OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 17, 2002 00:00
Okuma zorluğu ‘disleksi’, yazı zorluğu ‘disgrafi’, matematik sorunlari için ‘diskalkuli’ terimleri kullanılıyor. Öğrenme güçlüğü ise bu sorunların tümünü içeriyor. Öğrenme güçlüğü zeka sorunu ya da hastalık değil, bir sendrom. Sözkonusu kişilerin, zekaları normal hatta normalin üstünde. Sorunları genellikle okula başlamalarıyla su yüzüne çıkıyor. Ne yazık ki hiç haketmeseler de bazen ‘geri zekalı, tembel, yaramaz’ yakıştırmasıyla karşılaşıyorlar. Farkına varan aile için de belki ömür boyu bitmeyecek panik ve kaygılar başlıyor. İşte bu yüzden mücadeleyi seçen çocukları ve aileleri, zorlu ama ucunda ışık olan bir yol bekliyor. Orhan şimdi 19 yaşında. Bilgisayar mühendisliği eğitimini sürdürüyor. Öğrenme güçlüğü sorunu yaşayan ancak ailesinin, öğretmenlerinin ve eğitmenlerinin çabalarıyla bu sorunun üstesinden gelmiş bir genç. Bu sorun ne matematik ve fen derslerini sevmesine ne de İngilizce (disleksiler için öğrenilmesi zor bir dil, çünkü yazıldığı gibi okunmuyor) öğrenmesine engel olabilmiş. Orta son sınıftayken yaşadıklarını şöyle anlatmış:‘‘Yazarken ve okurken bazı harfleri göremiyor, hızlı yazamıyor, hızlı okuyamıyordum. Sınıftan geri kalıyordum. Üzülüyordum ama sonradan yardımla sınıfın seviyesine yetiştim. İlkokuldayken çoğu konuyu ancak daha ayrıntılı, daha açık bir şekilde anlatılırsa daha kolay ve çabuk anlamaya başladım. Bu konuda en çok annem destek oldu. İngiltere'den testler getirtti. Danışmanlık merkezine gitmeye başladım, bir uzman evde beni çalıştırdı. Konular iyice açıklanırsa herşeyi anlıyordum. Ayakkabımı bağlarken, giyinirken, sağımı, solumu, kazağın önünü arkasını ayırt edemiyordum. Ama çalışarak hepsini öğrendim. Bilmeyenler ‘özürlü, spastik' diyorlar. Bilseler aramızda hiçbir fark olmadığını görecekler. Yani yapamayan değil, ‘farklı öğrenen'iz. El yazım çok kötüydü, düzelttim. Beni en mutlu eden şey başarı. Disleksi olanlar hiç üzülmesinler. Anlayamadıkları için alay edenler olabilir. Kaçmasınlar, utanmasınlar. Disleksililer, doğru öğretildiği takdirde herşeyi başarabilirler.’’Orhan, ikiz kardeşinden önce konuşmasına ve tuvaletini söylemesine rağmen okula başladığında sorun çıktı. Öğretmeni ‘‘Sizin oğlunuz geri zekalı. Alın özel okula götürün’’ deyince anne Işıl Hanım şoke oldu. Devlet okulundan alıp özel bir okula verdiler. Ancak burada da Orhan, yerinde oturamıyor, arkadaşlarının dikkatini dağıtıyor, okula gitmek istemiyordu. Okulun ABD'den yeni gelen danışmanı Orhan'a testler yapınca çocukta disleksi olduğu anlaşıldı. Bu teşhis Işıl Hanım'ın hayatında bir dönüm noktası olmuştu: ‘‘Arapça gibi ters taraftan başlayarak bir takım sessiz harfleri belirli aralıklarla yazıyor, boşlukları sesli harflerle dolduruyor ve cümleyi tersten yazıyordu. Özel okuldan alıp tekrar devlet okuluna verdim. Çünkü bu okullarda şımarık daha azdı. Öğretmeni çok anlayışlı davrandı. Yurtdışından testler, dökümanlar getirttim. Bu tür sorunları bulunan çocukların anneleriyle birlikte grup terapisine katıldım. Bu arada IQ'su 2 yaş büyük çıktı. İlkokuldan sonra iyi puanla yabancı dilde eğitim yapan bir okulu kazandı. Konuşma, anlama, okuma olarak lisanı sökmesine rağmen imtihanlarda başarısız oldu. Öğretmene, hatta okulun psikoloğuna dahi derdimizi anlatamadık. Diğer ülkelerde bu çocukları sınavlara sınıftan ayrı alıyorlar, daha çok zaman veriyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı artık disleksili çocukların farkına varmalı. Okullarda özel kontenjanlar açılmalı, bu konuda sivil örgütlenmeler oluşmalı.’’Prof. Barış Korkmaz Cerrahpaşa Tıp, Nöroloji Anabilim DalıErkek çocuklar risk grubuŞimdiye kadar soruna yol açan 4 gen saptandı. 