Güncelleme Tarihi:
Bakanlık kaynakları, Müsteşar hakkındaki soruşturma izni isteğini doğrulayarak, bunun Mahkemeye gönderilen bir yazıda "sehven" yapılmış bir yanlışlık nedeniyle gerçekleştiğini bildirdiler.
BİR GARİP DAVA
Dışişleri Bakanlığı'nın en üst düzey bürokratına kadar uzanan yargı süreci, Bakanlık'ta 18 yıldır merkez memuru olarak görev yapan Celal Okşaş’ın Dışişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile işten çıkarılması ile başladı.
ARACINDA KAÇAK SİGARA YAKALANDI
Okşaş'ın Dışişleri Bakanlığı'ndaki görevinden çıkarılmasına ilişkin süreç, 2012 yılının sonunda Diyarbakır dönüşünde aracının polis tarafından durdurulup aranmasıyla başlandı.
Polis, araçta kaçak sigara buldu. Sigaralara el koydu. Araçta bulunan Celal Okşaş ve oğlu Mehmet Okşaş'ı ise serbest bıraktı.
Durum, polis tarafından Devlet Personel Teşkilatı'na bildirildi. Devlet Personel Teşkilatı da Dışişleri Bakanlığı'na yazı gönderdi.
Bakanlık, gelen yazı üzerine Okşaş hakkında iç soruşturma başlattı, ifadesini aldı.
Ardından da Dışişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla Okşaş'ın işine son verildi.
İŞE GERİ DÖNÜŞ DAVASI AÇTI
Okşaş, hakkındaki soruşturma prosedürünün düzgün işletilmediği gerekçesiyle yargıya başvurdu. 6. İdare Mahkemesi'ne, işten çıkarılması kararının yürütmesinin durdurulması için dava açtı.
Mahkeme, Dışişleri Bakanlığı'ndan olayla ilgili belgeleri istedi. Bakanlık, Okşaş'ın işten çıkarılmasına ilişkin gerekçesini mahkemeye gönderdi.
Dışişleri Müsteşarı Sinirlioğlu'na kadar varan iddialar da bu aşamada ortaya çıktı.
"EVRAKTA SAHTECİLİK" İDDİASI
Dışişleri Bakanlığı, mahkemeye gönderdiği 2014/35260 No’lu yazıda Celal Okşaş'ın işten çıkarılması gerekçesini, oğlu Mehmet Okşaş'a bağladı.
Yazıda, Mehmet Okşaş Dışişleri Bakanlığı’nda çalışıyor gibi gösterildi, Mehmet Okşaş’ın 2011 yılının Mart ayında bakanlıktan bilgisayar çalma girişiminde bulunduğu ifade edildi.
"SEHVEN" YANLIŞ YAZILAN İSİM, MÜSTEŞARA SORUŞTURMAYA KADAR VARDI
Ancak Dışişleri'nin Mahkeme'ye gönderdiği yazının aksine Mehmet Okşaş’ın o tarihte bakanlıkta çalışmadığı ortaya çıktı.
Durumun ortaya çıkması üzerine, Bakanlık savcılığa ikinci bir yazı daha gönderdi. Bu yazıda da “Mehmet Okşaş” adının “sehven” yazıldığını, bilgisayar çalma girişiminde bulunan kişinin Celal Okşaş’ın o tarihte bakanlıkta çalışan diğer oğlu Metin Okşaş olduğunu ifade edildi.
"BANA HIRSIZ DEDİLER" DİYE SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Dışişleri'nin mahkemeye gönderdiği yazıda ismi "sehven" yer alan ve hırsızlıkla suçlanan Mehmet Okşaş, bunun üzerine savcılığa, ilgili belgede imzası bulunan, aralarında Dışişleri Müsteşarı Sinirlioğlu'nun da yer aldığı tüm bürokratlar hakkında suç duyurusunda bulundu.
"MÜSTEŞAR VE İLGİLİ MEMURLAR...."
Savcılık, suç duyurusu üzerine bakanlıktan hırsızlıkla ilgili evrakın gönderilmesini istedi. Ancak Dışişleri 8 ay boyunca, herhangi bir evrak sunamadı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da bunun üzerine Okşaş kardeşlerin suç duyurusundaki iddiaları dikkate alarak Dışişleri Bakanı Davutoğlu’ndan, o tarihte Mali İşler Daire Başkanı olan Sofya Büyükelçisi Süleyman Gökçe, Personel Daire Başkanı Ali Fındık, İç Denetçi Mustafa Demir hakkında, "görevi kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik" suçlamasıyla soruşturma izni istedi.
Savcılığın soruşturma izni istemesine ilişkin belgede şöyle denildi:
“Dışişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun 2013/1 sayılı kararının 2. Sayfasının 3. Paragrafının gerçeğe aykırı şekilde düzenlendiğini, böyle bir suçun işlenmesi ya da işlenmeye teşebbüs edilmesi halinde idari makamların, kolluk kuvvetlerine başvurma yükümlülüğünde olduğunu beyan ederek disiplin kurulu kararında imzası bulunan Süleyman Gökçe, Ali Fındık, Mustafa Demir ve Feridun Sinirlioğlu hakkında şikayetçi olduğu, Müsteşar olan Feridun Sinirlioğlu hakkında evrakın tefrik edilerek soruşturmanın 2014/35260 sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır”.
MÜSTEŞARIN DOSYASI YARGITAY'A GİTTİ
Aynı suçlamalara muhattap olan Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’nun dosyası ise "müsteşarlık görevinde bulunması" ve bunun yargılama usülünün farklı olması gerekçesiyle ayrılarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.
DAVUTOĞLU SORUŞTURMA İZNİ VERMEDİ
Davutoğlu, Müsteşar ve ilgili memurlar hakkında soruşturma izni vermedi.
SAVCILIK KARAR DEĞİŞTİRDİ: SORUŞTURMAYA GEREK YOK
Bakanlık kaynakları Hürriyet'in sorusu üzerine, mahkemeye gönderilen belgede yer alan hırsızlığa ilişkin kamera kayıtlarının bulunduğunu, bunların ve gerekli tüm belgelerin mahkemeye gönderildiğini bildirdiler.
Belgelerin ulaşması üzerine de daha önce bürokratlar için soruşturma izni isteyen Savcılık, bu kez Sinirlioğlu ve diğer memurlar hakkında “suç duyurusunu işleme koymama” kararı aldı.
Böylece Müsteşar ve üst düzey bürokratlar hakkındaki dava kapandı.
Hırsızlık davası ise sürüyor.