'Dış konjoktür, ekonomiyi engelledi'

Güncelleme Tarihi:

Dış konjoktür, ekonomiyi engelledi
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 11, 2003 00:00

BaÅŸbakan Abdullah Gül, 58. hükümetin geçen Kasım ayında iktidara geldiÄŸinde önceliÄŸinin ekonomik sorunları çözmek olduÄŸunu, ancak AB, Kıbrıs ve Irak gibi gibi dış geliÅŸmelerinin bunu engellediÄŸini söyledi. Gül, ilk üç ay içerisinde acil eylem planındaki 39 icraattan 32'sinin gerçekleÅŸtirildiÄŸini belirtti.BaÅŸbakan Gül, BaÅŸbakanlık Yeni Bina'da düzenlediÄŸi basın toplantısında, 58. Hükümetin 18 Kasım 2002 tarihinde kurulduÄŸunu ve 28Kasım 2002'de de güvenoyu aldığını anımsatarak, hükümetin hedeflerini, amaçlarını ve yaptığı icraatlar hakkında bilgi verdi.      Åžeffaflığın ve halka hesap vermenin bir gereÄŸi olarak bu toplantıyı gerçekleÅŸtirdiklerini anlatan Gül, hükümette görev almadan önceki Türkiye'ye göz atılacak olunursa, 1980'li yıllardaki atılım yılları bir kenara bırakılırsa, 1990'lı yıllarda Türkiye'nin bir çok problemlerle, sıkıntılarla ve koalisyon hükümetleriyle idare edildiÄŸini ve bir çok ekonomik krizle karşı karşıya kaldığını söyledi.     EN BÃœYÃœK EKONOMÄ°K KRÄ°Z Gül, şöyle devam etti:     ''Biz hükümet olmadan önce cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizlerini Türkiye yaÅŸamış, çok yüksek oranda faizler ortaya çıkmış, milyonlarca insan iÅŸsiz kalmış, bir çok iÅŸyeri kapanmış, yolsuzlukların, ÅŸaibelerin artık gökyüzüne çıktığı böyle bir Türkiye yaÅŸamıştık.      Biz görevi devraldığımızda faizler yüzde 70 oranında, kamu borç stokunu çevirmekte bile zorlanılır bir Türkiye söz konusu idi. Mali disiplin tamamen bozulmuÅŸtu.      Bütün bunların altında yine siyaset vardır. Siyasetin yetersizliÄŸi, ülkeyi yönetemeyiÅŸi, koalisyon hükümeti, belirsizlikler,bütün bunlar ekonomik neticelerini de ortaya çıkarmıştı.      Öyle bir hal vardı ki Bakanlar Kurulu toplanamıyordu. Türkiye'yi kimin yönettiÄŸi nasıl yönetildiÄŸi belirsiz bir haldeydi. Türkiye sankiokyanustaki istikameti belirsiz bir gemi halindeydi. Güven tamamen toplumdan kaybolmuÅŸ büyük bir ümitsizlik söz konusu idi.''     BaÅŸbakan Gül, AK Parti'nin 3 Kasım seçimlerinde halkın ümidi haline geldiÄŸini ve çok büyük oranda destek gördüğünü ifade ederek,  ülkeyi çok uzun yıllar yöneten siyasi partilerin halk tarafından devredışı bırakıldığını ve 2 partili sisteme halkın iradesiyle geçildiÄŸini kaydetti.   ÂSEÇİM ÖNCESÄ° HAZIRLIK YAPTIK"'Biz seçimi kazanacağımızı zaten biliyorduk'' diyen Gül, bu bilinç içerisinde seçim öncesi hazırlıkları yapmaya baÅŸladıklarını ve seçim beyannamesini bir hükümet programı anlayışı içerisinde hazırladıklarını, hükümete gelir gelmez de yapacakları icraatlara dönük olarak acil eylem planını hazırladıklarını anlattı.     