Güncelleme Tarihi:
Ekim ortasında altı kritik günde Türkiye, dört kritik konuda çok önemli adımlar atacak.
Sadece tarihleri alt alta koyunca bile, durum ortaya çıkıyor.
Hemen başlayalım;
ÖNCE BOSNA SORUNU
Trafik, 9 Ekim'de başlıyor. İstanbul'da, Türkiye'nin evsahipliğinde Güneydoğu Avrupa ülkeleri Dışişleri Bakanları toplantısı yapılacak.
İlk bakışta "rutin bir bölge" toplantısı gibi gelse de, Balkanlar'daki en büyük sorunun, Bosna sorununun istikrara kavuşması için kritik önemde.
Çünkü Türkiye, daha birkaç yıl öncesine kadar "düşman kamplarda" gibi duran Balkanlar'ın iki ülkesini, Bosna-Hersek ve Sırbistan'ı barıştırmak, yakınlaştırmak için harekete geçiyor.
Bir dönem İsrail-Suriye, şimdilerde de Suriye-Irak arasında gerçekleşen "yakınlaştırıcılık, kolaylaştırıcılık" rolü, bu kez Balkanlar'a taşınıyor.
9 Ekim'de Bosna ve Sırbistan Dışişleri Bakanları, Davutoğlu'nun evsahipliğinde bir araya gelecekler. Toplantıda, iki taraf arasındaki güvensizliği ortadan kaldıracak adımlar üzerinde durulacak.
Zeynep Gürcanlı YAZIYOR |
ERMENİSTAN-TÜRKİYE KRİZİ
10 Ekim, doğrudan Türkiye'yi ilgilendiren kritik bir tarih; İsviçre'de Türkiye ve Ermenistan Dışişleri Bakanları, daha önce üzerinde uzlaştıklarını açıkladıkları protokolleri resmen imzalayacaklar.
Ankara, protokolü hiç vakit geçirmeden TBMM'ye iletecek. Ancak TBMM'deki onay süreci, Dağlık Karabağ sorunundaki ilerleme ile yakından ilgili.
10 Ekim tarihi üzerinde ince inci düşünülmüş bir tarih. Çünkü 8-9 Ekim'de, Moldova'nın Başkenti Kişinev'de Azerbaycan ve Ermenistan Cumhurbaşkanları bir araya gelip, Karabağ'ı görüşecekler. Türkiye-Ermeni yakınlaşmasına ilişkin protokoller ise bu toplantıdan hemen bir gün sonra imzalanacak.
Yani herkes, "Karabağ ile Türk-Ermeni yakınlaşması birbirine bağlantılı değil" dese de, seçilen tarihler tam aksini söylüyor. Ankara, Ermeni protokolünü hızlıca Meclis'e sevketse de, onay sürecinde hiç acele etmeyecek.
SURİYE İLE STRATEJİK ORTAKLIK
Durun daha bitmedi;
13 Ekim'de güney komşumuz Suriye ile çok önemli bir adım atılıyor.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu 13 Ekim sabahı Halep'e gidip, Suriyeli meslektaşı Muallim ile görüşecek. Ardından iki bakan, üstelik yürürüyerek sınırı geçip, Gaziantep'e gelecekler. Burada toplantılara devam edilecek.
Bu toplantılardan ise, Suriye ile Türkiye arasında, ekonomiden, enerjiye, altyapıdan, turizm, hatta güvenlik konularına kadar stratejik ortaklığı kuracak temel anlaşmalar imzalanacak.
14 EKİM'DE KRİTİK MAÇ
Suriye ile toplantılardan sadece bir gün sonra ise, yine kritik bir dönüm noktası var;
Türkiye-Ermenistan milli takımlarının oynayacağı futbol maçı.
Ankara'daki beklenti Ermenistan Devlet Başkanı Sarkisyan'ın maçı izlemek üzere Bursa'ya geleceğinden yana.
Ancak "Sarkisyan gelse de, gelmese de, bu Türkiye-Ermeni yakınlaşmasını etkilemez. Gelirse iyi olur. Ama gelmezse de can sağolsun…"
havası hakim hem Ankara'daki hükümet üyelerinde, hem de Dışişleri yetkililerinde.
15 EKİM--ORTADOĞU'DA BİR İLK; IRAK-TÜRKİYE ORTAK BAKANLAR KURULU
Daha Ermeni maçının yakıları bile bitmeden, tüm kamuoyunun dikkati bu kez bir başka komşumuza, Irak'a dönecek.
Ortadoğu tarihinde bir ilk gerçekleşecek. Başbakan Erdoğan, beraberinde ondan fazla bakanla birlikte Bağdat'a gidecek. Burada,
Türkiye-Irak ortaklaşa kabine toplantısı yapılacak.
Tıpkı Almanya-Fransa ortak kabine toplantıları gibi…
Bağdat toplantısında amaç "ekonomik işbirliğini, Türkiye ile Irak arasında ekonomik entegrasyona" çevirmek.
Yine tıpkı, bir dönem Avrupa ülkelerinin Avrupa Ekonomik Topluluğunu oluştururken yaptıkları gibi.
Buraya kadar, sadece 9-15 Ekim tarihleri arasındaki programdan bahsettik.
Ama bitmedi;
Ekim sonunda Başbakan Erdoğan'ın bir İran seyahati olacak. Erdoğan Pakistan'a da gidecek. Bir de Afganistan ziyareti gündemde, ancak
bu henüz kesin değil.
Cumhurbaşkanı Gül de boş durmuyor;
Sırbistan'ı ziyaret edecek olan Gül, Nahçivan'da Türkçe konuşan ülkeler zirvesine de katılacak. Gül ayrıca Ankara'da Kazakistan Cumhrubaşkanı ile Makedonya Cumhurbaşkanı'nı da ağırlayacak.
"Peki ya Avrupa?" sorularının da karşılığı var;
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu daha Ekim'in ilk gününde Brüksel'e gidiyor. Başta AB Komisyon Başkanı Barosso olmak üzere, tüm AB yetkilileri ile görüşecek. Ana konu, Türkiye hakkında AB Komisyonu'nun yayınlamak üzere olduğu yıllık ilerleme raporu.
DAvutoğlu, AB üyelik sürecinde en büyük engellerden biri haline gelen Fransa'yı da ihmal etmiyor. Ekim'in son haftasında Dışişleri Bakanı'nın bir de Paris ziyareti olacak.
Kısacası, Ekim ayında diplomaside soluk alacak vakit yok….