Güncelleme Tarihi:
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Fatih sondaj gemisinin mayıs ayı başında, Kıbrıs Adası’nın batısında Türkiye hükümetinin Türkiye Petrolleri’ne 2009 ve 2012 yıllarında verdiği ruhsat sahaları içinde ve Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’e deklare ettiği kıta sahanlığı dahilinde sondaj faaliyetlerine başladığı hatırlatıldı. Yavuz sondaj gemisinin de Karpaz Yarımadası’nın güneyine intikal ettiği ve KKTC’nin 2011 yılında Türkiye Petrolleri’ne verdiği ruhsat sahaları içinde Kıbrıs Türkleri adına sondaj faaliyetlerinde bulunacağı kaydedildi.
YUNANİSTAN’A TEPKİ
Açıklamada şöyle denildi: “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin uluslararası hukuka aykırı bir şekilde sözde Ada’nın tamamını temsil ederek, Avrupa Birliği üyesi olması, kendilerine Kıbrıs Türkleri’nin meşru hak ve çıkarlarını gasp etme hakkını vermez. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ve AB yetkilileri tarafından yapılan ve ülkemizin bu faaliyetlerini yasadışı olarak niteleyen açıklamaları reddediyoruz. Bu açıklamalarda, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ortak kurucusu olan ancak hakları 1963 yılından itibaren gasp edilen Kıbrıs Türkleri’nden hiç bahsedilmemesi ve Ada’da sanki Kıbrıs Türkleri yokmuş gibi davranılması ibret verici bir durumdur. Türkiye, Doğu Akdeniz’de kendisinin kıta sahanlığı haklarını koruduğu gibi Kıbrıs Rum tarafı Kıbrıs Türkleri’ni hidrokarbon kaynakları konusunda gelir paylaşımı dahil karar alma mekanizmalarına dahil etmediği ve haklarını garanti altına almadığı sürece, Ada’nın etrafında Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını da savunmaya devam edecektir.”