Dinç Bilgin'in “reddi hakim” talebi kabul edildi
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Eylül 13, 2006 17:16
Etibank davasında Yargıtayın bozma kararından sonra yeniden yargılanan Dinç Bilgin ile oğlu Önay Şevket Bilgin'in “reddi hakim” başvurusunun İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinde kabul edilmesinin ardından, Dinç Bilgin ve oğlu ile diğer 27 sanık hakkındaki dosyaların ayrılması kararlaştırıldı.
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanıklardan Hakkı Cengiz Kırgül, Cahit Demir, Ayşe Emel Tahıl ve Seda Eren katıldı.
Mahkeme Başkanı Mustafa Akın, dava dosyasının, Dinç Bilgin ve oğlu Önay Şevket Bilgin'in avukatının, “reddi hakim” talebinin reddine ilişkin itirazı üzerine gönderildiği İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinden döndüğünü hatırlattı.
Başkan Akın, 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, “Dinç Bilgin ve Önay Şevket Bilgin'in müdafileri aracılığıyla mahkememiz hakimlerinin reddi istemlerinin kabulüne, her iki sanık hakkındaki davaya diğer sanıklardan ayrı olarak İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinde bakılmasına” şeklindeki kararını tutanağa yazdırdı.
Söz alan bazı sanıkların avukatları, suça konu eylemler arasında tüm sanıklar açısından fiili ve hukuki irtibat bulunduğu gerekçesiyle Dinç Bilgin ile Önay Şevket Bilgin'in diğer sanıklardan ayrı yargılanamayacaklarını öne sürdü.
Bazı sanık vekilleri ise kararı mahkemenin takdirine bıraktı.
Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Selamettin Celep, esas hakkındaki mütalaanın dosyalardaki delillerle birlikte değerlendirilerek tüm sanıklar hakkında verildiğini hatırlatarak, “dava ekonomisi ve davanın sürüncemede kalmaması için adaletin tecellisi bakımından 2 sanık açısından dava dosyalarının ve tüm belgelerin tefrik edilmeden yargılamanın tüm sanıklar açısından yapılmasının uygun olacağını” belirtti.
Savcı Celep, bu nedenle diğer sanıklarla ilgili davanın da birleştirilme kararı verilerek, tüm dosyanın İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi düşüncesinde olduğunu bildirdi.
Kısa bir aradan sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti, İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, reddi hakim talebinin kabulüne ilişkin kararı doğrultusunda Dinç Bilgin ve Önay Şevket Bilgin ile ilgili dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmek üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verdi.
Mahkeme, diğer sanıklar Cavit Çağlar, Mehmet Nail Keçili, Mustafa Çağlar, İsmail Hakkı Karakaya, Mustafa Dinçer, Ferhat Yengiloğlu, Murat Yüksel, Ayşe Hande Güven, Ziya Koşay, Yalçın Ayaydın, Türker İnanoğlu, Yasin Kadri Ekinci, Nevzat Ak, Aziz Başkurt Okaygün, Hakkı Cengiz Kırgül, Ali Cüneyt Ortan, Mehmet Sert, Ufuk Akalın, Ali Fuat Yener, Şükrü Karahasanoğlu, Zeki Ünal, Cahit Demir, Ayşe Emel Tahıl, Haluk Fikret Abuşoğlu, Ahmet Can, Seda Eren ve Ulvi Sezer Peksöz hakkında açılan davaların tefrikini ve mahkemenin ayrı bir esasına kayıt edilmesini kararlaştırdı.
Birleştirme yönündeki taleplerin de incelenmeye alınmasını öngören mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
-DAVANIN GEÇMİŞİ-
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinde, el konulan Etibank davasının 22 Temmuz 2005 tarihinde görülen duruşmasında, bankanın zarara uğratılmasına ilişkin bankanın eski sahibi Dinç Bilgin “zimmet” suçundan 14 yıl hapis ve 499 milyon 977 bin YTL, Şevket Bilgin 9 yıl 4 ay hapis, Şükrü Karahasanoğlu ile Zeki Ünal 9 yıl 26'şar gün hapis, Mustafa Dinçer ile İsmail Hakkı Karakaya 7 yıl 9 ay 10'ar gün hapis cezasına çarptırılmıştı.
“Nitelikli dolandırıcılık” suçundan Cavit Çağlar'ın 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldığı kararda, Mustafa Çağlar 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasına çarptırılmış, Hakkı Cengiz Kırgül hakkında da “özel belgede sahtecilik” suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası verilmişti. Mustafa Çağlar ile Kırgül'ün cezasının ertelenmesi kararlaştırılmıştı.
Mahkeme heyeti, Dinç Bilgin, Cavit Çağlar, Mehmet Nail Keçili, Şevket Bilgin, Mustafa Çağlar, Türker İnanoğlu ve Nevzat Ak'ın da aralarında bulunduğu 23 sanığın, “cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak, bu teşekküle üye olmak ve teşekkül üyelerine yardım” suçlarına ilişkin beraatına kararı vermişti.
Yargıtay 7. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını usul eksikliğinden bozmuş, ayrıca karardan sonra yürürlüğe giren Bankacılık Yasası'nın da lehe olup olmadığının incelenmesini istemişti.
