Diva, profesörü işte böyle dize getirdi

Bülent Ersoy / Foto Galeri

Hürriyetmax, ünlü bir profesörün haberini manşete çekti ve olay her yerde konuşulmaya başladı.

Hadise kısaca şöyle;

Bir tarafta kimya mühendisi olan fakat kamuoyunda bitkilerle ilgili yazdığı kitaplarla bilinen bir hoca,

Diğer yanda eşi, profesyonel bir falcı...

Çiftin evlilikleri ömrünü tamamlamış ve ikili yollarını ayırmış,

İhale de Bülent Ersoy'a kalmış.

Profesör Saracoğlu anlatıyor;

"Bizim boşanma sebebimiz; Eşimin fala ve Bülent Ersoy'a olan yakınlığıdır. Bülent Ersoy bize gelip, günlerce kalıyordu. Bu yakınlık, evlilik hayatımızı ve çocuklarımın gelişimini olumsuz etkilediği için boşandık. Çocuklarım annelerinin medyumluk olayından rahatsız ve mutsuz!"

Aslında burada eşine mi fal olayına yoksa Diva'ya mı kızdığı tam belli değil...

Fakat Saraçoğlu hoca kusura bakmasın, hatayı yanlış yerde arıyor.

2 çocuklu bir evliliğin çatırdaması o kadar kolay bir şey değildir,

Bir yuvanın yıkılmasını böyle açıklamak en hafif tabiriyle inandırıcı değildir.

Hoca bu şekilde demeçler vererek kamuoyunun desteğini alacağını düşünüyorsa yanılıyor.

Türkiye'de herkes Bülent Ersoy'a bayılır,

Katıldığı programlar, jüri olduğu yarışmalar rating rekorları kırar.

Ama ne hikmetse kimse çocuğunun veya bir yakının Bülent Ersoy gibi olmasını istemez.

Uzak olsun bizim olsun mantığı...

Buradan bakınca halkın Diva'ya mesafeli durduğu yanılgısına düşülebilir.

Ama,

Buna rağmen Ersoy cinsel kimlik konusunda bir tabu yıkıcı.

Perihan Mağden'in deyimiyle "transgender",

Bruce Willis kel erkekler için neyse Ersoy da cinsel tercihini değiştirenler için o.

Bence hoca, Ersoy'u suçlayarak büyük bir hataya düştü.

Çünkü ben bu kadar konjonktüre uygun hareket edebilen bir insan siyasetçiler dahil az gördüm.

Ersoy tam bir 'her devrin adamı',

Gündemden düştüğü vakit maddi gücünü ve çevresini kullanarak genç erkekleri elde etmiş,

Kenan Evren döneminde konulan sahne yasağı Özal tarafından kaldırıldığı zaman ani bir kararla kuran okumaları yapıp, ezan albümleri çıkartarak bukalemunlaşmış,

Cinsel tercihleri yüzünden yıllarca ötekileştirilmiş kişilerin önderi konumuna oturmuş,

Hrant Dink'in katledilişine verilen "Hepimiz Ermeniyiz" sloganına gelen tepkiden sonra milliyetçilik dalgasının üzerine sörf tahtasını atıp "ben Elhamdülillah Müslümanım" çıkışı yapacak kadar 'ince ele-sık doku'cu birinden bahsediyoruz.

Artık olan olmuş, yaşanan yaşanmış.

Ersoy'un altta kalmayacağını bilmek için kahin olmaya gerek yok.

Hoca, olayın büyüyeceğini bile bile bu topa girmiş.

Şimdi Osmanlıca- Türkçe karışımı bıçak gibi keskin bir dille üzerine gelecek darbelere hazırlıklı olsun.

Ben bu yazıyı yazdığımda Diva'dan ses yoktu,

Bu sessizliğin fırtına öncesi sessizlik olmadığının garantisi de...

Bence Diva'dan şu ana kadar gelmemiş ölçüde yıkıcı bir atak gelecek.

Bugünden bakınca "Diva Profesörü İşte Böyle Dize Getirdi" başlıklarının atıldığını hayal meyal görebiliyorum.

Bu olaydan sonra Bülent Ersoy'un isminin başına "THE" konulup fenomenliği tescillenebilir.

Ortam o denli müsait.

Allah Hoca'ya kolaylık versin.

Bir de kendi alanına yoğunlaşması ve bu tarz polemiklerle gündeme gelmemesi için akıl fikir...