Dişi şeytan Liz Hurley

Oyuncu olarak hala yeteneğinden kimse emin değil; sevgilisi Hugh Grant'a gelince en gözde erkekler listesinde adı artık anılmıyor. Ama o hala en popüler kadınlar arasında kendine önlerde bir yer buluyor.

Liz Hurley, bu sıralar California'daki evinde yalnız. Onüç yıldır beraber olduğu sevgilisi Hugh Grant, ingiltere'de gene Liz Hurley'in yapımcılığını üstleneceği bir filmin senaryosu üzerinde çalışıyor. Sevgililer kurdukları iş ortaklığını en iyi şekilde yürütebilmek için böyle zorunlu ayrılıklara da katlanıyorlar. Aslında Liz Hurley de Amerika'da boş durmuyor. Onun evinde bulmaca çözmesine bakıp da işsiz kaldığını sanmayın. Kısa bir süre sonra Liz Hurley de Los Angeles'da yeni bir filmin çekimleri için kamera karşısına geçecek.

Son zamanlarda komedi rollerine ağırlık veren Liz Hurley'in yeni filmi de bir güldürü. 1967 yılında çekilen ‘‘Bedazzled'' isimli güldürünün yeni versiyonunda genç yıldız başrolü oynayacak. Bu filmde canlandıracağı ''Dişi Şeytan'' kişiliği, Hugh Grant'e göre Liz Hurley'e çok uyuyor.

İkizler Burcu'nda dünyaya gelen Liz Hurley, özel yaşamında da değişken kişiliğiyle dikkat çekiyor. Hugh Grant, yarı şaka yarı ciddi ‘‘Liz ile kimse başa çıkamaz'' diyor. ‘‘Onun zaman zaman masum genç kadın havalarına girmesi kimseyi aldatmasın. Aslında Liz, kararlılığı ve acımasızlığıyla herkesi ürkütür. Her zaman herşeyin en iyisini ister. Kelimenin tam anlamıyla bir mükemmeliyetçidir. Çevresindeki kişilerin de kendisi gibi olmalarını ister. Eğer onun standartlarına uymazsanız onun kara listesinde yer alırsınız.''

Tuhaf olanı Hugh Grant röportajlarda bu sözleri sarf ederken diğer yandan Liz Hurley'e bu özelliklerinden dolayı hayran kaldığını da mutlaka ekliyor.

Liz Hurley podyumlardan kamera karşısına transfer olan manken-yıldızlar arasında yer alan bir isim. Bu güzel ve çekici kadının başarılı bir manken olarak tanınırken sevgilisinin yardımıyla sinema oyunculuğuna merak sardığı sanılıyor. Oysa genç oyuncunun yaşamındaki gerçekler, anlatılanlardan biraz farklı.

Liz Hurley'un çocukluğu Londra'da geçiyor. Orta halli bir ailenin ortanca çocuğu olarak bale ve piyano dersleri arasında geçen bir ergenlik süreci yaşıyor. Babası subay, annesi ise öğretmen. Daha sonra Londra'da tiyatro öğrenimini sürdürürken Avrupa'da sanat filmlerinde küçük rollere çıkmaya başlıyor. Ve ‘‘Rowing With The Wind'' filminin çekimleri sırasında rol arkadaşı Hugh Grant'e aşık oluyor.

Ve 1995 yılında Hugh Grant'in Divine Brown isimli fahişeyle arabada oral seks yaparken yakalanması ile herkes tarafından ‘‘mağdur kadın'' olarak tanınıyor. Ancak Liz Hurley, Grant'ı bağışlıyor. Röportajlarında Hurley, Hugh Grant'tan ‘‘benim sanki bir parçam'' diye söz ediyor.

Diğer yandan Grant'la olan ilişikisindeki ‘‘herşeye rağmen istikrar'' halini sinema dünyasında da sürdürüyor. Ağır ama emin adımlarla yol alırken eleştirmenler tarafından ‘‘oyuncu bile'' kabul edilmezken kendi yapım şirketini kurarak Hollywood'a karşı direnebiliyor. O yüzden olsa gerek şimdilerde ‘‘Dişi Şeytan'' rolünün ona çoktan hakettiği üne kavuşturacağından emin...