Dinlemede Batı’ya göre iyi durumdayız

Güncelleme Tarihi:

Dinlemede Batı’ya göre iyi durumdayız
Oluşturulma Tarihi: Haziran 01, 2008 00:00

’Devlet Dinliyor’ dizimizin bugünkü bölümünde de, Telekomünikasyon İletişim Başkanı Fethi Şimşek’le söyleşimizin kalan bölümü yer alıyor. Türkiye’de, istihbarat birimlerinin (MİT, Emniyet, askeri istihbarat) birbirlerini dinlediklerine dair iddialar için, "25 yıllık Cumhuriyet Savcılığı görevimde böyle bir iddia duymadım" diyen Şimşek, şöyle devam ediyor: "Bizden habersiz her dinleme yasadışıdır. Yapan, sonucuna katlanır..."

TÜRKİYE’de istihbarat birimlerinin birbiriyle iktidar kavgası içinde olduğu, bunun için de sık sık birbirine karşı istihbarat faaliyeti içine girdiği söylenip durur. İddialara göre, MİT, emniyet istihbaratı; emniyet istihbarat ve jandarma istihbaratı da diğer ikisini dinlemektedir sürekli olarak. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nda her üç teşkilatın birer temsilcisi mevcut. Fethi Şimşek, "İstihbarat kurumlarımız tarafından kamuoyuna deklare edilmiş böyle bir iddia duymadım" diyor. "Türkiye’de, ABD ve Avrupa’dan daha az dinleme yapılıyor!" cümlesi de Şimşek’e ait. İşte, Şimşek’le söyleşimizin devamı...

- Ergenekon soruşturması için binlerce sayfalık dinleme yapıldığı iddia ediliyor.

Yapılmıştır.

25 yıllık savcıyım bunu hiç duymadım

- Peki bu birisinin eline geçerse ne olur?

İstihbarat birimleri de netice itibarıyla insan unsuruna dayanıyor. Ama yapılan her yasadışı işin bir müeyyidesi var. Kimin sızdırdığı tespit edilmişse onunla ilgili soruşturma açılır.

- İstihbarat servislerinin birbirini dinlediğine dair iddialar sürekli gündemdedir. Bunu engellemek için herhangi bir şey yapıyor musunuz?

Bu soru gerçekten iddialı ve bizi de aşan bir soru. Bu konuda şu ana kadar bize intikal eden, araştırma veya soruşturma yapmamızı gerektiren herhangi bir iddia veya şikáyet söz konusu olmadı. Ayrıca, 25 yıllık Cumhuriyet Savcılığı görevim sırasında da istihbarat kurumlarımız tarafından kamuoyuna deklare edilmiş böyle bir iddia duymadım.

’Dinleyenlerden’ bana hiç şikáyet gelmedi

- Siz hiç dinleme yapanlarla yüz yüze geliyor musunuz?

Hayır. Her birimin kendi sorumluları var ama ben bugüne kadar Ankara’daki herhangi bir birimden birisinin bana gelip de, "Ben dinleme yapıyorum, şöyle bir sorunum var" dediğine şahit olmadım. Burada zaten MİT’ten, jandarmadan ve emniyet istihbarattan tam gün mesai yapan arkadaşlarımız var. Herhangi bir aksama durumunda biz onlarla muhatabız.

- Dinleme yapanların sinirleri bozulmuyor mu Allah aşkına? Dinlendiklerini düşünen insanlar küfür ederler, dalga geçerler...

Valla bize öyle bir şikáyet gelmedi.

Yazılı mesajlar bile kayıt altına alınmıyor

- Bizim telefonla yaptığımız bütün konuşmalar, bir gün gerekir diye kayıt altına alınıyor mu?

Hayır, kesinlikle hayır, buna kapasite yetmez. Yazılı mesajlar bile hiçbir şekilde kayıt altına alınmıyor. Sadece haklarında karar verilmiş numaralara ait olanlar tespit ediliyor.

- Sizden habersiz dinleme yapılabilir mi?

Ancak ilgili operatörle bir mutabakat içinde olurlarsa böyle bir şey yapabilirler. Ama ben hiçbir kurumun böyle bir şeye kalkışacağını düşünmüyorum. Zaten yasadışı olur.

- Bu iş Avrupa’da, Amerika’da nasıl yapılıyor diye bir inceleme yaptınız mı?

