Güncelleme Tarihi:
TANINMIŞ YAZARLARI GERİDE BIRAKTI
BBC haberinde 54 yaşındaki Pamuk’un Adonis, Ryszard Kapuscinski, Joyce Carol Oates, Ko Un ve Philip Roth gibi yazarları geride bıraktığını belirtti.
Nobel Edebiyat Ödülü jürisinden yapılan açıklamada Pamuk'un, kenti İstanbul'un melankolik ruhunu araştırma yolunda, kültürlerin çatışmaları ve birbirleriyle iç içe geçmesinde yeni semboller bulduğunun belirtildiğine dikkat çeken BBC, “Diğer Nobeller gibi Edebiyat Ödülü'nün sahibi de aynı zamanda yaklaşık 1 milyon euro para ödülünün sahibi olacak” dedi.
HAKKINDA DAVA AÇILDI
Orhan Pamuk hakkında Türk Ceza Kanunu'nun eski 159, yeni 301. maddesine muhalefetten dava açıldığına dikkat çeken BBC,
Pamuk'un “Türklüğü alenen aşağılamak” suçundan 3 yıla kadar hapsi istendiğini ancak davanın daha sonra düştüğünü kaydetti.
BBC, 1901 yılından bu yana Nobel Edebiyat Ödülünü belirleyen İsveç Akademisi’nin seçimi kısa listedeki beş isim arasında yaptığına dikkat çekti.
EL PAİS: ENTELEKTÜEL BAĞ
Yazar Orhan Pamuk’un tahminleri haklı çıkartarak Nobel Edebiyat Ödülünü kazanmasının yankıları sürüyor. The Guardian gazetesi, Pamuk’un eserlerinin hem Türkiye’de, hem de dünyada başarıya ulaştığını, Türk toplumundaki değişimleri incelediğini belirtirken El Pais, Pamuk için “Doğu ile Batı arasında entelektüel bağ” dedi.
GUARDİAN: MODERN TÜRK TOPLUMUNU İNCELİYOR
İngiliz The Guardian gazetesi ise Orhan Pamuk’un Nobel Edebiyat Ödülünü kazandığına dikkat çekerken Pamuk hakkında “Türklüğe hakaret” suçlaması ile dava açıldığını ancak daha sonra düşürüldüğünü yazdı.
Pamuk’un eserlerinin Türkiye ve dünyada hem eleştirmenler hem de okuyucular nezdinde başarıya ulaştığını belirten gazete, yazarın modern Türk toplumundaki değişimleri incelediğini, kimlik sorunlarını değerlendirdiğini belirtti. Gazete, İsveç Akademisi Başkanı’nın Pamuk’un ödülü kazandığını açıklamasının “kısa ancak yoğun” bir alkış ile karşılandığına dikkat çekti.
HÜR BİR YAZAR
İspanya’nın önde gelen gazetelerinden El Pais de, Orhan Pamuk’un Doğu ve Batı arasında entelektüel bir bağ olarak değerlendirildiğini belirterek Pamuk’un hakkında dava açıldığını da anımsattı. Pamuk’un Nobel edebiyat ödülü için önde gelen adayların arasında yer aldığını anımsatan gazete, Pamuk’un “Hür bir yazar olmak istediği” sözlerine yer verdi. Gazete, Pamuk’un Türkiye’nin en tanınmış yazarlarından biri olduğuna, eserlerinin 34 dile tercüme edildiğine de işaret etti.
CHIRAC: ÇOK MEMNUN OLDUM
Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Nobel Edebiyat Ödülü'nün Orhan Pamuk'a verilmesinden "memnun olduğunu" belirtti.
Paris'te düzenlenen 7. Fransa-Almanya Ortak Bakanlar Konseyi toplantısının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, "Nobel Edebiyat Ödülü'nün topluma bakışı özellikle akıllıca, güçlü ve liberal olan Orhan Pamuk'a verilmesinden memnun oldum" dedi.
REHN: ARKADAŞI VE HAYRANI OLARAK KUTLUYORUM
AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Nobel Edebiyat Ödülüne layık görülen yazar Orhan Pamuk'u, "arkadaşı ve hayranı olarak kutladığını" bildirdi.
Rehn, yaptığı yazılı açıklamada, her sanatçının yeteneği ve çalışmasıyla büyüdüğünü belirterek, "Kitaplarını okuyanlar Orhan Pamuk'un bu kapsamda ne kadar övgüye layık olduğunu bilirler. Nasıl ki yaşam için su ve hava gerekiyorsa sanatçılar için de ifade özgürlüğü kaçınılmazdır. Orhan, diğerlerinden daha fazla bu özgürlüğün ne kadar değerli ve kırılgan olduğunu bilir" dedi.
Orhan Pamuk'u geçen yıl İstanbul'da ziyaret ettiğini hatırlatan Rehn, "Mest olduğum bir tartışmadan sonra en iyi dileklerimle kendisine veda ettim. Bana 'Tekrar kitap yazabilirim ve zihnimi tüm tacizlerden kurtarabilirim. Ben bir romancıyım' dedi" ifadesini kullandı.
