Güncelleme Tarihi:
AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesi davasında ilk kez dinlenen gizli tanık, davanın tutuksuz sanığı Osman Hayal’i, Dink’in öldürüldüğü gün olay yerinde gördüğünü belirterek teşhis etti. Ayrı bir odada sesi, görüntüsü değiştirilerek dinlenen ve ‘Tanık 1’ olarak adlandırılan gizli tanık, Dink cinayetini azmettirdiği öne sürülen tutuklu sanık Yasin Hayal ile Dink’i öldürdüğü öne sürülen Ogün Samast’ı da olay yerinde gördüğünü belirterek teşhis etti. Erhan Tuncel, Yasin Hayal ve Ogün Samast'ın tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme, tutuklu kaldıkları süre ve üzerlerine atılı suçu dikkate alarak, Ahmet İskender ile Ersin Yolcu'nun tahliyesine karar verdi.
İPEKÇİ VE ÖZ’DEN DİNK AİLESİNE DESTEK
İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ogün Samast, Ahmet İskender, Ersin Yolcu ile Osman Hayal’in de rasında buluduğu tutuksuz 10 sanık hazır bulundu. Duruşmaya, Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, kardeşi Hosrof Dink, Gazeteci Ali Bayramoğlu’nun yanı sıra Dink ailesine destek için öldürülen gazeteci Abdi İpekçi’nin kızı Nüket İpekçi İzet, öldürülen savcı Doğan Öz’ün eşi Sezen Öz, miletvekili Ufuk Uras, Zeynep Tanbay, Prof. Dr. Zafer Üskül, Prof. Dr. Eser Karakaş, Paris Barosu’ndan 3 avukat da katıldı.
AYRI BİR ODADA SESİ DEĞİŞTİRİLEREK DİNLENDİ
Bir önceki oturumda unutulduğu için duruşmaya getirilmeyen gizli tanık bugünkü oturumda ise ayrı bir odada kurulan teknik sistem aracılığı sesi değiştirilerek Ermenice bilen tercüman aracılığı ile dinlendi. ‘’Tanık 1’ olarak adlandırılan gizli tanık, cinayet yerinde tutuklu sanık Ogün Samast’ın yalnız olmadığını olay yerinde 4-5 kişinin olduğunu söyledi. Gizli tanık, bu kişilerin Hrant Dink’in bulunduğu kaldırımda olduğunu ve birbirleri ile konuştukları için olayla bağlantılı olabileceklerini düşündüğünü belirtti. Bunlardan birinin cinayetin azmettiricisi olduğu öne sürülen Yasin Hayal ile diğerinin ise davanın tutuksuz sanığı Osman Hayal olduğunu söyleyerek, ekrandan kendisine gösterilen Hayal kardeşleri teşhis etti.
Olay sırasında ve sonrasında gördüğü 4-5 kişinin birbirleriyle konuştuklarını, olaydan sonra ‘kaçalım’ dediklerini ifade eden gizli tanık, Harnt Dink’in vurulduktan sonra kaçanlardan birinin Yasin Hayal’in kardeşi Osman Hayal olduğunu belirtti. Olay yerinde Osman Hayal’in, Yasin Hayal’i susturmaya çalıştığını anlatan gizli tanık, "Silahları görünce yüzümü çevirdim. Yalnız silah seslerini duydum. 4 el ateş edildiğini duydum" dedi. Olay yerinde gördüğü iki kişinin aynı anda Hrant Dink’e yaklaştığını anlatan gizli tanık, bunlardan birinin zayıf, uzun boylu, kot pantolon ve ceketli olduğunu, ikincisinin üzerinde ise çizgili kazak ve ağır bir mont giydiğini, şişman, yaşlı, kirli sakallı ve kıvırcık saçlı olduğunu söyledi. Harnt Dink’e arkadan yaklaşan kişinin çizgili kazaklı, önden yaklaşan kişinin ise zayıf ve uzun boylu olduğunu söyledi. Zayıf ve uzun boylu olanda beyaz bere olup olmadığını farketmediğini ifade eden gizli tanık, daha sonra çizgili kazaklı kişinin Osman Hayal olduğunu öğrendiğini anlattı. Bu şahıslardan birinin Şişli Cami’ne doğru, diğerinin ise sokaktan yukarı doğru kaçtığını belirten gizli tanık, camiiye doğru kaçanın Osman Hayal olduğunu öne sürdü.
GİZLİ TANIĞIN BEYANLARINI KABUL ETMEDİLER
Tutuklu sanıklardan Yasin Hayal olay tarihinde Tarbzon’da olduğunu bunun da emniyet kayıtlarında yer aldığını belirterek, gizli tanığın kendisini olay yerinde gördüğüne dair beyanlarını kabul etmedi. Yasin Hayal’in ağabeyi davanın tutuksuz sanığı Osman Hayal ise gizli tanığın ‘namusu ve vicdanı üzerine yemin etmesine’ atıfta bulunarak, "Pek de namuslu ve vicdan sahibi olduğunu düşünmüyorum. Gözaltına alındığımda eşkalim televizyonlarda çıkmıştı. Bu beyanlarını kabul etmiyorum. İki kardeş kesinlikle suç ortağı olmaz" dedi. Cineyeti tek başına işlediğini ifade eden Ogün Samast ise olay yerinde Yasin Hayal ve Osman Hayal’in olmadığını söyledi.
