Güncelleme Tarihi:
Esmer, dünya ve Avrupa değerler araştırmalarının başlangıcından bu yana kamuoyunun kürtaj konusundaki tutumlarının ölçümlendiğini belirterek, “Dindarlık yükseldikçe kürtajı yanlış bulma eğilimi artıyor. Gelir düzeyi yükseldikçe kürtajı yanlış bulma eğilimi azalıyor” dedi. Esmer çalışmalara ilişkin şunları söyledi:
- Katolikler, Evanjelik Protestanlar ve Ortodoks Hıristiyanlar kürtaja daha fazla karşıdır. Dini inançları daha güçlü olanlar da dine daha az önem verenlerden veya inanmayanlardan farklı bir tutum içindedir. Bu gözlemlerin Türkiye için de geçerli olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Örneğin ‘Din benim için çok önemli’ diyenlerin sadece yüzde 27’si daha fazla çocuk istemeyen çiftlerin kürtaj yaptırmasını onaylarken, ‘Din benim için biraz önemli’ diyenlerde bu oran yüzde 46’ya yükseliyor. Dinin kendileri için bir önemi olmayanların yüzde 80’i, alternatif bir doğum kontrol yöntemi olarak bile kürtajı onaylıyor.
- Eğitim düzeyi ile kürtaja karşı tutum arasında güçlü bir ilişki var ve eğitim arttıkça kürtaj belirgin bir biçimde daha fazla onaylanıyor. En yüksek eğitim düzeylilerde bile, alternatif bir doğum kontrol yöntemi olarak kürtajı onaylayanların oranı (2008 yılında) yarıdan az. Ancak anne evli değilse, o zaman yüksek eğitimlilerin yaklaşık yarısı kürtajı onaylıyor.
- Parti tercihi ile kürtajı onaylama arasında da bir ilişki var. AKP’liler, CHP’lilerden çok daha fazla kürtaja karşı bir tutum içinde. Birey için dinin önemi arttıkça alternatif doğum kontrol yöntemi olarak kürtaja olan destek azalıyor. Kişinin hayatında Tanrı’nın önemi arttıkça, kürtaja olan destek azalıyor. Siyasal ideoloji soldan sağa doğru gittikçe, kürtaja karşıtlık artıyor. Eğitim düzeyi arttıkça, kürtajı onaylama eğilimi artıyor.