Elbette. Yurtdışında, İngiltere’de, Amerika’da, Fransa’da bu işlerin nasıl yapıldığına dair araştırmalarımız var. Biz onlara göre çok daha iyi bir noktadayız. Bir de şunu söylemek gerekir: Söz konusu ülkelerle kıyasladığımız zaman, Türkiye’de çok daha az dinleme yapıldığını büyük bir rahatlıkla söyleyebilirim.

Kompartımantasyon usulü muhafaza

TELEFON dinlenmesine ilişkin kararları ilgili birimlere ileten Teknik Daire Başkanlığı’nın faaliyet sahası hayli zengin. Deyim yerindeyse, her ne kadar başkanlıkta fiilen dinleme yapılmıyorsa da, bütün dinleme işleri orada başlıyor ve bitiyor. Bu işlemler ve görevler kısaca şöyle:

4 Kaydedilen ses, faks, veri ve internet dahil her türlü iletişim bilgilerinin ilgili kurumlara çözümlenmiş olarak ortak formatta ulaştırılması ve sistemin yirmi dört saat esasına göre çalışmasını sağlamak.

4 Yapılan kayıtları, iletişimin içeriği ve içeriğin dışında kalan iletişime ait bilgilerle birlikte tedbir devam ettiği sürece saklamak.

4 Yapılan kayıtlar içerisinde kriptolu haberleşmeye rastlanılması halinde çözümlenme imkánı araştırılmak üzere ilgili kuruma kaydın orijinal halini göndermek, ilgili kurumca talep edilmesi halinde kripto çözüm mekanizmasının sisteme dahil edilmesini sağlamak.

4 İlgili kurumlara ait kayıtları, başkanlık ve ilgili kurumların sistem üzerinde gerçekleştirdikleri her türlü faaliyete ait bilgisayar kayıt ve bilgileri kompartımantasyon ilkeleri çerçevesinde muhafaza etmek, oluşturulacak yetki seviyeleri doğrultusunda ilgili kurumların erişimine açmak.

4 Kurulan ve işletilen sistemlerin, verilerin güvenliğini sağlamak.

4 Başkanlık için kurulacak ayrı ve özel bir ağ üzerinden bilgi akışının düzenli ve güvenli bir şekilde yapılmasını sağlamak, ilgili kurumlarca başkanlığa yapılacak bağlantıların güvenliğini sağlamak.

GİZLİ KULAKLAR ÜLKESİNDE, TARİHE GEÇMİŞ DİNLEME VAKALARI

Konut’ta İngiliz kulağına zeybek kalkanı

KIBRIS harekátı öncesinde hükümetin en büyük korkusu telefonların, Bakanlar Kurulu toplantılarının dinlenmesiydi. Yabancı telekulakların çıkarma hazırlıklarını öğrenmesi, tüm harekátın başarısız olması sonucunu doğurabilirdi. Korkuların hiç de nedensiz olmadığını 17 Temmuz’da yaşanan bir olay ortaya koydu. Başbakan Bülent Ecevit, Londra’da temaslarını sürdürürken, Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan da Ankara’da muhalefet partilerinin liderleriyle görüşerek destek arıyordu. Erbakan, son olarak Demokratik Parti Genel Başkanı Ferruh Bozbeyli ile buluştu. Bozbeyli, TBMM’de kendisini bekleyen grubuna girmeden önce, sekreteri kulağına fısıldadı:

- Efendim, siz gelmeden önce İngiliz Büyükelçisi telefon etti. "Biz Sayın Bozbeyli’nin Başbakanlık’ta konuştuklarını biliyoruz" dedi.

Ayşe radyoyu açtı

Bozbeyli, bu durumu hemen hükümete aktarıp dikkatli olmaları için uyardı. O günden sonra Bakanlar Kurulu toplantıları sırasında salona küçük bir radyo getiriliyor. Radyodaki müziğin, yabancı kulakların dinlemesini önleyeceği varsayılıyordu. Kıbrıs çıkarmasına karar verilen günde radyo açıldı. Ecevit’in konuşmasından sonra CHP ve MSP’li bakanlar söz alıp konuşuyordu. Birden MSP’li Bakan Korkut Özal, zeybek figürleri yaparak salona girip toplantıya katıldı.

(Gizli Kulaklar Ülkesi, Faruk Bildirici, İletişim Yayınları, 1998)

YARIN: Youtube dahil 363 site kapattık.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!