Direndim diye benden habersiz patronuma krediyi verdiler

Güncelleme Tarihi:

Direndim diye benden habersiz patronuma krediyi verdiler
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 05, 2002 00:00

Türkiye EÄŸitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) BaÅŸkanı Ä°brahim Betil, bankacılık anılarını ‘Hafiften Bankacılık’ kitabında topladı. Betil kitapta, "YönettiÄŸim bankanın patronu küçük bir kredi rica etti.Ben uygun görmedim, vermedim. Benden habersiz yardımcımı ikna edip aldı" diyerek ilginç bir kredi öyküsü de anlatıyor.Çukurova Grubu'nun patronu Mehmet Emin Karamehmet, Ä°brahim Betil'in hem Robert Kolej'den arkadaşı, hem de Pamukbank'ın Genel Müdürü olduÄŸu dönemde, doÄŸal olarak patronudur da. Ama, Patron'unun ÅŸirketlerinden birine kredi vermemek için uzun süre direnir Betil.‘‘1985 AÄŸustos ayında Mehmet (Emin Karamehmet) ÅŸirketlerinden biri için küçük bir kredi istedi. Ne ben, ne kredilerden sorumlu genel müdür yardımcısı, ne de kredi komitesi bu krediyi uygun gördük. O zaman prensiplerime çok baÄŸlı, inatçı, nedense her ÅŸeyin doÄŸru dürüst olması gerektiÄŸinde ısrar eden birisiydim. Biraz da ters bir tiptim galiba! Sonradan yorum yapan Freud okulunun savunucularından Psikoloji Hocam Gökçe Cansever'e göre bu tavrımın temelinde ‘Genel müdür olmayı yeni öğreniyor olmam!' yatıyordu.Mehmet sürekli olarak bir ay boyunca krediyi ısrarla istedi. Aslında isteyiÅŸ ÅŸekli, bankanın sahibi gibi falan deÄŸildi. Sık sık telefon edip rica ediyordu. DiÄŸer yandan bizim gerekçelerimiz saÄŸlamdı. Sık sık onun telefonlarına ret cevabı veriyorduk. Yani patronun kredi isteÄŸini kabul etmedik. Aslında adam sahibi olduÄŸu bankadan bir ÅŸirketine kredi istiyor, biz de buna bilimsel bankacılık gerekçelerini öne sürerek karşı koymaya çalışıyor, gibi bir durumdaydık. Buna raÄŸmen bir süre sonra kredinin son derece ‘sakin ve sessiz' bir ÅŸekilde, hiçbirimiz farkında olmadan kullanıldığını öğrendim. Ä°ÅŸte buna çok ÅŸaşırdım. Çünkü o ana kadar ben, genel müdür olarak kabul etmedikçe bankada kredi kullandırılamaz sanırdım. Gelen bilgiye göre benden bankacılık konusunda daha deneyimli olan Mehmet (onun üç bankası ve kredi kullanan onlarca ÅŸirketi vardı) bizim Çınar'ı ikna etmiÅŸ ve benim haberim olmadan kredi kullandırılmış.’’YÃœCEKÖK'ÃœN YAPTIÄžIÄ°brahim Betil, kitabında basınla iliÅŸkileriyle ilgili bazı anılarını da aktarıyor. Bunlardan biri de Ahmet Yücekök'le ilgili.BaÅŸbakan Turgut Özal, Ä°brahim Betil'e, Hazine ve Dış Ticaret MüsteÅŸarlığı görevini teklif eder. Harbiye Orduevi'nde gerçekleÅŸen görüşme sırasında, meseleyi henüz Yusuf Özal'a bile açmadığını belirten Özal, Betil'den bu iÅŸi gizli tutmasını ister. Ne var ki Betil, bir gece önce kendisine çıtlatılan konuyu tartışmak için yakın arkadaşı Can Paker'le yemeÄŸe çıkmıştır: ‘‘Aramıza Can'ın yakın arkadaşı Ahmet Yücekök de katıldı. Ahmet daha önceleri BaÅŸbakan Ecevit'in danışmanlığını yapmış. O sıralarda da muhalefetteki SHP'nin Genel Sekreteri Deniz Baykal'ın çok yakını ve herhalde danışmanı olmalıydı. Ertesi günkü buluÅŸmanın ve yapılacak teklifin ağırlığı altında ve biraz da konuyu tartışmak ihtiyacıyla, gizli tutulmasını rica ederek konuyu Can ve Ahmet'e açtım. Düşüncelerini sordum. Yaklaşık bir saati aÅŸkın görüş alışveriÅŸinden sonra, Ahmet bana dönerek; ‘‘İzin verirsen bu bilgiyi Deniz'e (Baykal) verebilir miyim’’ ÅŸeklinde nazik bir soru yöneltti. Ben de ‘Bana yapılmış resmi bir teklif yok. Dolayısıyla konuyu ÅŸimdiden dillendirirsek doÄŸru olmaz. Yalnız Deniz bilecekse ve onda kalacaksa, olur ama beni zor durumda bırakmayın' dedim.’’Buraya kadar her ÅŸey normaldir. Normal olmayan, Özal'la yaptığı görüşmeden sonra Davos'a giden Betil'in bir sabah neye uÄŸradığını ÅŸaşırmasıdır. Gerisini yine kendisinden dinliyoruz: ‘‘Zürih'te cumartesi sabahı giyinmiÅŸ, odamdan çıkmak üzereydim ki, telefon çaldı. Ä°stanbul'dan arıyorlardı. Milliyet gazetesinde benim konumla ilgili ayrıntılı bir haber vardı. Ahmet Yücekök imzasıyla... Eski baÅŸbakan danışmanı, yeni muhalefet partisi baÅŸ danışmanı ve sosyal demokratların teorisyenlerinden, Profesör Ahmet Yücekök. Ä°ki gece önce kendisine konuÅŸmalarımızın gizli kalmasını rica ettiÄŸim ve yalnız Deniz'e söylemek için benden büyük bir incelikle izin isteyen Ahmet Yücekök, tüm sohbetimizi gazete haberi yapmıştı.’’Adana'da uçak tarifesini Nihat'ın garsonu yapardıİbrahim Betil'in kitabının satır aralarında ilginç bilgiler var. Söz geliÅŸi, Irak-Ä°ran savaşının en civcivli günlerinde, Betil'in randevusuna yetiÅŸebilmek için Kuveyt-BaÄŸdat arasını karayoluyla katediÅŸini heyecanlı bir film gibi takip ediyorsunuz. Adana Havaalanı'nda uçakların kalkış saatini, aslında Nihat Restoran'ın garsonunun belirlediÄŸini; Bakanların kendi bölgelerinin futbol takımlarına bağış yaptırmak için nasıl canla baÅŸla çalıştıklarını; Garanti Bankası Moskova Åžubesi'nin açılışı sırasında yaÅŸananları da aynı hayranlıkla okuyorsunuz. Kastelli'nin Avrupa'nın göbeÄŸinde hüngür hüngür aÄŸlaması kadar, Libyalı bankacının Ä°brahim Tatlıses merakı da; Betil'in Moskova'da ÅŸube açmasına fena halde bozulan Amerikan konsolosunun selamı sabahı kesmesi de ilginizi çekecektir mutlaka. Ama en güzeli, kitabın bütün gelirinin EÄŸitim Gönüllüleri Vakfı'na bağışlanması elbette.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!