Güncelleme Tarihi:
Bunun nedeni hem yeni bakan Çavuşoğlu’nun hem de Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ailelerinin yörük olması. 2 bakanın ailelerinin yörük kökeninin ve aralarındaki yakınlığın 300 yıl önceye dayandığını Davutoğlu, bundan yaklaşık 4 yıl önce açıklamıştı. Davutoğlu Ocak 2010’da o dönem Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı seçilen Çavuşoğlu’nu tebrik için Strasbourg’a gittiğinde kendisiyle aynı uçakta olan arkadaşımız Uğur Ergan’a şunları anlatmıştı: “Davutoğlu ve Çavuşoğlu ailelerinin kökeni yörüktür. Ben araştırdım, 2 aile arasındaki ilişkiler 300 yıl geriye dayanıyor. Ben çocukluğumdan hatırlarım, Çavuşoğlu ailesi Toroslar’dan yaylaya indiğinde biz onları ailece ziyarete giderdik. Çocuklar oyun oynar, büyükler de kendi aralarında çok güzel sohbetler yapardı.” Çocukluk ve gençlik yıllarında Toroslar’ın eteklerinde yörük çadırlarında buluşan Davutoğlu ve Çavuşoğlu, bundan böyle Türkiye’nin AB sürecini, özellikle de AB ülkelerine vizesiz seyahati sağlayabilmek için Brüksel koridorlarında sıkça karşılaşacaklar.
Kim bakan olsun?
% 46.5: Hiçbiri
KABİNE değişikliği konusunda bir aydan beri oynanan ‘bakan loto’ya ilginç bir anketle, yargı mensupları da katıldı. Hakimler ve savcıların paylaşım sitesi adalet.org’taki son ankette şu soruldu: Yeni adalet bakanı kim olsun? Ankete tam 2 bin 125 hakim-savcı katıldı. Kazanan da kısa sürede belli oldu. En çok oyu yüzde 46.5’le ‘Hiçbiri’ aldı. Katılımcıların yarısına yakını Adalet Bakanlığı görevine atanan Bekir Bozdağ’ın da bulunduğu listedeki hiçbir isme onay vermedi. Ankete katılan hakim ve savcılardan yüzde 24,8’i Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’nun bakan olmasını istediklerini belirttiler. Katılımcıların yüzde 10.4’ü Bekir Bozdağ’ı tercih ettiler. HSYK’yı ‘Korsan açıklama yapmakla’ suçlayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop’a ise sadece yüzde 8 oy çıktı. Aday adayları arasında olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek ise yüzde 3.9’da kaldı. Bu ankete göre yargının gönlünde yatan Adalet Bakanı başkası anlaşılan.
Sabah kiminle görüştüğüne bakın
ÇEVRE ve Şehircilik Bakanlığı görevinden alınan Erdoğan Bayraktar’ın bir Karadenizli olarak ani çıkışlarına tüm çalışma arkadaşları şahittir. Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına adı karışan Bayraktar’ın Başbakan Tayyip Erdoğan’ı suçlayarak yaptığı istifa açıklaması, toz duman arasında herkesi en çok şaşırtan çıkış oldu. Kulislere gelen bilgiye göre, istifa öncesi geceyi Erdoğan’ın Subayevleri’ndeki evinde geçiren ve istifa kararı alan Bayraktar, ertesi gün bakanlığı arayarak, “Oraya geliyorum, istifamı açıklayacağım” dedi. Bayraktar’ın canlı yayındaki sözlerini duyan danışmanları ve aile fertleri de şaşkınlık geçirdi. Nuray Babacan’ın edindiği bilgiye göre bu olay, AK Parti kulislerinde “Bayraktar sabah gidip kiminle görüşmüş ona bakın” şeklinde imalı yorumlara neden oldu. Aynı saatlerde, Bayraktar’ı ikna timi devreye girdi. Bayraktar, o açıklamanın ardından günün büyük bölümünü hemşehrisi ve arkadaşı olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu’nun yanında geçirdi. Soylu kendisini, partiye zarar verecek açıklamalarda bulunmaması için iknaya çalıştı. Bayraktar da bunun üzerine, milletvekilliğinden istifa dilekçesini TBMM Başkanlığı’na göndermediği gibi, devir-teslim töreninde de “Bundan böyle de 40 yıldır içinde bulunduğum bu dava ve bu kutsal yürüyüşün yara almadan devamı için üzerime düşen sorumluluğun bilinciyle yoluma devam edeceğim” gibi iddialı sözler etti. Ancak bu sözler, yaraların sarılmasına yardımcı olacak gibi görünmüyor.
