Dink: Türklüğü aşağılamak ırkçılıktır
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 16, 2006 16:41
“Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçundan yargılanmasına başlanan Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, “Türklüğü aşağılamanın kendisi, bizzat aşağılık suçtur ve ırkçılıktır” dedi.
Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davanın ilk duruşmasına, bu mahkeme hakiminin rahatsızlığı nedeniyle 3. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi baktı. Tutuksuz sanıklardan Hrant Dink, Arat Dink ve Aydın Engin'in geldiği, Serkis Seropyan'ın ise katılmadığı duruşmada, avukat Kemal Kerinçsiz'in de aralarında bulunduğu çok sayıda “şikayetçi” yer aldı.
Kimlik tespitinin ardından sorgusu yapılan Dink, “Ben söz konusu olayda sanık konumundaydım. Yargılamayı etkileme hakkı olan birisi varsa, o da ancak sanık olabilir. Suçsuzum, beraatimi istiyorum” dedi.
Sözlerini, “Türklüğü aşağılamanın kendisi, bizzat aşağılık suçtur ve ırkçılıktır” diyerek sürdüren Dink, “Türkiye'yi bırakır giderim sözünü de, salonda ve dışarıdaki arkadaşlarımı korumak amacıyla söyledim. Eğer Türklüğü aşağılıyorsam, onlarla birlikte yaşama hakkım yoktur. Bu nedenle 'çekip giderim' dedim” diye konuştu.
Sanık Aydın Engin de, şikayetçilerden “zat” olarak bahsedip, iddiaları reddetti.
Bu sırada avukat Kemal Kerinçsiz, sanığın saygılı olmasını istedi. Hakim Yalçın Hayret ise bu müdahale nedeniyle Kerinçsiz'i uyardı.
Diğer sanık Arat Dink de, herhangi bir mahkeme kararını eleştiri kastının bulunmadığını savunarak, beraatini talep etti.
SALONDA GERGİNLİK
Duruşmada şikayetçi olarak diyecekleri sorulan Kemal Kerinçsiz, Anayasal bir kurum olan yargı ile diğer kurumlara yapılan saldırıların programlı yapıldığını savunarak, “Türk milletinin ferdi olarak zarar görmekteyiz. Milli değerleri koruma, sahip çıkma adına buradayız. O nedenle müdahil olma talebimiz kabul edilsin” dedi.
Bu sırada mahkemeye “şikayetçi” olarak dilekçe veren emekli subay Veli Küçük, Prof. Dr. Mustafa Erkal ve Sevgi Erenerol'un da aralarında bulunduğu 25 kişinin tek tek diyeceklerinin sorulmasına geçildi. Söz alan sanık avukatları ise duruşmanın bu şekilde sonuçlandırılamayacağını belirterek, “müdahil” olmadıkları için şikayetçilerin dinlenmemesini talep etti.
Duruşmanın başından itibaren sürekli birbirlerine sataşan taraflar arasında bu nedenle tartışma başladı. Talebe ilişkin söz verilen Cumhuriyet Savcısı Mustafa Dağ, müdahil olma taleplerinin reddini istedi. Sanık avukatlarının da savcının görüşüne katıldıklarını bildirdikleri sırada “şikayetçi” ve avukatları yüksek sesle tepki gösterdi. Hakim Hayret ise bu kişilerden dışarı çıkmalarını talep etti. Bunun üzerine salondaki tepkiler daha da büyüdü. Hakim, sanık avukatları ve şikayetçiler arasında sözlü tartışmalar oldu.
ATILAN BOZUK PARA TUTANAĞA GEÇTİ
Avukat Kemal Kerinçsiz, sanık tarafına sürekli söz vererek tarafsızlığını yitirdiği gerekçesiyle Hakim Hayret'in duruşmadan çekilme kararı almasını istedi. Kerinçsiz, çekilme kararı almadığı takdirde reddi hakim talebinde bulunduklarını bildirdi.
Sanık avukatlarından Yücel Sayman, bu sırada şikayetçi taraftaki avukatlara hitaben “Alçak herifler” diye bağırdı.
Aynı sırada, izleyicilerin bulunduğu bölümden sanık avukatlarının olduğu yöne bir cisim atıldı. Bu durum tutanağa, “Bozuk para atıldı” diye yazdırıldı.
Avukat Kerinçsiz, Hakim Hayret'in, şikayetçilerin müdahil olma taleplerinin reddedildiğini bildirdiği sırada da “Bizi kabul etmeseniz de bu davaya Türk milleti müdahildir” diye bağırdı.
Bunun üzerine Hakim Yalçın Hayret, “duruşma inzibatının bozulduğu” gerekçesiyle duruşmayı ertelediğini bildirdi.
Çekilme ve reddi hakim taleplerini de reddeden Hakim Hayret, şikayetçilerin beyanlarının alınmasına daha sonra karar verilmesini hükme bağladı.
TEPKİLER DURUŞMA SONRASI DA SÜRDÜ
Duruşma salonundan çıkan ve adliye koridorunda bekleyen bazı kişiler, sloganlar atarak sanıklar ile avukatlarına tepki gösterdiler. Adliye önüne çıkan bu grup ile dışarıda bekleyen diğer protestocular, “Ne Mutlu Türk'üm diyene” şeklinde slogan atarak, sanıkları protesto etmeyi sürdürdü. Bu sırada, sanıklara destek amacıyla adliyeye gelen bir kişiye saldırarak yumruklamak isteyen 2 kişi gözaltına alındı.Sanıklar ise polis otosuna bindirilerek protestocuların içine sokulmadan adliyenin garaj kapısından çıkartılarak uzaklaştırıldı.Sanıkların adliyeden ayrıldığının anlaşılması üzerine protestocu grup da dağıldı. Dava nedeniyle Şişli Adliyesi'nin içi ve çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındığı görüldü.