Bugünkü Nobel ödülünün, dünya edebiyatı yanında sanatsal özgürlük ve ifade özgürlüğü açısından iyi bir haber olduğunu kaydeden Rehn, açıklamasında, "Bu aynı zamanda sadece Türkiye'de değil, Avrupa'da ve dünyanın her tarafında konuşmak, araştırmak, gerçekleri öğrenmek, düşüncelerini ve bilgisini paylaşmak isteyen, diyalog arayışında olan herkes için iyi bir haberdir" ifadelerine yer verdi.
ALMANYA'DAN OLUMLU TEPKİLER
Yazar Orhan Pamuk'un Edebiyat Nobel ödülünü alması, Almanya'da hem Türk, hem de Alman çevreler tarafından memnuniyetle karşılandı.
Alman hükümetinin kültürden sorumlu Devlet Bakanı Bernd Neumann, "Orhan Pamuk'a ödül verilmesi, sanatın ve sözlerin özgür olduğunun bir işareti" dedi.
Pamuk'un bu özgürlükleri savunan cesur bir yazar olduğunu ifade eden Neumann, Pamuk'un köprüler kuran bir insan olduğunu, eseriyle kültürler arasında anlayışa büyük katkı sağladığını belirtti.
Neumann, "Pamuk, dünyalar arasında bir gezgin olarak, Hristiyan ve İslam tarihini canlı tutmayı ustaca beceriyor" diye konuştu.
Birlik 90/Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth da, Edebiyat Nobel ödülüyle hem Pamuk'un cesaretinin, hem de köklü ve zorlu bir reform sürecinden geçen Türkiye'deki canlı kültürün ödüllendirildiğini söyledi.
Roth, "Orhan Pamuk, bu kültürün önemli bir temsilcisi. Türkiye nasıl Avrupa'ya aitse, Pamuk'un 'Benim Adım Kırmızı' ve 'Kar' gibi eserleri de dünya edebiyatına aittir" dedi.
"KÖPRÜ KURUCUSU"
Federal Meclis Grubu eş başkanları Renate Künast ve Fritz Kuhn, Pamuk'u "Avrupalı bir köprü kurucusu" olarak takdir ettiklerini bildirdi.
Künast ve Kuhn tarafından "Avrupalı köprü kurucusu Orhan Pamuk'a tebrikler" başlığıyla yayımlanan ortak basın bildirisinde, Nobel Ödülü Komitesinin doğru ve önemli bir sinyal verdiği belirtilerek şöyle denildi:
"Orhan Pamuk, hiçbir diğer yazarın yapamadığı şekilde kültürel değişiklikleri ve bunlardan kaynaklanan sorun ve endişeleri dile getirmiştir ve böylece bizim de ülkesini ve yurttaşlarını anlamamıza imkan sağlamıştır. Kültürler ve dinler arası diyaloğa önemli ivme kazandırmıştır."
Bildiride, Pamuk'un, Türkiye'de sözde Ermeni soykırımını da "cesurca dile getirerek", edebi ve siyasi etkileriyle Avrupa'nın ortak değerler temelini güçlendiren "gerçek bir Avrupalı" olduğu ifade edildi.
Hristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Federal Meclis Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Ruprecht Polenz de yaptığı yazılı açıklamada, Pamuk'un kültürler arasında köprüler kurduğunu belirterek, okuyuculara Osmanlı dönemindeki ve bugünkü Türkiye'deki düşünceleri ve davranış şekillerini çok iyi aktardığını savundu.
Polenz, "Umarım, Orhan Pamuk'a verilen Edebiyat Nobel ödülü, kendisini bugüne kadar sözde 'Türklüğe hakaret' nedeniyle düşman ilan eden ve tehdit eden çevreleri de düşünmeye sevk eder. Türkiye'yi bu büyük yazarından dolayı kutluyorum" ifadesini kullandı.
ALMANYA TÜRK TOPLUMU
Almanya Türk Toplumu (TGD) derneğinin Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Kaya Turan, "Türk kültürünün bir temsilcisinin böyle önemli bir ödülü kazanmasından büyük mutluluk duyduk" dedi.
Pamuk'un çok tanınan bir yazar olduğuna işaret eden Turan, "Şüphesiz siyasi açıklamalarından dolayı tartışmalıdır, ancak edebi etkisini kimse inkar edemez" diye konuştu.
Pamuk'un ödül almasının siyasi bir unsur haline getirilmemesi uyarısında da bulunan Turan, "Yetenekleriyle bir edebiyatçı olarak isim yapmış bir kişidir. Ayrıca sanatçıların bazı toplumsal konular hakkında görüş belirtmeleri de iyidir" dedi.
Berlin Sanatlar Akademisi Başkanı Klaus Staeck de, Pamuk'un, "rahatsız edici" tarihi olayları söylemekten kaçınmayan, aynı zamanda Batı Avrupalıları da Türklerle açık bir diyaloğa davet eden cesur bir yazar olduğunu söyledi.
Pamuk'un 1 yıl önce Alman Kitapçılar Birliğinin ödülünü alırken, Alman politikacılara seçim düşünceleriyle Türklere karşı kışkırtıcılık yapmamaları ve Türk kültürüne gerekli saygıyı göstermeleri çağrısında bulunduğunu hatırlatan Staeck, "Pamuk için Avrupa'da Türkiye'yi de kapsayan bir barış politikasının yapılması çok önemli. Pamuk'la milliyetçilik karşıtlığının bir garantörü ödüllendirildi" diye konuştu.