Gül, ÅŸunları söyledi:     ''Bu çerçeve içerisinde iktidar olduk, hükümet olduk. Hükümet olduktan sonra da piyasalara birden bire halka güven geldi. Uzun yıllar Türkiye yurtdışından borçlanamazken, yurtdışına tahvil satamazken, 3 aylık dönem içerisinde 5-10 yıl vadeli borçlanmalar yapılabildi, 3 milyar dolara yakın bir tahvil satıldı. Türkiye içerisinde borçlanmalarda vadeler 5-6 ayı geçmezken, 1 seneyi geçen bir vaade yapısına ulaşılmaya baÅŸlandı. Faizler yüzde 70'lerden yüzde 47'lere kadar düştü.      Son dış konjonktürün getirdiÄŸi baskıyla faizlerde tekrar bir yükseliÅŸ söz konusu olduysa da yine herÅŸeyin kontrol altında olduÄŸunu sizler de takip ediyorsunuz.''     Gül, hiçbir iktidarın yapmadığı ÅŸekilde neler yapacaklarını halka deklare ettiklerini de belirterek, ''1 ay, 6 ay, 1 sene içerinde neleryapacağımızı söyledik ve bizi de buradan takip edin dedik. Ä°lk üç ay içerisinde acil eylem planımızda 39 icraatın yapılmasını öngörmüştük. Bugün baktığımızda bunların 32'sini gerçekleÅŸtirdiÄŸimizi göreceksiniz.6 ay ve 1 yıl içerisinde yapılmasını öngördüğümüz bazı faaliyetlerin de bu 3 ay içerisinde baÅŸladığını göreceksiniz'' dedi. DIÅž KONJOKTÖR BaÅŸbakan Gül, son üç ay içinde Cumhuriyet tarihinin çok önemli olaylarının adeta düğümlendiÄŸini belirtti. Gül, bunların bir kısmının dış konjonktürün getirdiÄŸi olaylar olduÄŸunu ifade ederek, ''AB, Kıbrıs ve Irak'la ilgili geliÅŸmelerin adeta gelip odaklandığı bir üç ay geçti'' diye konuÅŸtu.      Özellikle dış politikadaki bu olaÄŸanüstü geliÅŸmelerin, ekonomide yapılanları özellikle son aylar içinde epeyce gölgelediÄŸini kaydeden Gül, ''Hatta zaman zaman dış politika yeter artık, biraz da ekonomiyle uÄŸraşılsın'' denmeye baÅŸlandığını söyledi. "BÄ°ZÄ°M ÖNCELİĞİMÄ°Z EKONOMÄ°YDÄ°"''Halbuki bizim birinci önceliÄŸimiz ekonomiydi'' diyen Gül, ''Çünkü dış konjonktürler daima gelip geçici olacaktır, neticede kendi gerçeklerimizle karşı karşıya kalacağız. O bakımdan ekonomi daima birinci önceliÄŸimiz oldu ve Türkiye'yi saÄŸlıklı bir ekonomik yapıya kavuÅŸturmak için de bu üç ay içerisinde olaÄŸanüstü bir gayret gösterdik'' dedi.     Burada ''mevcut ekonomik sorunların çözülmesi ve güvenin ve istikrarın saÄŸlanıp iyi bir yönetim ÅŸeklinin ortaya konması'' ile ''benzer durumlara düşmemek için yapısal önlemlerin alınması'' olmak üzere iki bölümde faaliyetlerini topladıklarını anlatan Gül, güven ortamı saÄŸlanır saÄŸlanmaz piyasalarda canlılığın ortaya çıktığını, faizlerdeki yüzde 72'lerden yüzde 47'lere kadar düşüş ortaya çıktığını, Türkiye'nin borçlarını çevirmede herhangi bir güven bunalımının kesinlikle söz konusu olmadığını kaydetti.     "Ä°KÄ° BÃœTÇE HAZIRLADIK"BaÅŸbakan Gül, bu anlayış içinde önce geçici bütçeyi hazırlamak zorunda kaldıklarını, daha sonra da 2003 yılı bütçesini hazırlamaya baÅŸladıklarını belirterek, 2003 yılı bütçesini hazırlarken de uzun yıllar hiç toplanmadığı halde Yüksek Planlama Kurulu'nu üç kez topladıklarını, Türkiye'nin, kamunun bütün yapısını gözden geçirdiklerini, alınması gereken tedbirleri, yapılması gereken ikazları hep beraber yaptıklarını anlattı.     