Dışişleri Sözcüsü'nden Mavi Marmara açıklaması

Sözcü Ünal, basın bilgilendirme toplantısında, BM'nin Mavi Marmara saldırısıyla ilgili raporunun 27 Temmuz'a kadar sunulmasının beklendiğinin anımsatılması üzerine, şunları kaydetti:
"Geçtiğimiz günlerde yapılan çalışma ve temaslardan sonra geçmişte de olduğu gibi bu temaslar olabilir, olacaktır da. Bunu hiçbir zaman biz dışlamadık. Daha önce de söylediğimiz gibi, bize karşı taraftan gelen görüşme taleplerini hiçbir zaman, uzatılan eli hiçbir zaman geri çevirmedik. Ancak bu konudaki tutumumuz nettir, değişmemiştir. Özür ve tazminat beklentimiz sürmektedir. Bu konunun en kısa sürede aşılmasını biz de temenni ediyoruz."

LİBYA TEMAS GRUBU TOPLANTISI

İstanbul'da 14-15 Temmuz günlerinde yapılacak 4. Libya Temas Grubu toplantısına ilişkin bilgi vererek, bu toplantıya birçok ülkeden ve uluslararası kuruluştan çeşitli düzeylerde temsilcilerin katılacağını bildiren Ünal, katılımı dışişleri bakanı düzeyinde kesinleşen ülkeleri şöyle sıraladı:
"Avustralya, Bahreyn, Bulgaristan, Kanada, Danimarka, Fransa, İtalya, İngiltere, Malta, Fas, Hollanda, Polonya, eşbaşkan sıfatıyla Birleşik Arap Emirlikleri, ABD ve gözlemci olarak Portekiz."

Toplantıya genel sekreterleri katılacak olan kuruluşları da Arap Ligi, Körfez İşbirliği Konseyi, NATO ve İslam İşbirliği Teşkilatı olarak aktaran Ünal, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ile toplantının ardından ikili görüşme fırsatı olacağını da belirtti.

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın da toplantıdan sonra ikili çalışma ziyareti için Türkiye'de kalacağını söyleyen Ünal, bu ziyaretin uzun zamandır iki tarafça da istenen, ancak Ortadoğu'daki gelişmeler nedeniyle ertelenen bir ziyaret olduğunu kaydetti. Sözcü Ünal, Clinton ile temasların çoğunluğunun İstanbul'da yapılmasının planlandığını söyleyerek, "Türkiye ve ABD dost iki müttefik ülke ve bu çerçevede model ortaklık kavramına yakışır bir şekilde, tarzda temasları sürdürüyoruz. Sayın Clinton ile de hem ikili hem de küresel ve bölgesel konuları daha etraflı alma imkanımız olacak" diye konuştu.

Bakanlık Sözcüsü Ünal, Rusya ve Çin'in Libya toplantısına davet edilip edilmediğinin sorulması üzerine, bu iki ülkenin davet edildiğini, ancak katalım düzeylerinin henüz netleşmediğini söyleyerek, bu toplantıya bu kez daha çok ülkeyi davet etmek ve bu zeminde görüşmelerde bulunmak istediklerini, Rusya ve Çin'in de BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri olarak davet edildiklerini bildirdi.

Libya konusunda önemli bir aşamaya gelindiğini, siyasi çözüm arayışlarının sürdüğünü hatırlatan Ünal, bu toplantıdan siyasi sonuçlar beklediklerini, önceki toplantılarda olduğu gibi Türkiye'nin yol haritasının da gündeme geleceğini, temel beklentilerinin belli somut sonuçlara ulaşmak yönündeki temasların sürdürülmesi olduğunu kaydetti.

Ünal, toplantının formatının diğerleri gibi olacağını da söyleyerek, toplantının ardından eşbaşkanlık açıklaması yayımlanacağını bildirdi. Ünal, toplantıya Libyalı muhaliflerden katılımın mümkün olduğunu da ekledi.

Sözcü Ünal, İngiltere tarafından Libya ile ilgili düzenlenen bir rapora ilişkin soruya karşılık da bu raporun tamamen çatışma sonrası altyapının yenilenmesiyle ilgili olduğunu, Türkiye'nin başından beri gerek ikili gerek başka düzeylerde bu ülkeye yardımlarının sürdüğünü kaydetti.
Füze savunma sistemiyle ilgili bir soruya karşılık da Ünal, bu konuda ittifak bünyesinde çalışmaların sürdüğünü bildirdi.

DAVUTOĞLU'NUN ZİYARETLERİ

Bakan Davutoğlu'nun Ortadoğu ülkelerine yaptığı ziyaretler çerçevesinde Suriye'ye gidip gitmeyeceğinin sorulmasına karşılık Ünal, ziyaretlerin süreceğini kaydetti.

Ünal, Davutoğlu'nun ilk dış ziyaretini KKTC'ye yaptığını hatırlatarak, Ortadoğu turu çerçevesinde de Libya, Suudi Arabistan ve İran'da temaslarda bulunduklarını aktardı. Bu ziyaretlerin hepsinde ikili ilişkilerin yanı sıra içinde bulunulan özel bölgesel sorunların ele alındığını belirten Ünal, temasların hepsindeki temel amacın bölgesel konularda son gelişmeler hakkında genel istişare yapmak olduğunu bildirdi. Ünal, bu ziyaretlerin Türkiye'deki iç takvimin tamamlanmasının ardından süreceğini da kaydetti.

Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği için ek güvenlik önlemleri alınmasının düşünülüp düşünülmediğinin sorulmasına karşılık Ünal, bu aşamada özel ek önlem almayı düşünmediklerini söyleyerek, zaten tüm merkezlerde olduğu gibi Şam elçiliğinin de her türlü olaya karşı en iyi şekilde korunduğunu bildirdi.

FÜLE'NİN ZİYARETİ

AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle'ye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından randevu verilmediğine ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine Ünal, Füle'nin programının iki günlük olduğunu söyleyerek, yarın sabah Bakan Davutoğlu ile çalışma kahvaltısında bir araya geleceğini, cumhurbaşkanlığından randevu talep edip etmediği konusunda kendisinde bir bilgi bulunmadığını kaydetti. Ünal, başbakan için de iç politika takvimi nedeniyle bir zaman darlığı ortaya çıkmış olabileceğini, ancak bunu yine en iyi başbakanlığın bileceğini, başka bir neden olduğunu kendisinin düşünmediğini söyledi.

Sözcü Ünal, Füle ile görüşmelerde seçimlerden sonra Türkiye-AB ilişkilerine yeni bir ivme kazandırılması ve sürecin daha ileri götürülmesi adımlarının ele alınacağını söyleyerek, vize muafiyeti konusundaki beklentileri de dile getireceklerini kaydetti. Ünal, rekabet faslına ilişkin Türkiye'nin üzerine düşeni yaptığını belirterek, bu konunun da gündeme geleceğini, ancak bu ziyaretin Türkiye-AB ilişkilerinin ileriye götürülmesi için mevcut iradenin karşılıklı teyidi için bir vesile olacağını bildirdi.

Kıbrıs'ta süren müzakerelerle ilgili soru üzerine de Ünal, Kıbrıs için Bakan Davutoğlu'nun açıkladığı gibi bu sorunun mümkün olan en kısa sürede müzakereler yoluyla çözümlenmesini beklediklerini kaydetti. Ünal, Kıbrıs'ta Türk tarafının görüşmeleri yapıcı şekilde sürdürdüğünü söyleyerek, Ekim ayında tekrar buluşma olacağını ve bundan sonra da tekrar değerlendirme yapılacağını bildirdi.