Oluşturulma Tarihi: Eylül 18, 2007 14:04
Emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün, öldürülen gazeteci Hrant Dink'in avukatı Erdal Doğan hakkında kişilik haklarına saldırıda bulunduğu iddiasıyla açtığı 10 bin YTL'lik manevi tazminat davasının görülmesine başlandı.
Beyoğlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmaya, davacı Küçük'ün avukatı Taciser Ülkü Ilıca ile davalı Erdal Doğan ve avukatları katıldı.
Doğan'ın avukatları, Küçük'ün avukatlarınca mahkemeye verilen dava dilekçesine cevap niteliğinde hazırladıkları dilekçeyi mahkemeye sundu.
Duruşmada söz alan Doğan'ın avukatlarından Ergin Cinmen, Küçük'ün kamuoyunca bilinen bir kişi olduğunu belirterek, müvekkilinin bu nedenle açıklamalarda bulunduğunu söyledi.
Duruşma, tarafların delillerini mahkemeye sunmaları amacıyla ertelendi.
CEVAP DİLEKÇESİ
Doğan'ın avukatlarınca hazırlanan cevap dilekçesinde, tazminat gerekçesi olarak sunulan “Veli Küçük'ün hedef gösterilmesi” iddiasının vahim ve endişe verici nitelikte olduğu savunuldu.
Savunma avukatının görevi gereği eleştiri hakkını kullandığı, Anayasal hakkını kullanan ve görevi yapan avukattan tazminat istenemeyeceği, Doğan'ın beyanlarının hiç birisinde Veli Küçük için sövgü sayılabilecek bir kelime kullanılmadığı anlatılan dilekçede, emekli bir askerin Hrant Dink davasına müdahil olmak için Şişli Adliyesindeki davada dilekçe verdiği belirtildi.
Cevap dilekçesinde, söz konusu emekli askerin, Dink cinayetinin işlenmesinden sonra “Benim bu olayla hiçbir ilgim yoktur. Ben kendi hayatıma çekilmiş emekli bir insanım” şeklindeki beyanının inandırıcı olamayacağı savunuldu.
Manevi tazminat davasının unsurlarının oluşmadığı ifade edilen dilekçede, Küçük'ün açtığı tazminat davasının mahkemece reddedilmesi istendi.
DAVA DİLEKÇESİ
Küçük'ün avukatlarınca mahkemeye verilen dava dilekçesinde ise avukat Erdal Doğan'ın, Hrant Dink'in öldürülmesinin ardından yazılı ve görsel basında yer alan “Veli Küçük'ün Dink'i tehdit ettiği ve vurdurduğu” şeklindeki ifadelerinin gerçek olmadığı belirtiliyor.
Dilekçede, Küçük'ün, Dink'i tanımadığı ve aralarında herhangi bir diyalog geçmesinin mümkün olmadığı ifade edilerek, avukat Doğan'ın beyanatlarının yer aldığı haberin kullanılmasının, asker camiasının son derece saygın eski komutanının onuruna ve şerefine çok ağır bir darbe indirdiği kaydediliyor.
Küçük'ün kamuoyuna “katil” gibi yansıtılarak kendisine düşman olan kesimin odak noktası haline getirildiği iddia edilen dilekçede, söz konusu açıklamaların Türk Ceza Kanunu'nun 267. maddesindeki “iftira” suçunu oluşturduğu vurgulanıyor.
Dilekçede, Veli Küçük'ün hukuka aykırı bir şekilde küçük düşürücü ifadelerle suçlandığı ve dava konusu haberlerde kamu yararı bulunmadığı öne sürülerek, Küçük'ün kişilik haklarına saldırdığı gerekçesiyle Erdal Doğan'ın 10 bin YTL manevi tazminat ödemesi isteniyor.