilmesi için bir kapı aralık ama dedik ki, sıradan bir konservatuvar mezunu da çıkıp gelip burada hocalık yapmasın, hiç olmazsa yüksek lisans mezunu olsun. Akademiyle birlikte toplumun farklı kesimleriyle muhatap olan din görevlilerinin sosyal ve iletişim becerilerine de katkı sağlanacaktır.”
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşleyen teklifi şöyle değerlendirdi: “Bizim Kur’an kurslarıyla alakalı en yoğun aldığımız eleştirilerden biri, ‘sadece Kuran-ı Kerim’in lafzı öğretiliyor, manası öğretilmiyor’ eleştirisiydi. Hafızlığını bitiren çocuklarımıza bu merkezlerde okudukları Kuran-ı Kerim’in anlamını da öğretmeyi hedefliyoruz.” Diyanet İşleri Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Kadir Dinç de “Örneğin, bugün Latin Amerika’da 1 milyarın üzerinde Müslüman nüfus var ama oraya gönderecek İspanyolca bilen din görevlimiz yok. Şimdi, dini yüksek ihtisasta ihtiyaç duyulan dillerde eğitim programları açılmış olacak” dedi.