Güncelleme Tarihi:
ANAP Genel Merkezi'nde ilk kez bini aşkın kadının katılımıyla düzenlenen ‘‘Dünya Kadın Günü’’ panelinde yan yana oturduğumuz Ediz Hun, ‘‘Siz hanımların...’’ diyeceği sırada dili sürçüp, ‘‘Biz kadınların hakları...’’ deyince şaşkınlık içinde, önce dönüp bize baktı. Ve sözlerini geri almadan ısrarla yineledi:
‘‘Evet biz kadınların hakları...’’
Sözlerini tamamladıktan sonra yüzünü kaplayan rahatlama ifadesi içinde ANAP'lı kadınların sevgi çemberinden Meclis'teki ‘‘erkeklerin’’ arasına gitti. Eleştirel bakışlara meydan okurcasına Meclis'in koridorlarında yürürken anlamlı kutlamaları kabul etti. Soranlara yanıtı kısa oldu:
‘‘Yine söylerim.’’
‘‘Bu saatten sonra cinsel değişime uğrayacak değilim. Önemli olan içinizdeki doğruları söylemektir.’’
Panelde ‘‘Biz kadınların hakları...’’ diyerek kadınların yanında saf tutan Ediz Hun, ANAP Lideri Mesut Yılmaz'dan da büyük alkış almıştı. Genel Başkanı Yılmaz'ın kutlaması sırasında, ‘‘Bundan sonra Ediz Hun'u kimse yıkamaz’’ şeklindeki olumlu yaklaşımı Hun'u mutlu kılarken, Meclis'in ‘‘erkek’’ vekillerinin tavrı ilginçti.
Onu ilk kutlayan milletvekilleri, paneli izleyen ANAP'lı Beyhan Aslan, Hakkı Aykut, Cengiz Aydoğan oldu. Çevre yasasıyla ilgili alt komisyon çalışmasına katılan Ediz Hun'a MHP'li Sedat Çevik'ten de ‘‘kutlama’’ geldi:
‘‘Gazeteden okudum. Hanımların sevgisini kazanmışsınız...’’
‘‘Çok naziksiniz, teşekkür ederim.’’
‘‘Böyle bir söylemin ilk kez bir erkeğe ait olduğunu’’ hatırlattığımız Ediz Hun'la erkeklerin, özellikle erkek milletvekillerinin neden kadın haklarına uzak kaldıklarını konuştuk. Ediz Hun, yine cesaretle konuştu:
‘‘Kesinlikle maçoluklarından. Erkekler maçodur. Bıyıklarını sabahları makasla düzeltip süslenirler, ama kadının haklarının olduğunu unuturlar. Türkiye'de maçoların sözü geçtiği için kadınlar ezilir. Bu maço sisteminin yıkılması lazım. Bunları söylerken gençliğimde ben de belki maçoydum. Çocuklarımın altını temizlemedim, karıma yardım edemedim. Şuur altı maço yetiştiriliyoruz. Oysa şimdi oğlum Ankara'da okuyor. Ev işlerini ben yapıyorum, bulaşık yıkıyorum. Şimdi oğluma hizmet ederken erkekliğimizden ne kaybediyoruz. Yarı kadın mı oluyoruz.’’
- Biz kadınlar derken biraz yürek lazım. Erkekler meclisinden gelebilecek tenkitlere hazır mısınız?
‘‘Eğer erkeklerimiz bu tür tenkitlere açıklarsa, sözlerimi samimi karşılamalıdırlar. Ne var bunda. Bir daha söylerim. 59 yaşındayım. Çeşitli aşamalardan geçip kendimi eğittim. 27 yıllık eşim, bir kızım ve bir oğlum var. Bedenler bir araçtır. Bu ise farklı bir yaklaşım. Kadınlar eziliyorlar. Erkek hegemonyasının kırılması gerek. Kadının yücelmesi, toplumun daha müreffeh seviyeye çıkması demektir. Kadın haklarını sonuna kadar savunacağım.’’
‘Biz kadınlar’
BU sözler bir kadının ağzından çıksaydı, kuşkusuz önemli değildi.
Ama yeni binyılın ilk 8 Mart'ında, yani ‘‘Kadınlar Günü’’nde bini aşkın partili kadının önünde, üstelik gönüllerinde taht kurduğu kadınların huzurunda dünün sinema sanatçısı, bugünün İstanbul Milletvekili Ediz Hun söyleyince yankı buldu. Meclis'in en ünlü ‘‘erkek’’ milletvekilinin bu yürekli çıkışı, başta erkeğin egemen olduğu TBMM'nde, sokakta, her yerde hayret uyandırdı. Herkes birbirine sormaya başladı: ‘‘Ediz Hun, biz kadınlar sözünü nasıl söylemiş?’’