2003 yılı bütçesini hazırlarken hedeflerinin büyümeyi yüzde 5, ihracatı 45 milyar, ithalatı 55 milyar dolar öngördüklerini bildiren Gül, TÃœFE artışını yüzde 20, faiz dışı fazlayı da yüzde 6,5 olarak öngördüklerini söyledi. Gül, ÅŸunları kaydetti:     ''Burada çok önem verdiÄŸimiz nokta ÅŸu oldu: Biz, kendimizi Türkiye'yi bu sıkıntılardan düzlüğe çıkartacak bir hükümet olarak gördük. Çünkü çok karışık ve gerçekten çok dağınık bir Türkiye devralındı. Muhakkak ki ilk yıllar, bunu düzene koymak, herÅŸeyi restore etmek, herÅŸeyi normal hattına koymakla geçecekti. Bunun için de mali disiplin çok önemliydi. O açıdan yüzde 6,5 faiz dışı fazlayı ısrarla dile getirdim.      "KAMU SEKTÖRÃœNDE DÄ°PSÄ°Z KUYULAR VAR"Bütçeyi hazırlarken de yüzde 6,5 faiz dışı fazlaya göre hazırladık. Çünkü faizleri düşürmenin, risk primini düşürmenin tek yolunun buradan geçtiÄŸi gayet açıktı. Bu anlamda bütçeyi hazırlarken bazı tedbirler aldık. Bu tedbirlerin bir kısmı harcamaları kısıcı tedbirlerdi. Ne yazık ki kamu sektöründe bir çok dipsiz kuyular vardır. Bunlar zaman zaman yolsuzluk noktasına kadar ulaÅŸacak israflardır, lüzumsuz harcamalardır. Halbuki, halktan toplanan vergiler, bunları harcarken çok büyük bir dikkat göstermek, vatan toprağını korumadaki hassasiyetimizi göstermek zorundayız. Bu toplanankamu gelirlerinin harcanmasındaki israfı kontrol altına almayı birinciolarak öngördük ve bu anlamda 2003 yılı bütçesini hazırlarken 11.3 katrilyon liralık bir harcamalardan tasarruf ettik.''SÖZLERÄ°NDE DURMADIKLARI NOKTAGül, kısa dönem içerisinde iki bütçe çıkarmak zorunda kaldıklarını belirterek, ''Birçok yapısal reformu hazırladık, ama bunları Meclis'e sunmaya vaktimiz olmadı. Bunlardan birisi, vergi reformu tasarısıdır ki bunun muhakkak çıkması gerekir. Önümüzdeki günlerde bu yasa da çıkacaktır'' dedi.     Gül, 4.4 katrilyon liralık gelir artırıcı tedbirler almak zorunda kaldıklarını, böylece 2003 yılında 15.7 katrilyon liralık borçlanma gereÄŸini azalttıklarını söyledi.     Sözlerinde duramadıkları bir noktanın olduÄŸunu, hiç yeni vergi getirmeyeceklerini söylediklerini ve bu niyetle iÅŸe baÅŸladıklarını kaydeden Gül, ''Ama geçen hafta içerisindeki olaÄŸanüstü geliÅŸmeler, Irak krizi ile ilgili geliÅŸmeler, TBMM'den den çıkan irade, bizi ne yazık ki sadece iki konuda fedakarlık yapma, vergi getirmek durumunda bıraktı. Bunlar, motorlu taşıt ve emlak vergilerinin bir defa daha alınmasıyla karşı karşıya bıraktı'' diye konuÅŸtu.      Türkiye'de özellikle geçen hafta içerisinde olaÄŸanüstü ekonomik çalkantılar beklendiÄŸini belirten Gül, bu tedbirleri alarak, bütün bu çalkantıları önlemiÅŸ olduklarını vurguladı. Gül, bunun anlayışla karşılanacağını ümit ettiÄŸini, imkanı olanlara bu vergilerin getirildiÄŸini, toplumun her kademesine yayılmadığını anlattı.      