Dingin bir sinema

Sinemanın şairi olarak nitelendirilen Abbas Kiorastami bütün dünyada ilgiyle izlenen Çağdaş İran Sineması'nın en önemli ustalarından biri. Abbas Kiorastami'nin ‘‘Arkadaşımın Evi Nerede?’’, ‘‘Ve Yaşam Sürüyor’’, ‘‘Kirazın Tadı’’ ve ‘‘Yakın Plan’’ isimli filmlerinden oluşan bir toplu gösteri, 18. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde ‘‘Ustalara Saygı’’ bölümünde gösterilecek.

Filmlerinde çağdaş İran toplumundaki değişimleri ve arayışları daha çok çocuklar aracılığıyla anlatmayı seçen Abbas Kiorastami, kentleri ve sokakları da bir oyuncu gibi değerlendiriyor. İran sinemasından çıkan Mohsen Makhmalbaf, Bahram Beyzai, Amir Nedari, Darioush Mehrjui gibi birçok önemli yönetmenin arasından sıyrılan Abbas Kiorastami, yaşadığı toplumu çok iyi tanıyan ve gözlemleyen bir yönetmen olarak biliniyor.

‘‘Kirazın Tadı’’ filmiyle 1997'de Cannes'da İran'a ilk Altın Palmiye Ödülü'nü kazandıran Kioarastami, ülkesinde de çok popüler bir konuma sahip. Başarısını filmlerine kahraman olarak seçtiği çocuklara ve onları yaşamın içindeki en doğal, saf ve masum halleriyle sunmasına borçlu olan yönetmen, meslek yaşamına 60'ların sonunda film posterleri çizerek başladı. 70'lerden itibaren çocuklar için kurulmuş bir enstitüde çalışarak, özellikle çocuklar için yaptığı filmlerle ileriki yapıtlarının temelini oluşturacak olan yönetmen, böylece insan doğasını daha yakından tanımış oldu. Kendisine uluslararası sinema dünyasında ilk önemli başarısını getiren yapıtı da 1989 Locarno Festivali'nde Bronz Leopar kazanan ve odağına bir çocuğun yerleştirildiği ‘‘Arkadaşımın Evi Nerede?’’ oldu. Filmde yanlışlıkla arkadaşının ev ödevini aldığını fark eden küçük Ahmet'in bir Kuzey İran kasabasının geçitler, tepeler ve sokaklardan oluşan labirentinde çıktığı yolculuk anlatılıyor. Kiorastami'nin elinde gerçeklikle düşselliğin farklı bir bileşimine dönüşen bu dingin film, adını ve atmosferini büyük İranlı şair ve filozof Sohrab Sepehri'nin bir şiirinden alıyor. Yönetmenin bir sonraki çalışması ‘‘Yakın Plan’’ olağanüstü bir mizah duygusuyla kotarılan bir yarı belgesel. Filmde, kendini ünlü film yönetmeni Mohsen Makhmalbaf olarak tanıtan ve bu yolla insanların sevgisini kazanmaya çalışan Ali Sabzian'ın gerçek öyküsü anlatılıyor.

Kiorastami'nin ‘‘Ve Yaşam Sürüyor’’ filminin ana konusu ise 1990 yılında Kuzey İran'da 50.000 insanın ölümüne yol açan deprem. Yol filmi atmosferinde bir baba-oğul arasında geçen film, deprem kazazedelerinin trajediye varan duygu dünyalarını ve hayatlarını yeniden kurma konusundaki acılı umutlarını büyük bir başarıyla tasvir ediyor. Kiorastami son çalışması ‘‘Kirazın Tadı’’nda da kamerasını İran gibi bir toplumda tabu sayılan intihar olgusuna çevirdi. Kendine özgü dinginlik ve hümanizmi terketmemekle birlikte bu filmde karamsarlıkla karışık gerçekçi bir dünya yaratıyordu. Abbas Kiorastami ve dantel gibi işlenmiş sinemasını henüz keşfetmemişseniz çok şanslınız, çünkü önünüzde kapıları sonuna kadar açılmış büyülü bir dünya duruyor...

İstanbul Film festivali’nde bugün

21 NİSAN ÇARŞAMBA

EMEK (0212) 293 84 39

12.00 ve 18.30 Titanik Kenti (Yön: Roger Michell)

15.00 Bulutların Rengi (Yön: Mario Camus)

21.30 Şantaj (Yön: Alfred Hitchcoc)

ATLAS (0212) 252 85 76

12.00 Arkadaşımın Evi Nerede? (Yön: Abbas Kiarostami)

15.00 ve 21.30 Son Gece (Yön: Don McKellar)

18.30 Biri Şarkı Söylüyor Diğeri Söylemiyor (Yön: Agnes Varda)

ALKAZAR (0212) 293 24 66

12.00 ve 18.30 Cenettin Köşeleri (Yön: Carlos Perez Merinero)

15.00 ve 21.30 Yabancı Muhabir (Yön: Alfred Hitchcock)

BEYOĞLU (0212) 251 32 40

12.00 ve 18.30 Tatlı Yozlaşma (Yön: Lin Cheng-Sheng)

15.00 Propaganda (Yön: Sinan Çetin)

21.30 Kayıkçı (Yön: Biket İlhan)

MODA (0216) 337 01 28

12.00 Ve Yaşam Sürüyor (Yön: Abbas Kiaorastami)

15.00 Dolunay (Yön: Fredi M. Murer)

18.30 Büyük Savaş (Yön: Mario Monicelli)

21.30 Hasta: Süpermazoşist Bob Flanagan'ın Yaşamı ve Ölümü (Yön: Kirby Dick)