6'ıncı ve 2'inci kromozomlar konusunda bilim adamları uzlaşıyor. Diğer kromozomlar üzerinde araştırmalar sürüyor. Kromozomlardaki bir takım genler beynin okumayı öğrenmeyle ilgili çok değişik bölgelerinin gelişimini ilgilendiriyor. Okumayı öğrenebilmek için beynin bazı bölgelerinin hazır olması gerekiyor. Disleksi dediğimiz durumda bu bölgeler yeterince hazır değil. Düşük doğum tartılı, geç yürümeye başlayanlar, solak ve erkek çocuklar daha büyük risk altında. Görülme sıklığı, yüzde 2.5-10. Az sayıda uzman bu soruna kendini yönlendirmiş. Türkiye'de bu çocuklar ağırlıklı olarak danışmanlık merkezlerine gidiyorlar. En ortada kalan gruplardan biri. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde rehber öğretmenlere yönelik bir eğitim programı başlatıldı. Bu programda rehber öğretmenlere öğrenme güçlükleriyle ilgili kurs verilecek. Berta Adato Saporta (Klinik psikolog)Aileler kabul edemiyorBu çocuklara farklı öğrenen çocuklar diyoruz. Eğitsel terapiye çocuğun öğrenme sistemini belirleyecek bir test yaparak başlıyoruz. Ses-sembol eşlemesi yapabilmesi, vücudun onu sindirmesi, eski alışkanlığı bırakıp yeni sisteme geçmesi, zaman alıyor. Eğitim hayatını engelleyecek bir faktör değil. İlkokul birinci sınıfta temel teknikleri, ses, sembol eşlemesi yapabilmesi, anlayarak okuyabilme becerisi otomatik hale getirilebiliyor. Genelde 4 ve 5'inci sınıf gibi bilinmeyen terimlerin geldiği döneme kadar çocuk sorunsuz devam ediyor. Ergenlik döneminde de yardıma ihtiyaç duyabiliyor. Çocuklara özgüvenlerini kazandırmak çok önemli. Aileler tarafından çok kabul gören bir durum değil. Aileler, ‘Bunda çok iyi, şunda çok iyi. Bunu nasıl yapamaz'a takılıyorlar. Bazen, çocuğu ‘tembel' diye suçluyorlar. Çocuklar spora, dramaya yönlendiriliyor. Bazen resim kursları, basketbol, voleybol hatta öfke sorunlarına karşı aikido öneriliyor.Picasso, Spielberg, Kennedy...Tarihte yerlerini alan sanatçılar Leonardo Da Vinci, Michelangelo, Auguste Rodin, Picasso, bilim adamları Edison, Einstein,
sinema yönetmeni Spielberg, Walt Disney, masal yazarı Andersen, ABD başkanları Roosevelt, Wilson ve Kennedy, İngiltere Başbakanı Churchill, İkinci Dünya Savaşı'nın ünlü komutanı General Patton, Prens Charles, yazar Agatha Christie, ünlü beyin cerrahı Harvey Cushing, sinema sanatçısı Tom Cruise, şarkıcı Cher... Saydığımız tüm bu şöhretli isimlerin ortak özelliği ‘disleksi’ anlaşılır adıyla ‘öğrenme güçlüğü-bozukluğu’ sorunu yaşamaları.Disleksili çocuk ne yapar?El ve ayakları devamlı kıpırdar, yerinde duramaz. Zaten yüzde 75'i hiperaktif.Çok ataktır, düşünmeden davranır...Konsantrasyon güçlüğü vardır, dikkati kolay dağılır. Motor koordinasyonu bozuktur. Sakarlık ve beceriksizlik görülür. Görsel algı sorunu vardır. B, p, d harflerini karıştırır, ters yazar (örneğin
koç yerine çok), harf ve satır atlar.Görsel hafızası zayıf, uzaklık, derinlik algısı bozuktur. Ä°ÅŸitsel algı ve kavrama sorunu vardır. F-v, b-m sesleri karışabilir. Organizasyon bozukluÄŸu vardır. Mekanda yönelmede, pozisyonu algılamada zorluk çeker (top atlama, ip atlama gibi). Yön bulmakta zorlanır.Önce-sonra, dün-bugün, ÅŸimdi-sonra zaman kavramlarını karıştırır. Saati zor öğrenir. BaÅŸ ve karın aÄŸrısı, okula gitmeyi istememe, yaşıtlarıyla geçimsizlik, itaat etmeme, reddetme veya aşırı içe dönme gibi tepkiler gösterir.AÄ°LELERE ÖNERÄ°LERSorunları farkettiÄŸinizde ertelemeyinÖnerilen çalışmaları takip edin Yarıyolda bırakmayın, pes etmeyin Çocuklarınızın güvenini besleyin Okuyamıyorsun, yazamıyorsun demeyinEvde çocuklara pratik yaptırın. Â
button