DİNK DAVASINA TANIK OLDU, JİTEM’E ÇALIŞTIĞINI SÖYLEDİ
Hrant Dink davasında tanık olarak ifade vermek için başvuruda bulunan başka suçtan tutuklu Erhan Özen, Amasya Cezaevi’nden getirilerek adliyede hazır edildi. Sanıkların ve izleyicilerin salondan çıkartılmasını isteyen Erhan Özen bu talebi kabul edildikten sonra ifade verdi. 1997-2005 arasında JİTEM’e çalıştığını belirten Erhan Özen, Agos Gazetesi’nin misyoner faaliyetlerini takip edip gazetenin çevresinin fotoğrafların çektiğini söyledi. Dink davası sanıklarından Yasin Hayal ve Erhan Tuncel’in de JİTEM’e çalıştıklarını öne sürdü.
Erhan Özen, “Hrant Dink misyoner olduğu için böyle biliyoruz, böyle bir görev verildi. JİTEM’e gayri resmi olarak çalışıyordum. Parayı ise İstanbul Merkez Komutanlığı’ndan alıyordum" dedi. Erhan Tuncel’i komutanları aracılığıyla ismen tanıdığını ancak yüz yüze gelmediklerini belirten Erhan Özen, misyonerlerle ilgili çalışmalar yapıldığını grubun başında şu an Ergenekon davasında sanık bir kişinin olduğunu söyledi. Emekli tuğgeneral olduğunu iddia ettiği bu kişinin ismini can güvenliği nedeniyle açıklamayan Erhan Özen, Trabzon İl eski Alay Komutanı Albay Ali Öz’ün de her şeyden haberdar olduğunu öne sürdü.
BU DEVLET MUSTAFA DUYAR’I KORUYAMADI
Zirve Yayın cinyetinin de Ergenekon tarafından işlendiğini iddia eden Erhan Özen, 2000’li yıllarda başlatılan bir çalışma nedeniyle Karadeniz bölgesinin bilinçli olarak seçildiğini, 2001’de Samsun, Trabzon’da ki bir hücrenin harekete geçirildiğini anlattı. Dink ailesinin avukatlarının bu ifadeleri üzerine, gizli tanık programından yararlanabileceğini hatırlatması üzerine Erhan Özen, "Bu devlet Mustafa Duyar’ı koruyamadı" karşılığını verdi.
OSMAN HAYAL’İN TUTUKLANMASINI İSTEDİ
Dink ailesinin avukatlarından Arzu Becerik ise tutuksuz sanık Osman Hayal’in başından beri gruba dahil olduğunu bu durumun duruşmada dinlenen gizli tanığın ifadesi ile de kesinleştiğini, Osman Hayal’in diğer sanıklardan farkı olmadığını belirterek tutuklu olarak yargılanmasını talep etti.
VALİ GÜLER, HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULSUN
Dink ailesinin avukatlarından Fethiye Çetin ise cinayetinin hazırlık sürecinde Hrant Dink’i açık hedef haline getiren medya ve yargı ayağının, Dink’i korumayan kamu görevlilerinin, delilleri saklayanların da yargılanması gerektiğini vurguladı. Hrant Dink’in, İstanbul Valisi’nin odasında ’uyarıldığını’ anımsatarak, İstanbul Valisi Muammer Güler, Vali Yardımcısı Ergun Güngör, görüşmede olduğu ortaya çıkan eski MİT’çi Özel Yılmaz hakkında ihmali davranışla kasten adam öldürmek suçundan suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Fethiye Çetin, bu kişilerin Dink’i korumak yerine tehdit ettiklerini iddia etti.
SİLİVRİ ADİL YARGILAMA İÇİN UYGUN DEĞİL
Mahkeme Başkanı Erkan Canak, müdahil ve sanık avukatlarına, davanın Silivri Cezaevi içindeki duruşma salonunda yapılması konusunda görüş sordu. Avukatlar, cezaevi içerisinde bulunan bir duruşma salonun adil yargılamaya uygun olmadığı gerekçesiyle talebi reddetti.
270 GÜN KULLANILMAYINCA TUNCEL’İN MSN KAYITLARI SİLİNMİŞ
Microsoft’tan mahkemeye gönderilen yazıda Erhan Tuncel’in kullandığı belirtilen e-mail adresine gelen ve gönderilen mesajların ve MSN üzerinden yapılan yazışmaların 2006-2007 yıllarına ait kayıtlarının istendiği belirtildi. Bu talebin FBI üzerinden firmaya iletildiği anlatılarak, bu adrese ilişkin hiçbir kaydın bulunamadığı belirtildi. Firma, bir adrese 270 gün giriş yapılmadığı takdirde bilgilerin otomatik olarak silindiğini bildirdi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Ergenekon davasında yargılananlarla, Dink davası sanıkları arasında telefon irtibatı olup olmadığına ilişkin yazıya yanıt verdi.
İRTİBATI TESPİT EDEBİLMEMİZ İÇİN TELEFON NUMARALARINI BİLDİRİN
Emniyet, Ergenekon davası sanıkları Kemal Kerinçsiz, Levent Temiz, Muzaffer Tekin, Veli Küçük, Erbay Çolakoğlu ve Levent Göktaş kendi aralarındaki irtibatı gösteren 52 kişilik şemayı mahkemeye göndererek, şemadaki isimlerin geçmişe dönük kayıtlarının ve irtibatlarının tespit edilebilmesi için Dink davası sanıklarının telefon numralarının HTS kayıtlarının kendilerine bildirilmesini talep etti.
Verilen aranın ardından iki kişinin tahliyesine karar veren mahkeme duruşmayı 12 Temmuz 2010'a erteledi.