Gitti canın yongası
m ANADOLU Bulvarı Mehmet Akif Ersoy Köprüsü’nün altından geçen ana iletim su boru hattı gece yarısı patladı. Patlama sonrası köprü kenarında bulunan işyerleri büyük oranda hasar görürken, Macunköy metro istasyonu olmak üzere birçok bölgeyi su bastı. Patlamanın etkisiyle köprünün ayağında bulunan 3 işyeri de kullanılmaz hale geldi. Canlarının yongalarını suya kaptıran dükkan sahiplerinden biri, işyerinden yaklaşık 300 metre ileride bulduğu müzik setiyle hüzünlü bakışla vedalaştı.
Ender BAYKUŞ / ANKARA
‘Yerinde kalması doğru olmaz’dan gitmiş
YOLSUZLUK ve rüşvet operasyonunda adı geçen 3 bakanın istifa etmesine karşın, adı geçen 4’üncü isim AB Bakanı Egemen Bağış’la ilgili farklı bir sürecin yaşandığı kulislerde konuşuluyor. O gün AK Parti kulislerine bakıldığında, 3 istifaya rağmen Bağış’la ilgili kuşku söz konusu değildi. Aksine, Başbakan’ın, “Egemen’i yedirtmeyeceğim” dediği kulaktan kulağa yayılıyordu. Bağış da aynı şekilde arkadaşlarıyla görüşüyor, hiçbir şey olmamış gibi ‘şakacı’ kişiliğini konuşturmayı sürdürüyordu. Tüm bunlar yaşanırken, Başbakan Erdoğan’ın ilk kabine listesinde Bağış’ın yerini koruduğu dile getirildi. Ancak, Cumhurbaşkanı Gül’ün, Erdoğan’a diğer 3 bakanın istifa ettiği bir durumda, 4’üncü bakanın yerinde kalmasının doğru olmayacağını söylediği iddia edildi. Başbakan Erdoğan da kendisine hak verince Bağış listeden çıktı. Gül’ün, Bağış döneminde AB-Türkiye ilişkilerinin olumlu seyir izlemediği kanısında olduğu da Ankara kulislerinde sık sık dile getiriliyordu.
Kütüphane ‘öksüz’leri
m CAMİ önüne çöp kutusuna bırakılan bebeklerle polislerin başı nasıl derde giriyorsa, Milli Kütüphane’nin de bina önüne bırakılan kitaplarla başı dertte. Oya Armutçu’nun bilgisine göre, Ankara Bahçelievler’de gece kütüphane önüne koli içinde kitap bırakılıyor. İşin daha ilginç yönü sabah cami önünde bebek bulan imam gibi, Milli Kütüphane yetkilileri de bu kitaplara bakmak zorunda. Çünkü mevzuatları gereği bu kitapları almak ve tasnif etmek zorundalar. Milli Kütüphane ayrıca kanunu gereği babasından, annesinden, eşinden kalan kitapları bağışlamak isteyenlerin bu bağışlarını da kabul etmekle yükümlü. Her yıl ocak ayı içinde Başkanlık Makamı’nın yazılı onayı ile ‘Bağış Materyal Seçme ve Değerlendirme Komisyonu’ kuruluyor. Uzmanlar ve kütüphanecilerden oluşan uzman ve deneyimli personel kimi zaman kapının önüne bırakılarak bağışlanan bu kitapları tek tek değerlendiriyor. Geçer not alan ‘öksüz’ kitaplarla ‘bağış’ gelenler raflara konuluyor. Ama kapı önüne bırakılan ‘öksüz’ kitaplardan rafta yer bulanların sayısı sıfır. Tasnif sonucu işe yaramayan bağış kitaplar ise 15 kuruştan
hurda olarak HURDASAN’a satılıyor