Güncelleme Tarihi:
Çavuşoğlu ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, NATO Konseyi ve NATO Akdeniz Diyaloğu Ortakları Toplantısı'nın ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda bölgeye yönelik vizyonun paylaşıldığını vurgulayan Çavuşoğlu, görüşmelerde aralıkta Londra'da yapılacak NATO Zirvesi'nin gündemindeki öncelikli konuların da ele alındığını belirtti. Toplantı kapsamında yarın Akdeniz havzasının en kadim şehirlerinden Hatay'ın ziyaret edileceğini anımsatan Çavuşoğlu, katılımcılara Hatay'da Türkiye'nin düzensiz göçle mücadelesi ve terörizm başta olmak üzere karşı karşıya olunan güney kaynaklı sınama ve tehditler konusunda sunumlar yapılacağını da belirtti.
Türkiye'nin Rusya'dan S-400 alımına ilişkin, ABD'ye ve NATO'ya tereddütleri gidermek için ortak bir çalışma grubu kurulması teklifine ve ABD'den F-35 alım sürecine ilişkin soru üzerine Çavuşoğlu, "Türkiye'nin hava savunma sistemlerine ne kadar ihtiyaç duyduğunu en iyi NATO bilir, ve tabii ki NATO'nun Genel Sekreteri. Çünkü bizim bölgemizdeki tehditleri NATO yakından takip etmektedir ve tespitleri ortadır." yanıtını verdi.
NATO'nun, bu tehditlerden dolayı Türkiye ile dayanışma için diğer müttefiklerden bataryalarını Türkiye sınırına yerleştirmesi konusunda da öncü rol oynadığını belirten Çavuşoğlu, "Ama Genel Sekreter de çok iyi biliyor ki, bazı müttefiklerimiz ABD, Almanya ve Hollanda özellikle, bölgemizdeki bataryaları geri çektiler. NATO niye bu bataryaları sınırlarımıza gönderdi, müttefiklerden rica etti? Çünkü Türkiye'nin elinde şu anda kendisine ait bir hava savunma sistemi yok." dedi.
İspanya'ya ve İtalya'ya patriot ve SAMP-T bataryalarını NATO'nun ricası üzerine dostluk ve müttefiklik göstergesi olarak Türkiye'de bulundurdukları için teşekkür eden Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Ama bizim acilen hava savunma sistemine ihtiyacımız var. Sürekli bu böyle gidemez. Biz on yıldır almak istedik. Kimden? Müttefiklerimizden. Alabildik mi? Hayır. Sebebi, sorumlusu biz miyiz? Hayır. Müttefiklerimiz bize bunu satmak istemediler. O sebepten, bu sebepten satamadılar. Biz de ihtiyacımızı karşılamak için değişik ülkelere teklif verdik. Karşılığında en iyi teklifi Ruslar verdi. S-400 teknolojisi ve diğer imkanlar bakımından bizim için en uygunudur. Zaten Genel Sekreter bu konuda açıklamasını yapıyor. Şimdi diğer bir müttefikimizin ortaya attığı iddiaları da dikkate alıyoruz. Ama o iddiaların doğru olmadığını net bir şekilde de söylüyoruz."
"S-400 KONUSUNDA BİZİM KAFAMIZ SARİH"
Türkiye'nin, bu konuda uzmanlardan oluşan bir ortak çalışma grubunun kurulması teklifini hatırlatan Çavuşoğlu, "Bunu hem NATO'ya ilettik hem de müttefikimiz ABD'ye bizzat değişik seviyelerde ilettik. Eğer bu kaygılarda ABD samimiyse, arkasında farklı bir gündem yoksa bu teklifimizi kabul eder. Uzmanlar oturur, çalışır, inceler, raporunu hazırlar. NATO'ya da bir nüshasını verir, bize de verirler. O zaman bu iddialar doğru mu değil mi hep birlikte görürüz." dedi.
İş birliğine ve diyaloğa açık olunduğu takdirde bütün soruların aydınlatılacağını söyleyen Çavuşoğlu, şunları dile getirdi:
"Bizim kafamız sarih ama bu konuda tereddüt eden ülkeler için, başta ABD olmak üzere, herkesin kafasındaki sorular da giderilmiş olur. Bundan daha yapıcı bir yaklaşım var mı? Türkiye her türlü esnekliği gösteriyor. Ama Türkiye hiç bir zaman yaptırım dilini kabul etmez, reddeder. Dayatmalara da hiçbir zaman boyun eğmedik, eğmeyiz. İş birliğine ve bu konuda ortak çalışmaya varsa ABD ile çalışmaya hazırız. Diğer türlü bir yaklaşımı doğru bulmuyoruz."
"NATO VE AB İŞ BİRLİĞİNİ DESTEKLİYORUZ"
Türkiye'nin güvenlik konusunda NATO ve AB'nin iş birliğini desteklediğini belirten Çavuşoğlu, AB'nin (Avrupa Birliği) NATO'ya erişimi konusuna Türkiye'nin her zaman olumlu yaklaştığını söyledi.
Henüz somut adımlar atılmasa da AB'nin tamamlayıcı güvenlik ile ilgili düşünceleri olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Ama bu süreçte AB'den ricamız şudur: NATO'nun müttefik olmayan AB üyelerine yaklaşımını yani Finlandiya ve İsveç'e yönelik NATO'nun yaklaşımını AB'nin örnek alması gerekiyor. Yani AB üyesi olmayan NATO müttefiklerine de AB aynı yaklaşımı göstermelidir. İşte o zaman gerçek anlamda iş birliğinden bahsedebiliriz." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin bu süreçten dışlanmaması ve karar verme mekanizmalarına davet edilmesi gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "NATO ve AB'nin bu çalışmaları birbirine alternatif değil, tamamlayıcı nitelikte olmalıdır." dedi.