Dingil Rıza ve BOTAŞ macerası

Güncelleme Tarihi:

Dingil Rıza ve BOTAŞ macerası
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2008 07:05

BOTAŞ iddianamesinde, sanıkların telefon konuşmalarında önlem olarak birbirlerine taktıkları ’Dingil, F4 kardeş, ağa, patron, tombalak, gözlüklü ve Abdulcabbar’ gibi lakapları kullandıkları yer aldı. Savcı Tamöz, zanlıların 100 milyon YTL civarındaki servetlerine el konulmasını isterken, telefon kayıtlarından da şöyle ilginç konuşmalar geçtiği anlaşıldı: Kucağında 440 milyar (rüşvet) var, ödemeli arıyorsun...

BOTAŞ ihalelerindeki rüşvetlerle ilgili iddianamede, sanıklardan BOTAŞ Genel Müdür Vekili Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Çiftçi’ye ’Dingil’, bürokrat Seydi Çevik’e ’F4 kardeş’, işadamı İbrahim Selçuk’a, ’Ağa’ ve ’Patron’, bürokrat Hasan Turgay Günay’a ’Tombalak’, Botaş Genel Müdür Yardımcısı Kerim Taşkıran’a, ’Gözlüklü’ ve ’Abdulcabbar’ lakabı takıldığı yer aldı. Sanıkların telefon konuşmalarında tanınmamak için bu lakapları kullandıkları belirtildi. Savcı Mehmet Tamöz’ün hazırladığı iddianameye göre, ’Dingil’ lakaplı Rıza Çiftçi’nin Özel Kalem Müdürü Mustafa Şağban, 440 bin YTL’lik rüşvet çekini bankadan tahsil etikten sonra bilgi vermek için işadamı Abdullah Gündüz’ü aradı. İşadamı Gündüz, ödemeli arandığını görünce şaşırarak, "Kucağında 440 milyar para var, ödemeli çağrı yapıyorsun" dedi. Şağban’ın buna yanıtı ise, "Sus oğlum, sus lan" oldu. Rüşvete dair bu konuşma da polis tarafından dinlendi.

100 MİLYON YTL’YE EL KONSUN
/images/100/0x0/55ea9528f018fbb8f889693d


Savcı Tamöz, bürokrat ve işadamlarının rüşvetten elde ettiği gelirin kara para kapsamına alınmasını istedi. Yaklaşık 100 milyon YTL civarındaki nakit para, hisse senetleri, fonlar, gayrimenkuller, banka hesapları ve otomobillere el konulmasını isteyen Savcı Tamöz, tüm bankalara yazı yazılarak zanlıların hesaplarının incelenmesini talep etti.

PANİK TELEFONLARI

Savcı Tamöz’ün operasyonla ilgili bilgi vermesinden sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’in birçok bürokratı görevden alması, rüşvetçi bürokratlar ve işadamları arasında büyük paniğe neden oldu. Telefon görüşmelerinde yurt dışına kaçış planları yapıldı. 17 Eylül 2007 günü saat 17.40.11’de Botaş Genel Müdür Vekili Rıza Çiftçi’yi arayan Enerji Bakanlığı Personel Daire Başkanı Satılmış Karakaya, Bakan Güler’in makamına çağırdığını iletti. İddianamede bu konuşma şöyle yer aldı:

Satılmış: Bakan bey şimdi yine aradı. ’Rıza bey buraya bi gelsin, görüşecem’ dedi.

Rıza: Tamam gidiyorum o zaman bakanlığa.

BO... YEDİK İZİN AL Çiftçi’nin, bakan Güler’in yanına giderek konuşmasının ertesi günü BOTAŞ’ta bazı bürokratlar görevden alınırken, bazı bürokratlar ise istifa etti. Olayın yayılmasının ardından işadamları paniğe kapıldı. Bürokrat Seydi Çevik ile Botaş bürokratı Hasan Turgay Günay arasındaki aşağıdaki konuşma da paniği gösteriyor:

Seydi: Yav sen benim dediğimi yap abi ya, gözünü seveyim ya, izin alamıyorsan ben sana rapor alayım. Git sen de.

