Güncelleme Tarihi:
Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk İşleri Genel Müdür Yardımcısı Elçi Gülsun Erkul, bakanlıktaki kadın genel müdür yardımcısı sayısının erkeklerden fazla olduğunu ve ekip arkadaşlarıyla insan odaklı çalışma yürüttüklerini belirterek, "Kadınların çok yönlü düşünme yapısı beraber çalışmak için çok büyük kolaylık getiriyor insana. Önsezilerimizin kuvvetli olması, ilişkileri daha kolay tesis edişimiz de diplomaside işe yarıyor olabilir" dedi.
Erkul, yurt dışında evlilik, askerlik, oy kullanma, hastalık, hukuki mücadele ve çatışmalı bölgelerden Türkiye'ye tahliye süreçlerinde Türk vatandaşlarına bakanlığın verdiği destek faaliyetlerini yürüten kadın ekip arkadaşlarıyla, kadın diplomatların diplomasiye kazandırdığı çözüm odaklı yaklaşımı ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajını AA muhabiriyle paylaştı.
24 YILLIK HARİCİYECİ
Yaklaşık 24 yıldır Dışişleri Bakanlığı mensubu olan, 6 yıldır Konsolosluk Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüten Erkul, “Konsolosluk konuları, şimdiye kadar yaptığımız diplomatlığın biraz dışında. Doğrudan insan hayatıyla ilgili. İnsanların hayatlarına dokunuyorsunuz, somut sonuç alıyorsunuz. Bu nedenle son dönemde mesleğe olan tutkum iyice arttı. Burada kendimi bulduğumu düşünüyorum" diye konuştu.
Libya ve Yemen'den tahliyeler, Musul Başkonsolosluğu çalışanlarının Türkiye'ye getirilmesi gibi kritik dönemlerde ve cumhurbaşkanlığı ile iki milletvekili seçiminde yurt dışında yaşayan vatandaşların oy kullanma sürecinde görevli olduğunu hatırlatan Erkul, şöyle devam etti:
“Bazen çok üzücü, çare olamadığınız şeyler oluyor. Hastalanan insanlar, kaçırılan çocuklar oluyor. İnsan hayatıyla ilgilenirken, böylesi durumlarda kadın olmanın avantaj olduğunu düşünüyorum. Özellikle çocuklarla ilgili hikayelerde yüreğimizi sızlatan durumlar yaşıyoruz. Beni en çok çocuklarla ve hastalarla ilgili durumlarda aşılmaz görünen sorunlar zorluyor ama bir kere çare bulduğunuzda, o geri dönüşün tadı hiç bir şeyde yok.”
Ekibinin, vatandaşların dertleriyle dertlendiğini vurgulayan Erkul, "Ben genel müdür yardımcısıyım ama beraber çalıştığım ekibin büyük bölümü kadın ve onların kadın olması da bana çok büyük katkı sağlıyor. Çoğu, çocuklarla ilgili konularda ağlayarak gelir. İçlerinde uyuyamayanlar olur, gece telefon eder 'Gülsun Hanım benim aklım kaldı, daha ne yapsak acaba?' diye sorarlar" ifadesini kullandı.
Erkul, güvensiz bölgelerden Türk vatandaşlarının tahliye edilmesi sürecine değinerek, "Onlardan çok ailelerine yakınız. Biz 24 saat ailelerle konuşuruz. Bir yerden sonra zaten ailenin bir ferdi oluyorsunuz. Çocukların okuluna kadar haberdar oluyoruz" dedi.
DİPLOMASİDE KADIN AĞIRLIĞI
Konsolosluk İşleri Genel Müdürlüğünde, kendisinden önceki iki genel müdür yardımcısının da kadın olduğunu anımsatan Erkul, "Kadınların çok yönlü düşünme yapısı beraber çalışmak için çok büyük kolaylık getiriyor insana. Önsezilerimizin kuvvetli olması, ilişkileri daha kolay tesis edişimiz de diplomaside işe yarıyor olabilir" diye konuştu. Dışişleri Bakanlığında bir göreve atama yapılırken kişinin kadın ya da erkek olmasına değil liyakatla göre değerlendirme yapıldığını vurgulayan Erkul, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Genel müdür yardımcısı olarak şu anda kadınların sayısı erkeklerden daha fazla. Yüzde 51 kadın genel müdür yardımcısı var. Ayrıca, çok kritik görevlerde kadınlar var. Dışişleri Bakanlığında terör konusuna, 1915 olaylarına kadınlar bakıyor. Avrupa Birliği ve Avrupa ile ilişkilerden sorumlu hem genel müdür yardımcıları kadın hem de genel müdür kadın. Daha önce NATO konusundan sorumlu kadın genel müdür yardımcılarımız da oldu.”
Zor görevlerde bakanlıkta geçen uykusuz gecelerde 10 yaşındaki oğlu Onur'un küçükken yaptığı resimden ve şimdiye kadar görev aldığı yerlerden getirdiği hatıralardan güç ve motivasyon aldığını dile getiren Erkul, zorlu iş temposunda eşler arasındaki görev paylaşımının çok önemli olduğunu da söyledi.
'BİR İŞİ HALETMEDEN EVE GİTMEM'
Erkul, "Eşim çok destek olan bir eş. Meslektaş olmanın avantajını taşıyoruz. Konsolosluk konularına baktığım için benim işim şu an 7 gün 24 saat. Biri hastalandığında, ambulans uçak talebi geldiğinde, bu talep cumartesi gece 02.00’de geliyorsa, 'Ben bunu pazartesiye erteleyeyim' diye bir şansınız yok. Kalkıp geleceksiniz, ayarlayacaksınız" dedi.- "Ne yapmalıyız diye düşünmeliyiz"8 Mart'ın, kadının toplumdaki yerinin, Türkiye’deki sorunların tartışılması gereken bir gün olduğunu belirten Erkul, "Bizim gibi şanslı kadınlar var. 8 Mart, bizim oturup diğer kadınlar için ne yapabiliriz diye düşünmemiz gereken bir gün. Bizden daha çok emek harcayıp hak ettiği yere gelemeyen, haksızlığa uğrayan çok fazla kadın var. Asıl onların günü olması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
"Konsolosluk İşleri Genel Müdür Yardımcılığında görev yapan Başkatip Güzide Şebnem Koçoğlu da kadın ağırlıklı bir ekiple çalışmanın duyarlılığı, düzeni ve hassasiyeti beraberinde getirdiğini kaydederek, "İnsan sorunları söz konusu olduğunda bu hassasiyeti 24 saat o konuya dahil ederek çözüm bulmaya çalıyoruz" ifadesini kullandı. İkinci katip Emel Çakan da zor durumda olan insanlara acil çözüm bulmayı gerektiren, mesaisi olmayan bir görevleri olduğunu belirterek, "Diyelim ki bir insanın hayatı, bir insanın hastalığı söz konusu. Kadın olmak işte burada devreye giriyor. Bir işi halletmeden eve gitmem. Hassasiyet de anne ve kadın olmamızdan kaynaklanıyor. Daha duyarlıyız, yüreğimiz böyle" yorumunda bulundu.