Davanın Yargıtayın bozma kararı üzerine yeniden görülmesine başlanmış, Bilgin ailesi avukatları aracılığıyla reddi hakim talebinde bulunmuş, mahkeme bu talebi reddetmişti. Avukat Asım İplikçioğlu'nun reddi hakim talebinin reddine itirazını görüşen İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, reddi hakim talebini kabul ederek, bu 2 sanık yönünden yargılamanın kendi mahkemesinde yapılması kararı almıştı.
Mahkeme Başkanı Mustafa Akın, dava dosyasının, Dinç Bilgin ve oğlu Önay Şevket Bilgin'in avukatının, “reddi hakim” talebinin reddine ilişkin itirazı üzerine gönderildiği İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinden döndüğünü hatırlattı.
Başkan Akın, 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, “Dinç Bilgin ve Önay Şevket Bilgin'in müdafileri aracılığıyla mahkememiz hakimlerinin reddi istemlerinin kabulüne, her iki sanık hakkındaki davaya diğer sanıklardan ayrı olarak İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinde bakılmasına” şeklindeki kararını tutanağa yazdırdı.
Söz alan bazı sanıkların avukatları, suça konu eylemler arasında tüm sanıklar açısından fiili ve hukuki irtibat bulunduğu gerekçesiyle Dinç Bilgin ile Önay Şevket Bilgin'in diğer sanıklardan ayrı yargılanamayacaklarını öne sürdü.
Bazı sanık vekilleri ise kararı mahkemenin takdirine bıraktı.
Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Selamettin Celep, esas hakkındaki mütalaanın dosyalardaki delillerle birlikte değerlendirilerek tüm sanıklar hakkında verildiğini hatırlatarak, “dava ekonomisi ve davanın sürüncemede kalmaması için adaletin tecellisi bakımından 2 sanık açısından dava dosyalarının ve tüm belgelerin tefrik edilmeden yargılamanın tüm sanıklar açısından yapılmasının uygun olacağını” belirtti.
Savcı Celep, bu nedenle diğer sanıklarla ilgili davanın da birleştirilme kararı verilerek, tüm dosyanın İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi düşüncesinde olduğunu bildirdi.
Kısa bir aradan sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti, İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, reddi hakim talebinin kabulüne ilişkin kararı doğrultusunda Dinç Bilgin ve Önay Şevket Bilgin ile ilgili dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmek üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verdi.
Mahkeme, diğer sanıklar Cavit Çağlar, Mehmet Nail Keçili, Mustafa Çağlar, İsmail Hakkı Karakaya, Mustafa Dinçer, Ferhat Yengiloğlu, Murat Yüksel, Ayşe Hande Güven, Ziya Koşay, Yalçın Ayaydın, Türker İnanoğlu, Yasin Kadri Ekinci, Nevzat Ak, Aziz Başkurt Okaygün, Hakkı Cengiz Kırgül, Ali Cüneyt Ortan, Mehmet Sert, Ufuk Akalın, Ali Fuat Yener, Şükrü Karahasanoğlu, Zeki Ünal, Cahit Demir, Ayşe Emel Tahıl, Haluk Fikret Abuşoğlu, Ahmet Can, Seda Eren ve Ulvi Sezer Peksöz hakkında açılan davaların tefrikini ve mahkemenin ayrı bir esasına kayıt edilmesini kararlaştırdı.
Birleştirme yönündeki taleplerin de incelenmeye alınmasını öngören mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
-DAVANIN GEÇMİŞİ-
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinde, el konulan Etibank davasının 22 Temmuz 2005 tarihinde görülen duruşmasında, bankanın zarara uğratılmasına ilişkin bankanın eski sahibi Dinç Bilgin “zimmet” suçundan 14 yıl hapis ve 499 milyon 977 bin YTL, Şevket Bilgin 9 yıl 4 ay hapis, Şükrü Karahasanoğlu ile Zeki Ünal 9 yıl 26'şar gün hapis, Mustafa Dinçer ile İsmail Hakkı Karakaya 7 yıl 9 ay 10'ar gün hapis cezasına çarptırılmıştı.
“Nitelikli dolandırıcılık” suçundan Cavit Çağlar'ın 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldığı kararda, Mustafa Çağlar 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasına çarptırılmış, Hakkı Cengiz Kırgül hakkında da “özel belgede sahtecilik” suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası verilmişti. Mustafa Çağlar ile Kırgül'ün cezasının ertelenmesi kararlaştırılmıştı.
Mahkeme heyeti, Dinç Bilgin, Cavit Çağlar, Mehmet Nail Keçili, Şevket Bilgin, Mustafa Çağlar, Türker İnanoğlu ve Nevzat Ak'ın da aralarında bulunduğu 23 sanığın, “cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak, bu teşekküle üye olmak ve teşekkül üyelerine yardım” suçlarına ilişkin beraatına kararı vermişti.
Yargıtay 7. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını usul eksikliğinden bozmuş, ayrıca karardan sonra yürürlüğe giren Bankacılık Yasası'nın da lehe olup olmadığının incelenmesini istemişti.
Davanın Yargıtayın bozma kararı üzerine yeniden görülmesine başlanmış, Bilgin ailesi avukatları aracılığıyla reddi hakim talebinde bulunmuş, mahkeme bu talebi reddetmişti. Avukat Asım İplikçioğlu'nun reddi hakim talebinin reddine itirazını görüşen İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, reddi hakim talebini kabul ederek, bu 2 sanık yönünden yargılamanın kendi mahkemesinde yapılması kararı almıştı.