Kimlik tespitinin ardından sorgusu yapılan Dink, “Ben söz konusu olayda sanık konumundaydım. Yargılamayı etkileme hakkı olan birisi varsa, o da ancak sanık olabilir. Suçsuzum, beraatimi istiyorum” dedi.
Sözlerini, “Türklüğü aşağılamanın kendisi, bizzat aşağılık suçtur ve ırkçılıktır” diyerek sürdüren Dink, “Türkiye'yi bırakır giderim sözünü de, salonda ve dışarıdaki arkadaşlarımı korumak amacıyla söyledim. Eğer Türklüğü aşağılıyorsam, onlarla birlikte yaşama hakkım yoktur. Bu nedenle 'çekip giderim' dedim” diye konuştu.
Sanık Aydın Engin de, şikayetçilerden “zat” olarak bahsedip, iddiaları reddetti.
Bu sırada avukat Kemal Kerinçsiz, sanığın saygılı olmasını istedi. Hakim Yalçın Hayret ise bu müdahale nedeniyle Kerinçsiz'i uyardı.
Diğer sanık Arat Dink de, herhangi bir mahkeme kararını eleştiri kastının bulunmadığını savunarak, beraatini talep etti.
SALONDA GERGİNLİK
Duruşmada şikayetçi olarak diyecekleri sorulan Kemal Kerinçsiz, Anayasal bir kurum olan yargı ile diğer kurumlara yapılan saldırıların programlı yapıldığını savunarak, “Türk milletinin ferdi olarak zarar görmekteyiz. Milli değerleri koruma, sahip çıkma adına buradayız. O nedenle müdahil olma talebimiz kabul edilsin” dedi.
Bu sırada mahkemeye “şikayetçi” olarak dilekçe veren emekli subay Veli Küçük, Prof. Dr. Mustafa Erkal ve Sevgi Erenerol'un da aralarında bulunduğu 25 kişinin tek tek diyeceklerinin sorulmasına geçildi. Söz alan sanık avukatları ise duruşmanın bu şekilde sonuçlandırılamayacağını belirterek, “müdahil” olmadıkları için şikayetçilerin dinlenmemesini talep etti.
Duruşmanın başından itibaren sürekli birbirlerine sataşan taraflar arasında bu nedenle tartışma başladı. Talebe ilişkin söz verilen Cumhuriyet Savcısı Mustafa Dağ, müdahil olma taleplerinin reddini istedi. Sanık avukatlarının da savcının görüşüne katıldıklarını bildirdikleri sırada “şikayetçi” ve avukatları yüksek sesle tepki gösterdi. Hakim Hayret ise bu kişilerden dışarı çıkmalarını talep etti. Bunun üzerine salondaki tepkiler daha da büyüdü. Hakim, sanık avukatları ve şikayetçiler arasında sözlü tartışmalar oldu.
ATILAN BOZUK PARA TUTANAĞA GEÇTİ
Avukat Kemal Kerinçsiz, sanık tarafına sürekli söz vererek tarafsızlığını yitirdiği gerekçesiyle Hakim Hayret'in duruşmadan çekilme kararı almasını istedi. Kerinçsiz, çekilme kararı almadığı takdirde reddi hakim talebinde bulunduklarını bildirdi.
Sanık avukatlarından Yücel Sayman, bu sırada şikayetçi taraftaki avukatlara hitaben “Alçak herifler” diye bağırdı.
Aynı sırada, izleyicilerin bulunduğu bölümden sanık avukatlarının olduğu yöne bir cisim atıldı. Bu durum tutanağa, “Bozuk para atıldı” diye yazdırıldı.
Avukat Kerinçsiz, Hakim Hayret'in, şikayetçilerin müdahil olma taleplerinin reddedildiğini bildirdiği sırada da “Bizi kabul etmeseniz de bu davaya Türk milleti müdahildir” diye bağırdı.
Bunun üzerine Hakim Yalçın Hayret, “duruşma inzibatının bozulduğu” gerekçesiyle duruşmayı ertelediğini bildirdi.
Çekilme ve reddi hakim taleplerini de reddeden Hakim Hayret, şikayetçilerin beyanlarının alınmasına daha sonra karar verilmesini hükme bağladı.
TEPKİLER DURUŞMA SONRASI DA SÜRDÜ
Duruşma salonundan çıkan ve adliye koridorunda bekleyen bazı kişiler, sloganlar atarak sanıklar ile avukatlarına tepki gösterdiler. Adliye önüne çıkan bu grup ile dışarıda bekleyen diğer protestocular, “Ne Mutlu Türk'üm diyene” şeklinde slogan atarak, sanıkları protesto etmeyi sürdürdü. Bu sırada, sanıklara destek amacıyla adliyeye gelen bir kişiye saldırarak yumruklamak isteyen 2 kişi gözaltına alındı.Sanıklar ise polis otosuna bindirilerek protestocuların içine sokulmadan adliyenin garaj kapısından çıkartılarak uzaklaştırıldı.Sanıkların adliyeden ayrıldığının anlaşılması üzerine protestocu grup da dağıldı. Dava nedeniyle Şişli Adliyesi'nin içi ve çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındığı görüldü.