Turgay: Bo... yedik diyorsun.

Seydi: Vallahi bak ya, şimdi konuşturma telefonda şimdi başımıza iş gelmesin.

Turgay: Hayır doğrudur zaten. Yani o zaman diyorsun şey yap, izin alayım şey yapayım yani.

Seydi: Al abi, al al şimdi bir hafta çarşambaya kadar netleşir.

Turgay: Yani çarşambaya kadar gö...z atıcak.

Seydi: Abi Bakan’a gelmiş izin istiyorlar.

MEŞHUR OLACAKSIN

İşadamı Lokman Usta, avukatı M.L.G. ile konuşuyor:

Lokman: Yapacağımız bişey yok değil mi; gece gelip alacaklar bizi.

Mustafa: Ya haber verirler eğer gözetim altına alacaklarsa zaten kendileri gelip alırlar yoksa haber verirler, gel sorguya derler gelirsin sorguya, beni de çağırırsın zaten ben olmazsam almazlar ifadeni. Ben de girerim sorgulamayı yaparız ondan sonrasına bakarız ne olacağına.

Lokman: Tamam babacım. Meşhur olacam yani demi?

Mustafa:: Sen meşhur olacaksın, evet.

FORMALAR RÜŞVETTEN

BOTAŞ Spor Kulübü’nün formalarının da yine inşaat şirketlerince rüşvet amacıyla yaptırıldığı soruşturma dosyasında yer aldı. İddianameye göre, BOTAŞ Genel Müdür Vekili, Yönetim Kurulu Başkanı ve bazı ihale komisyonlarının başkanı olan Rıza Çiftçi 2 bin 800 YTL değerindeki formaların ödemesini, ihalelere giren Atilla Doğan İnşaat Firması’na yaptırdı. Örgütün kasası durumundaki bürokrat Seydi Çevik, 72 milyon dolar değerindeki ihaleden aldığı 700 bin Euro rüşvetten payına düşen 200 bin Euro ile kendisine bir yat aldı. Çevik, Ankara’nın lüks yerleşim birimlerinden Ümitköy’de 650 bin YTL değerindeki de bir villa satın aldı.

Savcının gelişini böyle öğrendiler

CUMHURİYET Savcısı Mehmet Tamöz’ün, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’i ziyaret etmesinden bir gün sonra sanıklardan İsmail Şimşek ile Seydi Çevik arasında şu görüşme geçti:

İsmail: O arkadaşla görüştüm yani bizde bir şey yok diyor.

Seydi: Dün bakana Cumhuriyet Savcısı gitmiş izin istemiş.

İ: Dünden için.

S: Hıı dün. Bakan da izin vermemişte onu araştırıyorum ben de.

İ: Öyle mi?

S: Kapanan meseler var ya, hepsi ile ilgili izin istemiş.

İ: Öyle mi?

S: Aynen öyle.

İ: O zaman genel müdürlüğün işidir.

S: Komple kapsıyor abi yaa.

İ: Bir ora var bir de o maden işleri varmış, dün istifa ettiler ya aldılar ya açığa maçığa..

S: Ben gereğini yaparım demiş, izin vermemiş.

İ: Öyle mi dur bakalım, o zaman kapanır bu.

S: İşte bugün gidip bir arkadaş görüşecek.

İ: Abi bu iş var ya genel müdürlüğün işidir, hepsi bu Konur sokağın işidir(Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığını kastediyor)

S: Heee genel müdürlüğün işi doğru, doğru.

Akıl almaz paraları torbalarda taşıdılar

POLİSİN operasyon kapsamında çektiği görüntülerde, inanılmaz miktarlardaki rüşvetlerin görüntüleri tek tek soruşturma evraklarına yansıdı. Rüşvetin kimi zaman siyah bir poşette, kimi zaman bir çantada, kimi zaman da bir gazete kağıdına sarılmış halde taşındığı görülüyor. Her fotoğrafın detayının anlatıldığı iddianamede, Savcı Tamöz, polisin başarılı çalışmalarını övdü.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!