MALÄ° DÄ°SÄ°PLÄ°NÄ°N TESÄ°SÄ°          BaÅŸbakan Gül, mali disiplini saÄŸlamaya yönelik önemli adımlar atıldığını anımsatarak, ödenek aktarmalarını yine yüzde 10 sınırı ile disipline ettiklerini, ilk kez ayni nitelikli dış proje kredilerinin bütçeye dahil edilerek, ÅŸeffaflık getirdiklerini belirtti.     Sayıları 5 binleri geçen projelerin bulunduÄŸunu, ancak bunların bir kısmının siyasi amaçlarla kabul edilen, hiçbir fizibilitesi olmayan projeler olduÄŸunu vurgulayan Gül, 600'e yakın projenin önceliÄŸinin olmadığını öngörerek, devre dışı bıraktıklarını ifade etti.     Gül, seçimlerden önce iÅŸadamlarının ÅŸikayetlerinin olduÄŸunu, büyükbir sermayenin yurt dışına kaçtığını, bunun mali milada baÄŸlandığına iÅŸaret ederek, mali miladın kaldırılmasının iÅŸ dünyasının çok büyük bir talebi olduÄŸunu belirtti. Bu süreç içerisinde bunu kaldırdıklarını, Vergi Barışı Kanunu'nu çıkardıklarını kaydeden Gül, bu çerçevede birçok haksızlığın, yanlışlıkların ve devlet ile iÅŸadamları arasında ihtilaflı konuların adil ÅŸekilde çözümünün saÄŸlandığını kaydetti.     VERGÄ° REFORMUVergi reformu yasasının, bugünlerde TBMM'ye sunulacağını vurgulayan Gül, ''Bu kısa dönem içerisinde iki bütçe çıkarmak zorunda kaldığımız ve bunlar acil olduÄŸu için birçok yapısal reform hazırladık, ama bunları Meclis'e sunmaya vaktimiz olmadı. Bunlardan birisi, vergi reformu tasarısıdır ki bunun muhakkak çıkması gerekir. Önümüzdeki günlerde yeni kurulacak hükümet yine AK Parti hükümeti olacağı için bu yasa da çıkacaktır'' diye konuÅŸtu.     Gül, 15 yıldır hiç kimsenin cesaret edip, çözmeye adım atmadığı zorunlu tasarruflarla ilgili konuyu da çözdüklerini belirterek, çalışanlara, bu yıl içerisinde 1.4 katrilyon ana para ödemesi yapılacağını, 2004 yılında ise 11 katrilyonu bulan nemaların 3 taksitte ödeneceÄŸini anlattı.      Abdullah Gül, saÄŸlık harcamalarında etkinlik ve tasarrufa yöneliktedbirlerin uygulanmaya konulduÄŸunu, sınır ticaretinin geliÅŸtirilmesi ile ilgili ciddi çalışmaların yapıldığını, birçok bölgede sınır ticaretinin altyapısının oluÅŸturulduÄŸunu, üretim girdilerinin ucuzlatılması ile ilgili faaliyetlerin olduÄŸunu söyledi.     ÖZELLEÅžTÄ°RME ÇALIÅžMALARI TeÅŸvik sisteminde yapısal deÄŸiÅŸikliklerin yapıldığını kaydeden Gül, yerli ve yabancı yatırımın Türkiye'de saÄŸlıklı ÅŸekilde geliÅŸmesi için yatırım ortamının iyileÅŸtirme koordinasyon kurulunun toplandığını, bununla ilgili 10 yasanın TBMM'ye sevkedildiÄŸini belirtti.     Gül, özelleÅŸtirme ile ilgili çok önemli çalışmaların yapıldığını vurgulayarak, ''17 yılda yapılan özelleÅŸtirmenin yarısından fazlasınınbu yıl içinde yapılacağını hedefliyoruz'' dedi.     BaÅŸbakan Gül, ulaÅŸtırmada da önemli adımların atıldığını, ÅŸehirlerarası yollarda trafiÄŸin yoÄŸun olduÄŸu bölgelerde çift yol yapımına süratle baÅŸlandığını vurguladı. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!